Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Benim ülkemde özgürlük siyasal mahkumlar için bir hapishanenin, demokrasi ise çeşitli terör rejimlerinin adıdır; sevgi sözcüğü insanla arabası arasındaki ilişkinin tanımı sayılmakta, devrim'dense mutfaktaki yeni bir bulaşık deterjanının etkisi anlaşılmaktadır; erinç belli bir firmanın iyi cins bir sabununun sağladığı şeydir ve sonsuz mutluluk duygusu da sosis yerken ortaya çıkar. Latin Amerika'nın birçok ye rinde barış ülkesi, mezarlık sessizliği demektir ve sağlıklı insan diye yazıldığında aslında güçsüz insan diye okunmalıdır.
Lut ve Sodomluların hikâyesi, Hakimler 19'da ürpertici bir şekilde hatırlatılmıştır. İsimsiz bir Levit (papaz), cariyesiyle Giva'da seyahate çıkar. Geceyi konuksever yaşlı bir adamın evinde geçirirler. Akşam yemeği yerken şehrin erkekleri gelir ve kapıyı çalarlar ve yaşlı adamdan erkek misafirini "böylece onunla tanışabilelim"
Reklam
küçük bir mahalle meyhanesinde neşeyle yemek yerken davanamayıp "mutlu musun" diye sormuştum. Yüzüme uzunca bir süre, beni tedirgin eden bir dikkatle bakmıştı, "bir kadına bunu sormamalısın" demişti, "mutlu olup olmadığını bilemez ama mutluluğunda neyin eksik olduğunu çok iyi bilir. Bunu ona hatırlatmamalısın."
"Şimdi iyice aklım karıştı. Onu incitmenin ona nasıl bir yararı olabilir ki? "Sen hiç diş doktoruna gittin mi?" diye sordum. "Tabii." "Diş doktoru çürüğü tedavi etmek için dişini oyduğunda canını yakmadı mı?" "Evet." "Sana zarar verdi mi?" "Hayır, kendimi daha iyi hissetmemi sağladı." "İncitmek ve zarar vermek farklı şeylerdir," dedim. "Dişinin çürümesine yol açan şekeri yerken canın yanmış mıydı?" "Hayır tadı güzeldi," dedi anlamaya başladığını gösteren bir gülümseme ile. "Sana zarar verdi mi?" "Evet"
"Olsun, bir daha denerim. Üzülürüm bu sözlerine; biraz kendi kendimi yerim. Gene de iyi niyetle denerim bir daha." Selim güldü: "Bu biraz daha iyi oldu. Yalnız, kendi kendini yerken, bunu sen bile bilmeyeceksin, kendine bile söylemekten korkacaksın. Bir gölge gibi, kapının altından süzüleceksin. Duvarda karafatmalar; gerçek karafatmalar değil tabit. Daha kapıdan girerken hiç bir şeyin yoktu; oysa dereceyi koyuyorsun: otuz dokuz ateş..." "Dostoyevski için ölüp bittiğin halde bu sözleri söylemen tam humiliation bana kalırsa."
256 syf.
8/10 puan verdi
Benim Dostumdun Gülsarı
“Yitirilen özgürlüğe ve eşitliğe yakılan bir ağıt.”
Elveda Gülsarı
Elveda Gülsarı
Deri makam koltuğunda oturanlar anımsamaz, derinin ilk hâlini. Kuzu yününden yapılan bu meşin paltoyu giyebiliyorsa eğer bir savcı, kaç çobanın emeği, kaç kuzunun canı var ortada hatırlamaz. Sofralarımızda eksik olmayan besinleri yerken de aklımıza getiriyor muyuz
Elveda Gülsarı
Elveda GülsarıCengiz Aytmatov · Nora Kitap Yayınları · 201816,1bin okunma
Reklam
“(Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize sağdan gelirdiniz (sureti haktan görünürdünüz) derler” (Saffat Suresi, ayet 28). Muhammed, bu tür ayetleri Kur’an’a. koymakla, Müslümanları, sağın, her bakımdan sola üstün olduğu inançları içerisinde yoğurmak istemiştir. Çeşitli vesilelerle şunu anlatmıştır ki, “hayırlı” ve “iyi” olan her işin sağ yöne göre, olumsuz nitelikteki her işinse sol yöne göre yapılması gerekir. Örneğin, yatakta sağa dönük olarak yatılmalı, yataktan sağ ayakla çıkılmalı ve ayakkabılar sağ ayakla giyilmeye başlanmalıdır; yemek sağ elle yenmeli, su sağ ekle tutulan bardakla içilmelidir; birisine ikramda bulunulurken sağda oturan ya da bulunan kimseden başlanmalıdır; hurma yerken, hurma sağ elle tutulmalı, çekirdekleri ise sol elle çıkarılmalıdır; helaya gidildiğinde, “zeker” (erkeklik organı) sol elle tutulmalıdır; “def-i hacet “ten sonra pislikten temizlenme, sol elle yapılmalıdır; namazdayken ne sağ tarafa ne de kıbleye karşı tükürülmemeli, sol ayağın altına ya da sol tarafa tükürülmelidir; sadaka sağ elle dağıtılıp, sağ elle alınmalıdır. Çünkü, Muhammed’in söylemesine göre, Tanrı da, sağın üstünlüğü esasına göre iş görmekte. Örneğin, helal maldan verilen sadakaları sağ eliyle kabul etmektedir.
Toksik ilişkisi olan dost...
"Gitmeyeceğim ki," derdi. "Tabii, ben olsam ben de gitmezdim." "Yani kendini ne sanıyor anlamıyorum ki." "Gitme o zaman." "Yani ona dersini vermem lazım artık. Ben meşgul bir adamım. Yerimde durmuyorum. Yaktim sadece bana ait olmalı." "Kesinlikle." Derken huzursuz bir sessizlik çökerdi. Bunny en sonunda dayanamayıp ayaklanırdı. "Sanırım gitsem iyi olacak." "Sen nasıl istersen, Bun." "Yani Marion'a gitmiyorum ha, yanlış anlama," derdi savunmaya geçerek. "Gitmiyorsun tabii." "Evet, evet," derdi Bunny telaşla ve esip gürleyerek çıkar giderdi. Hemen ertesi gün Marian'la ikisini birlikte öğle yemeği yerken ya da çocuk bahçesinde yürürken görürdüm."
Pegasus YayınlarıKitabı okudu
86 syf.
·
Puan vermedi
·
69 günde okudu
Ji bo bîranîna Apê Mûsa :((
“Kitaptan “ Kasaplar. Deresi’nde yatanların anısına...
Musa Anter
Musa Anter
ve onun gibi binlerce faili meçhul cinayetlere öldürülen Kürt halkına… Kurt kuzuyu yakalamış yiyecek. Ancak bir bahane uydurmak lüzumuda hissetmiyor değil. Kuzuya demiş ki, sen geçen yıl bana küfretmişsin, bunun cezası ölümdür, seni yiyeceğim. Kuzu, beni yemek istediğini biliyorum
Üniformalı Kasaplar
Üniformalı KasaplarGünay Aslan · Pencere yayınları · 19909 okunma
Bir zamanlar Basra vilayetinin halkı İbrahim-i Edhem hazretlerine müracaat ederek dualarının kabul olunmadığından şikayet etmişler. "Halbuki Cenâb-ı Hakk'ın duaların kabul olunacağına dair sözü vardır." demişler. İbrahim-i Edhem hazretleri cevaben şöyle buyurmuşlar: "On şeyden dolayı sizin kalpleriniz ölmüştür. Tabiatiyle
Sayfa 46 - Server yayınları (1.cilt)Kitabı okuyor
Reklam
Kedi Sevmeyenler Bir Gün İlla Ki Sevecek :))
İlgilendiğim kedilerden en çok sevdiğim ve benimsediğim ilk kedi. Bir kediyi seveceğime de hiç ihtimal vermemiştim -genelde ya köpekler ya da kediler tercih edilir, ikisi nadirdir- ama nasıl yaptıysa bağladı kendine. Ve vakit geçirince onu farklı şekilde çekmek hem eğlenceli hem de zevkli gelmeye başladı. Böyle bir şey ilkten dense gülüp
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.