Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sabah uyandım, bir şeyler dinleyerek enerjimi yükseltmeyi amaçladım, öyle de hastaneye gittim. Gittiğimde kod vardı müdahaleye katıldım. İlk defa bir hasta sadece hasta olarak göründü gözüme. Fakültedeki hocamın hep böyle ağlamayacaksın beyin bir süre sonra psikolojik olarak kendi korumak için duygusal shot down yapıyor endişelenme dediği olmuş artık sanırım. Müdahaleden çıkıp hastalarımı gezdim, sadece yemek yerken oturabildiğim bir gün oldu. Yeni sorumlumuza da biraz sinir oluyorum. Yeni olduğu için otorite kurmaya çalışıyor, gıcıklık yapmasa iyi olur. Eve gelip elimi yüzümü yıkadıktan sonra yüzüstü yatağa bir yığılmışım akşam 10 da uyandım. Yalnız yaşamak da ne kötü ya başıma bir şey gelse kimsenin haberi yok. Neyse ki uyandım, sabaha kadar uyuyup işe geç de kalabilirdim. İşe mutlu gitmiyorum açıkçası. Staj yaptığım hastane buradan 10 kat iyiydi her açıdan. Hep orayı arıyorum. Ama kendimi mutlu olmaya zorluyorum çünkü mutsuzluğun hiçbir getirisi yok. Hem mutsuz olunca güçsüz hissediyorum ki onu da hiç sevmiyorum.
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
Reklam
YÜKSEK BİR ÇALIŞMA TEMPOSUNUN MANİFESTOSU / MARTİN GİBİ ÇALIŞMAK
Uyku: Sağlıklı bir insan için bazen günde 4,5 saatlik bir uyku yeterli olabilir. Eğer ki çok fazla çalışıyorsanız kimi zaman bu şekilde yapabilirsiniz. Lakin uzun dönemli olarak düşünüyorsanız günde en azından 6 saat uyumanız gerekiyor. (Az uyumak, uykuya duyulan ihtiyacı arttırıyor ve bu da uyku verimliliğini zorunlu olarak yükseltiyor. Bu
Zevksiz yaşıyorum. Tatsız tuzsuz. Kimse beni kandırmıyor. Beni kimse pastadan evlerle besleyip şişmanlatmıyor. Kazanlar hep bensiz kaynıyor. Ekmeklerden pusula yapsam; gelip biri bozmuyor. Kuşlar da mızıkçı değil. İstesem uçmayı, istesem kanatlarını bırakıp gidecek kuşlar. Ne bir kurt yoluma çıkan, ne pençe ne tüfek. Başlıklar hep kırmızı
272 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Petey
Baş karakterimiz Petey 2 yaşındayken doktorların yanlış teşhisleri sonucu zihinsel engelli kabul edilir. Beyin felciyle doğmuştur fakat hiçbir şey düşünmesine engel değildir. Doktorlar "Bunun gibi çocuklar tedaviye nadiren cevap verir." der ve aileyi postalar. 2 yaşındayken ailesi tarafından Montana Warn Springs'teki Warn Springs
Petey
PeteyBen Mikaelsen · Beyaz Balina Yayınları · 20144,554 okunma
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Reklam
210 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Spoi içerir!!
Çok duygusal bir kitap , Fugui'nin ve ailesinin hayatinda yaşadığı o zorluklarla başa çıkma mücadelesi beni derinden etkiledi . Fugui kıtlıktan dolayı ailesine biraz kızıyordu ve hatta Youqing'i morartarak dövdü tüm bunlara rağmen koca yürekli Youqing sustu çok iyi kalpliydi . Beni en çok onun ölümü etkilemisti Vali'nin karısına kan
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201632,9bin okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
Öğle aramda yemek yerken okuyayım diye açtım okumaya başladım o okuyuş şimdi bitti çok güzeldi Hazel'in çılgınlıkları beni o kadar iyi hissettirdi kl Josh la arkadaşlarıyla annesiyle hayvan ailesiyle iletişimi çok güzeldi Joshın ilgisi de çok güzeldi minik bir süpriz var kıtapta Joshın ona verdigi tepki ♡ detaylik bir inceleme yok kitap tam anlamıyla çerezlik iyi hissettiren yormayan bir kitaptı ağır bir kitap sonrası ya da sıkıldımmmmm hemen bitecek bir kitap arayisindaysanız bu kitap tavsiyedir.
Josh ve Hazel'ın Sevgili Olmama Rehberi
Josh ve Hazel'ın Sevgili Olmama RehberiChristina Lauren · Yabancı Yayınları · 20211,724 okunma
355 syf.
10/10 puan verdi
Bülbülü Öldürmek
Herper Lee / Bülbülü Öldürmek Eser oldukça sade ,anlaşılır ve akıcı bir şekilde ele alınmış. Herper Lee'nin yazmış olduğu bu eser sanki bir film izliyormuş gibi hızlı ve merakla okudum . Kitap ırkçılığın, ön yargının ne kadar da mide bulandırıcı olduğunu çok iyi yansıtmış. Hayatın içinde olan ve çoğu zaman farkına varamadığımız anları hissetmeye olanak sağlayan kitap. Irkçılık, sınıf ayrımı, toplumun dayattığı kurallar , insan hakları konusundaki büyük çelişkiler, aşılmaması gereken çizgiler , evinizde lokmanızı yerken sinsice dedikodunuzu yaptıran riyakarlık, yok sayılan çocuklar , zıtlıklar , biçilen roller ve bu rollere zorla uydurulmaya çalışılan karakterler anlamsız akrabalar kendini soyutlamış komşular. Her detay o kadar gerçekçi ki insan bu gerçeklik karşısında sarsılıyor . "Bizim mahkemelerimizde, beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası karşı karşıya geldiğinde, her zaman beyaz adam kazanır. Bunlar çirkin ama hayatın gerçeği" "Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey vicdandır " Saygı ve sevgiler
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201471,7bin okunma
Benim ülkemde özgürlük siyasal mahkumlar için bir hapishanenin, demokrasi ise çeşitli terör rejimlerinin adıdır; sevgi sözcüğü insanla arabası arasındaki ilişkinin tanımı sayılmakta, devrim'dense mutfaktaki yeni bir bulaşık deterjanının etkisi anlaşılmaktadır; erinç belli bir firmanın iyi cins bir sabununun sağladığı şeydir ve sonsuz mutluluk duygusu da sosis yerken ortaya çıkar. Latin Amerika'nın birçok ye rinde barış ülkesi, mezarlık sessizliği demektir ve sağlıklı insan diye yazıldığında aslında güçsüz insan diye okunmalıdır.
Reklam
Lut ve Sodomluların hikâyesi, Hakimler 19'da ürpertici bir şekilde hatırlatılmıştır. İsimsiz bir Levit (papaz), cariyesiyle Giva'da seyahate çıkar. Geceyi konuksever yaşlı bir adamın evinde geçirirler. Akşam yemeği yerken şehrin erkekleri gelir ve kapıyı çalarlar ve yaşlı adamdan erkek misafirini "böylece onunla tanışabilelim"
küçük bir mahalle meyhanesinde neşeyle yemek yerken davanamayıp "mutlu musun" diye sormuştum. Yüzüme uzunca bir süre, beni tedirgin eden bir dikkatle bakmıştı, "bir kadına bunu sormamalısın" demişti, "mutlu olup olmadığını bilemez ama mutluluğunda neyin eksik olduğunu çok iyi bilir. Bunu ona hatırlatmamalısın."
"Şimdi iyice aklım karıştı. Onu incitmenin ona nasıl bir yararı olabilir ki? "Sen hiç diş doktoruna gittin mi?" diye sordum. "Tabii." "Diş doktoru çürüğü tedavi etmek için dişini oyduğunda canını yakmadı mı?" "Evet." "Sana zarar verdi mi?" "Hayır, kendimi daha iyi hissetmemi sağladı." "İncitmek ve zarar vermek farklı şeylerdir," dedim. "Dişinin çürümesine yol açan şekeri yerken canın yanmış mıydı?" "Hayır tadı güzeldi," dedi anlamaya başladığını gösteren bir gülümseme ile. "Sana zarar verdi mi?" "Evet"
"Olsun, bir daha denerim. Üzülürüm bu sözlerine; biraz kendi kendimi yerim. Gene de iyi niyetle denerim bir daha." Selim güldü: "Bu biraz daha iyi oldu. Yalnız, kendi kendini yerken, bunu sen bile bilmeyeceksin, kendine bile söylemekten korkacaksın. Bir gölge gibi, kapının altından süzüleceksin. Duvarda karafatmalar; gerçek karafatmalar değil tabit. Daha kapıdan girerken hiç bir şeyin yoktu; oysa dereceyi koyuyorsun: otuz dokuz ateş..." "Dostoyevski için ölüp bittiğin halde bu sözleri söylemen tam humiliation bana kalırsa."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.