Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yezid Rakkaşî diyor ki: "Eğer ölenin üzerine ağıt yakanlar, gerçekten kötü sonlarını bilebilselerdi, ağlamaları daha farklı olurdu."
415 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bismillahhirrahmanirrahim. رَبِّ زِدْنٖي عِلْماً öncelikle eserin mektubat eserinin 19. mektup bölümünden iktibas edilerek yazıldığını ve bu bölümünde kendi içerisinde fırkaralara ayrıldığına açıklık getirerek başlamak isterim. eserin isminden de "Mu'cizat-ı Ahmediyye" anlaşılacağı üzere peygamber efendimizin(ص) mucizelerinden ve
Mu'cizât-i Ahmediye Risalesi
Mu'cizât-i Ahmediye RisalesiBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 2009509 okunma
Reklam
Kâbe tarih boyunca kaç kere inşa edilmiştir?
3. Yapılışı: Muaviye'nin vefatından sonra yerine geçen oğlu Yezid'in halktan zorla kendi adına biat alması,Emevi hanedanının işlediği cinayetler,Hz. Hüseyin'in şehit edilmesi,yönetimin kendisini meşrulaştırmak için pek çok sahibiyi baskı altına alması gibi olaylar üzerine Abdullah bin Zübeyr, Mekke'de Emevi yönetimine karşı ayaklandı. Bunun üzerine Emevi yönetimi Mekke'yi kuşattı. Bu muhasarada Mekke ve Kâbe büyük hasar gördü. Mancınıkla atılan yağlı fitil ve taşlar neticesinde Kâbe yandı ve duvarları yıkıldı. Geri çekilen Emevi ordusunun ardından Abdullah bin Zübeyr Mekke'de özerk bir yönetim oluşturdu. Abdullah bin Zübeyr peygamberimizin Hz. Aişe'den rivayet edilen hadisini esas alarak Hz. İbrahim'in ilk yaptığı şekliyle Kâbe'yi yeniden inşa etti.
Sâib bin Yezîd [radıyallahu anh] anlatıyor: “Bir kadın, Resûlullah [sallallahu aleyhi ve sellem]’e gelmişti. Bunun üzerine Resûlullah [sallallahu aleyhi ve sellem]: – ‘Ey Âişe! Bu kadını tanıyor musun?’ diye sordu. Hz. Âişe [radıyallahu anhâ] da: – ‘Hayır (tanımıyorum), ey Allah’ın nebisi!’ dedi. Resûlullah [sallallahu aleyhi ve sellem]: – ‘Bu kadın, filanca oğulların şarkıcısıdır. Sana şarkı söylemesini ister misin?’ buyurdu. Bunun üzerine o şarkıcı kadın, Hz. Âişe [radıyallahu anhâ]’ya şarkı söyledi.”
Önce hamisi Haccac'ın (714), ardından kendisini tutan Halife Velid'in (705-715) ölümü ile Kuteybe'nin yıldızı kaymaya başladı. Yeni halife olan Süleyman, zamanında Haccac'ın sevmediği biriydi, dolayısıyla Kuteybe de kuşkulu durumdaydı. Ayrıntısı kaynaklarda anlatılan bir haberleşmeden sonra (muhtemelen Kuteybe'nin rakibi Yezid tarafından sürekli kışkırtılan) Süleyman'la arayı bulmanın imkânsızlığını gören Kuteybe, çare olarak isyan etti. Fakat üzerine gönderilen Yezid'in gelmesine gerek kalmadan, kendi birlikleri halifenin tarafını tutarak ona karşı döndü ve sonu belli öldürüldü. Ve tarihin garip bir cilvesidir, bir çatışmada Kuteybe isyancı Araplarca öldürüldüğünde etrafında onu savunan sadece Soğd asilzadeler vardı.
Sayfa 76 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
Cürcan'daki savaşı Taberi anlaşılmaz ve karmaşa ve abartıyla anlatır. Sül'un 200.000, Yezid'in 100.000 askeri vardır. Savaş uzayıp gidince ve "Türkler" 14.000 kayıp verince Sûl barış ister ve şehri teslim eder. Söz verildiği gibi ona dokunulmaz ama şehirdeki her şey ganimet olarak alınır. Taberî, kendi memleketi Taberistan'ın Yezid tarafından alınmasını anlatırken Cürcanlıların Taberistan hâkimi İsfanyed'e yardım etmesi üzerine cezalandırıldıklarını söyler. Bu kez Sûl ortada yoktur ve sadece Cürcan melikinden bahsedilir. Savaşta Yezid galip gelir ve yakında akan Enderhiz Nehri üzerinde şehri koruyan 12.000 kişiyi boğazlatır. Bu Yezid, kısa bir süre sonra Halife Ömer bin Abdülaziz (717-720) tarafından yolsuzluk gerekçesiyle zindana atılmıştır.
Sayfa 50 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sâib b. Yezid anlatıyor: Resûlü Ekrem, torunu Hasan'ı öptüğünde bunu gören Akra' b. Hâbis şöyle demişti: "Benim on tane çocuğum var. Ama onlardan hiçbirisini öpmedim." Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu: "İnsanlara merhamet etmeyene, Allah da merhamet etmez."
Sayfa 173Kitabı okudu
Muaz ibn Cebel'in talebesi Yezid ibn Amîre şöyle dedi: "Allah'ın rahmeti senin üzerine olsun! Ben âlimin bazen gerçeğe aykırı konuştuğunu, münafığın da doğru söylediğini nasıl bilebilirim?" diye sordum. Muaz (ra) şöyle dedi: "Âlimin bazen hakikate uygun olmayan söz söylediği, münafığın da bazen doğru konuştuğu bir gerçektir. Âlimin sözlerinden halkın arasında yayılıp da onların 'Bu ne biçim söz!' diye yadırgadıkları sözlerden uzak dur! Bununla beraber âlimin gerçek dışı sözü, seni o âlimden uzaklaştırmasın. Çünkü âlim, o hatalı sözünden vazgeçip gerçeğe dönebilir. Hakikati ifade eden bir söz duyduğun zaman kimin söylediğine bakmadan o sözü benimse ve al! Çünkü hakikati dile getiren sözde, onun gerçek olduğunu gösteren parıltı vardır." Kitâbü's-Sünne, Mehmet Yaşar Kandemir Tercümesi.
Ormanda seçim telaşı -5-
Çalışanlar ve üretenler üzerine kurulmuş iktisadi bir ekonomik kumpas var... Bende çalışıp bunlara kendini her daldan bir halt zanneden memura, bürokrata vergi yedireceğim... Yine bir seçim davasına köylere Yezid tohumları dadanmış... Bana da borsada at koşturacak tam böyleleri lazım... Ver arpasını sonra izle!
عَنْ يَزِيدَ بْنِ ركَانَة رَضِيَ اللهُ عَنْهُ) قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا تَزَالُ أُمَّتِي عَلَى الْفِطْرَةِ مَا لَبِسُوا الْعَمَائِمَ عَلَى الْفُلَانِس" Yezid İbni Rukane (Radıyallahu Anh)'dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor: "Ümmetim takkeler üzerine sarık sarmaya devam ettikleri müddetçe fıtrat (İslam kabiliyeti) üzere daim olacaklardır."
Deylemi, 5/93 no: 7569Kitabı okudu
Reklam
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Esma bint Umeys Radıyallahu anha
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in hanımı Meymune bt. El-Haris radıyallahu anha’nın anne tarafından kızkardeşidir. Ebu Ömer dedi ki: “Habeşistan’a kocası Cafer b. Ebi Talib ile birlikte hicret eden kadınlardandı. Orada çocuklarını doğurdu. Cafer radıyallahu anh şehit edilince Ebu Bekir radıyallahu anh ile evlendi ve Muhammed b. Ebi Bekir bu evlilikten doğdu. Sonra Ali radıyallahu anh ile evlendi. İbn Sad, Vakıdî’den, o da Muhammed b. Salih’ten, o da Yezid b. Ruman’dan naklen dedi ki: “Esma radıyallahu anha Daru’l-Erkama girmeden önce Müslüman oldu ve biat etti. Sonra Cafer ile beraber Habeşistana hicret etti. Orada Abdullah, Muhammed ve Avn isimli çocuklarını doğurdu. Cafer radıyallahu anh’ın şehit edilmesinden sonra Ebu Bekir radıyallahu anh ile evlendi.” İbnu’s-Seken sahih isnad ile Şa’bî’den şöyle dediğini nakletti: Ali radıyallahu anh Esma bt. Umeys’i nikahlayınca iki oğlu Muhammed b. Cafer ve Muhammed b. Ebi Bekir övünerek her biri şöyle dediler: “Ben senden üstünüm. Babam da senin babandan üstündür.” Ali radıyallahu anh onlara dedi ki: “İkisinin arasında hüküm ver” bunun üzerine Esma radıyallahu anha: “Caferden hayırlı bir genç görmedim. Ebu Bekir'den hayırlı olgun kimse görmedim.” Ali radıyallahu anh ona şöyle dedi: “Bize ne kaldı?”
Ebû Eyyûb Halid b. Zeyd el-Ensârî
“Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Medine’ye geldiğinde Ensar, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in bineğinin kendilerinin evinin önünde çökmesi için çağırıyorlardı...Ebu Eyyub’un evi önünde çöktü...” Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Medine’ye geldiğinde Mescidindeki evi yapılana kadar Ebu Eyyub radıyallahu anh’ın evinde
Kardeşi Yezid b. Ebi Süfyan'ın ölmesi üzerine, annesi Hind binti Utbe'ye başsağlığına gelenlerin İnşallah Muaviye Yezid'in yerine geçer" diye temennilerini belirtmeleri üzerine, annesinin; "Muaviye gibi birisinin hiç kimseye halef olamayacağını. her taraftan Araplar toplansa ve o da içlerine salınsa, istediği şeyi elde ederek içlerinden (yüz akı ile) çıkacağını" belirtmesinin, Muaviye'nin kişiliği ile ilgili yeterli bilgi verdiği kanaatindeyiz.
348 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.