Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiçbir nenden anlamaz, bilmez görünen öldükleri vakit yerine hemen yenisi konulan. Acısı hiç çekilmemiş...
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Başkalarının ortasında yalnızız.Onların yalnızlığının ortasında yalnızız. Başkalarıyla yalnızız…
Sayfa 22 - Ayrıntı, 1.Baskı Ocak 2019, çev: Selay SarıKitabı okudu
Reklam
“İnsan çaresiz kalınca ister istemez cesur olur.”
John Steinbeck
John Steinbeck
Çok fazla tanıdık hayatı. Şimdi kusma zamanı! Ama her tükürdüğümüz pislik, yanında bizden bir parça da götürüyor.
Ama insan kendini ev sahibi olarak görmedikten sonra yüzlerce evin tapusunda ismi yazsa neye yarar?
Kendimi dinlemeyi öğrenmekti bu yaptığım. Çünkü duyulabilecek kadar yüksek bir ses vardı içimde.
Reklam
Yeraltı edebiyatı ve dergileri, güneşin altında söylenmemiş sözün kalmadığı sanısının getirdiği arkaya yaslanma eğilimini yadırgayanların karargahıdır.
Sayfa 24 - Şule Yayınları
238 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Puslu Kıtalar Atlası, sevdiğim bir öğretmen arkadaşımın "En sevdiğim, beş kere okuyup hala içinden çıkamamadığım kitaptır." övgüsü ile aldığım ve okunması bu zamana nasip olmuş olan kitap. İhsan Oktay Anar'ın ilk romanı, ancak resmen bir ustalık eseri. Hakkında yorum yapmanın değme bir okurun-öncelikle kendim- haddine olmadığını
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,3bin okunma
bence herşey hazır artık dünyada yapacak ne kaldı benim için bilmiyorum ne yapsam tadı da yok zaten. bi kitap yazıyorum yeraltı edebiyatı tarzı birazda ağır galiba umarım kimseyi kötü etkilemez. kitap bitsin diye uğraşıyorum sonra çıkması falan biraz sürer bu süre zarfında hayatta olucam mecburen yarım kalmasın hikaye. bittiği zaman işte o zaman son kurşunumu atmış olucam hayata yirmi sekiz hikayem burada bitecek devamını görmek istemiyorum. benim için üzülecek insanlar olucak tabi benim onlara üzülmemden çok daha iyi olur ne kadar bencil bir düşüncede olsa. sonrasına bakıcaz gerisi ölümden sonra ölümden ve ölümden.
167 syf.
1/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Açıkçası kitabı düpedüz beğenmedim. Öneren kişi yeraltı edebiyatı olduğunu bastıra bastıra söylemişti. Herkes anlayamaz vs. Diye de eklemişti. Lakin kitabı anlamak mümkün olmadı, konular derine inmeden fazla yüzeyde bırakılmış, çarpıtıcı bir konu var ama konunun yönü giderek kötüleşiyor. Ve merak ettiğim yazar nerede yaşıyordu bu kitabı yazarken. Konunun bir açıklamasını yapamıyorum. Aynı kıza aşık olan iki sıkı dostu inceliyor kitap yüzeysel bakımda, uzatmak istemiyorum. Birşey de anlamadım, beğenmedim de. Betimlemeler güzel bir ölçüde yazılmış, kavramlar açık seçikti. Ama kitabın sorunu ana temeldeydi. İşleyiş ve sürükleyicilik yoktu. Kitabı tavsiye etmem. Yeraltı edebiyatı olarak da tavsiye etmem. Tamamıyla kendi görüşüm, Yazarın emeklerine teşekkür ederim.
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Barış Bıçakçı
Barış Bıçakçı
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük ÇaresizliğimizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20208,1bin okunma
Reklam
YERALTI EDEBİYATI: Efendim bugüne kadar yazılmış en sert ve karanlık metinler bende… Nasıl desem… Benim reyonda her şey var yani: Alkol var, şiddet var, uyuşturucu var, seks var… MİTOLOJİ: O da bir şey mi! Bende babasını öldürüp öz anasının peşinden koşan Oedipus var! Esas yeraltı edebiyatı benim! DİN: Güldürmeyin lan beni!
Sayfa 150 - Doğan Kitap, 1. BaskıKitabı okudu
48 syf.
7/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Herkese merhaba! Bu derleme kitap toplamda 3 adet öyküden oluşuyor: Mescalito, Bir Şairin Ölümü ve Screwjack. Kitaba ismini veren Screwjack öyküsü 1991 yılında sayılı imzalı nüsha ile basılmış. Yazarın ikinci kişiliği olarak bilinen Raoul Duke tarafindan kaleme alındığı biliniyor. Kısacık bir metin olmasına rağmen türünün önemli örnekleri arasında gösteriliyor. Amerikan rüyasına, yaşamına ve bireyin bilinçaltına dair çok fazla alt metne sahip. Bir Şairin Ölümü ise yazarın dostu ile olan ilişkisine ve ona bakış açısına odaklanıyor. Iki kişi arasındaki bağa ve de uzaklığa dair bir yüzleşme bu. Mescalito ise yazarın bir otel odasında uy*ran m*dde kullanımı sonrasında kaleme aldığı bir öykü. 1969'un Amerikasına dair bir panaroma sunarak yaratıcılığın kıyılarında geziniyor. Bu metinlerin her biri kısacık. Ancak yazarın anlatım dili sebebiyle etkileyici bir derinlik kazanıyorlar. Bu metinler her okura hitap eder nitelikte değil. Bu nedenle herkese öneririm diyemiyorum. Yeraltı edebiyatı severlerin bir göz atmasını tavsiye ederim. Keyifli okumalar! Kitaplarla kalın!
Screwjack
ScrewjackHunter S. Thompson · İthaki Yayınları · 202235 okunma
İnsanın öldükten sonra çürümesi hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Benim uzmanlığım başkaydı. Çürümenin başka bir türüyle ilgiliydi. Bir bakışta tanıdığım çürüme, toprağın üstünde olandı. İnsan hâlâ nefes alıp verirken, kalbinde ya da beyninde küflenmeyle başlayan o çürümeyi biliyordum ben. Hayat tarafından ensemden tutulup sokulup çıkarıldığım derslerde, ancak o konuya kadar gelebilmiştik. Daha fazlasını bilmiyordum. Üstelik işlediğimiz son ders, ölü gömmekti. Ben de oraya kadar biliyordum. Gömmeyi ve hayata devam etmeyi. Sonrası yoktu. Sonrası koca bir sırdı. Ama herkes için öyle değil miydi? Kimin umurundaydı, annesinin, babasının, sevgilisinin, kardeşinin, gömüldükten sonra başına neler geldiği? Kimin umurundaydı, yaşarken âşık olunmuş hatta tapılmış bütün o bedenlerin, toprağın altında nelere dönüştüğü? Ben ve dünyanın bütün sıradan insanları, biz sadece, gömmeye kadar olan bölümü biliyorduk. Belki biraz da, “Sonra da böcekler gelip yiyor” diyorduk. Herkes yakılmalıydı aslında! Olması gereken buydu! En azından, o zaman bilirdik, öldükten sonra ne olduğunu. “Kül olup savruluyor insan” derdik ve kimse aksini iddia etmezdi. Ama toprağın altı, en az üstü kadar karmaşıktı. En az üstü kadar dev bir sırdı.
Sayfa 115Kitabı okudu
Ama o insanlar her şeye inanıyordu. Hem de neredeyse doğuştan! Ne de olsa şöyle düşünüyorlardı: Eğer savaştan sağ çıkılsa bile açlıktan ölünen bir cehennem varsa bu dünyada, elbet bir cennet de vardır. Ama yanılıyorlardı. Hepsi de kandırılmıştı. Cehennemin varlığı cennetinkine kanıt değildi! Ama onları anlayabiliyordum. Böyle öğrenmişlerdi. Hatta sadece onlar değil, herkes...
1.500 öğeden 9,9bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.