Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
" Ufaklığım Eğer bu mektubu şu an gözyaşları eşliğinde okuyorsan hemen şimdi okumayı bırak ve kendine çekidüzen verene kadar da sakın eline alma. (Bu bir emir!) Çoğu zaman sözümü tutmazsın ama bu sefer beni dinlediğini umuyorum. Sakın korkma küçüğüm, bu mektupta kötü bir şey yazmıyor. Kalp atışlarını normal seviyeye indirip rahat bir nefes
Ateş ArsoyKitabı okudu
Sadece hayatta kalmak için harcanmayan zaman lüksüne ihtiyacınız vardır. Devletin insanlığın evrendeki yerini anlama arayışına değer verdiği bir ulusta yaşamaya ihtiyacınız vardır. Entellektüel arayışın sizi keşfin sınırlarına götürebileceği ve keşif haberlerinin sürekli olarak yayılacağı bir topluma ihtiyacınız vardır. Yine de kozmik bakışın
Reklam
ALLAH iyiliğinizi versin itfayeciler :))
Türkiye'nin meşhur illüzyonistlerinden Sermet Erkin'le bir röportaj yapılmış. Muhabir soruyor, "Komik şeyler yaşadınız mı?" Sermet Erkin cevaplıyor :"Tabii! Bir gün Kastamonu'dayız. Sahnenin arkası itfaiye.. Tavşanları, ördekler ve keçi var. Gösteride tavşanları, ördekleri kaybediyorum, kutuyu çeviriyorum, içinden kocaman bir "keçi" çıkıyor, keçiyi de kaybediyorum Oyun bu. Kutuyu çevirdim, keçi yok! Sahnenin arkasındaki itfayeciler, keçi geceden kesip yemişler! "Nasılsa kutudan sihirle çıkartabiliyor, yine yapar" diye!" ... ~...
Özkorunma: kontrol çabası
Tipik dogmalar: her şeyi kontrol altında tutmak zorundayım! Kendimi kaybediyorum! Senin insafına kaldım! Sana güvenemiyorum! Ben değersizim! İktidar hırsını bir çeşidi de aşırı kontrol çabasıdır. Kontrolde yine iktidar gibi güvenlik ihtiyacımıza hizmet eder ve o yüzden biraz da olsa hayatta mutlu kalmak için belli bir ölçüde kendimiz ve çevremize
Her daim pratik insanların eksikliğinden yakınılır… Derler ki: Birçok siyasi, birçok general bulunur… Kurumların yöneticilere ihtiyacı olsa, istenilen miktar ne kadar olursa olsun, her çeşidinden derhal bulunabilir. Fakat pratik insanlara gelince, onlara hiç rastlanamaz da, bu gibilere hiç rastlanmadığından şikâyet edilir hep. Bazen daha da ileri
Biraz bir şeyler biliyorum tabii; ama anlatmaktan korkar oldum. Neyi anlatsam, onu kaybediyorum. Hemen bir örnek verebilirim - bunu anlatayım bari: Dünyanın her yerinde hırsızlık vardır. Hırsız olmayansa pek azdır. Doğrusu ben görmedim. Herkes kadar gözüm vardı ki bunu alçakgönüllülüğümden söylüyorum. Ne desem, hani olur ya günün birinde, deniz kıyısında kayalık bir yere gitmişsinizdir; elinizde bir şarap şişesi vardır; ayaklarınız çıplaktır; dalgaları seyretmişsinizdir. Ya da böyle bir şeyi hayal etmişsinizdir-pek farkı yok nasıl olsa... Boş bulunup da birine anlatırsanız - ki başka türlü bir şey anlatılmaz en geç iki üç gün sonra "Gel!" der, "sana bir sürprizim var. Hála alık alık bakarsınız, ve ayıptır söylemesi, bu yaşa gelmişsinizdir, hala bir şey bekler, sürpriz bir şey olacak sanarsınız. (Tüm sürprizlerin!.. Sizden çalınanlarla gerçekleştiğini ve yeni bir şey gibi sunulduğunu unutup -size de mustahaktır ya, neyse...) Sizi, sizin kayalığınızdan daha alçak bir kayalığa götürür; elinize daha aşağılık bir şarap verir, ve "Hadi," der, "hadi, mutlu ol." Nasıl kemirdim seni, nasıl da kayalardan yuvarladım; arkanı döndüğün an şarabından içtim... İşte bir şey da ha yitirdiniz, yine eksildiniz, ufalandınız. Geçmişte böyle bir şey yapmamış da, yapmış gibi görünmek için anlattınızsa - hayal hırsızlığı; değilse, anı hırsızlığı...
Reklam
Yaşasın Ne Kadar Da İdeolojik Yaklaşıyoruz Birbirimize
bazen çok korkuyorum. ama bu; aslanlarımı açıklamama engel olmuyor çünkü fena halde yaraşıyor birbirine gece ve balta ve anneciğim derdi vardı neyin altına giysen olur bir siyah pantolonum şimdi gibi ay! tekhnem dolu müfsidle! bu da caddelerden derviş dervişegelmeme mâni değildir yolları ay bastı mı lambalara koşuyorum ya, bundan bunun için kent
Sayfa 58 - SelKitabı okudu
yaşasın! ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize
Bazen çok korkuyorum. Ama bu; aslanlarımı açıklamama engel olmuyor Çünkü fena halde yaraşıyor birbirine gece ve balta Ve anneciğim derdi vardı neyin altına giysen olur bir siyah pantolonum şimdi gibi ay! Tekhnem dolu müfsidle! Bu da caddelerden derviş devşiregelmeme mâni değildir Yolları ay bastı mı lambalara koşuyorum ya, bundan Bunun için
Mantıklı :)Bu kutu sihirli değil mi?
Türkiye'nin meşhur illüzyonistlerinden Sermet Erkin'le bir röportaj yapılmış. Muhabir soruyor, "Komik şeyler yaşadınız mı?" Sermet Erkin cevaplıyor :"Tabii! Bir gün Kastamonu'dayız. Sahnenin arkası itfaiye.. Tavşanları, ördekler ve keçi var. Gösteride tavşanları, ördekleri kaybediyorum, kutuyu çeviriyorum, içinden kocaman bir "keçi" çıkıyor, keçiyi de kaybediyorum Oyun bu. Kutuyu çevirdim, keçi yok! Sahnenin arkasındaki itfayeciler, keçi geceden kesip yemişler! "Nasılsa kutudan sihirle çıkartabiliyor, yine yapar" diye!" ....
Sayfa 39
bazen çok korkuyorum. ama bu; aslanlarımı açıklamama engel olmuyor çünkü fena halde yaraşıyor birbirine gece ve balta ve anneciğim derdi vardı neyin altına giysen olur bir siyah pantolonum şimdi gibi ay! teknem dolu müfsidle! bu da caddelerden derviş dervişegelmeme mâni değildir yolları ay bastı mı lambalara koşuyorum ya, bundan bunun için
Reklam
Yaşasın Ne Kadar Da İdeolojik Yaklaşıyoruz Birbirimize
bazen çok korkuyorum. ama bu; aslanlarımı açıklamama engel olmuyor çünkü fena halde yaraşıyor birbirine gece ve balta ve anneciğim derdi vardı neyin altına giysen olur bir siyah pantolonum şimdi gibi ay! tekhnem dolu müfsidle! bu da caddelerden derviş dervişegelmeme mâni değildir yolları ay bastı mı lambalara koşuyorum ya, bundan bunun için kent
Sayfa 58 - Sel
Kitabı merak edenlere tanıtım Hikayesi
“Şimamoto-san” dedim, “sen gittikten sonra uzun zaman seni düşündüm. Altı ay her gün, sabahtan akşama kadar. Düşünmemeyi denedim ama beceremedim ve şu sonuca vardım. Sensiz yapamıyorum. Seni bir daha asla yitirmek istemiyorum. Bir süre kelimelerini de artık duymak istemiyorum. Ya da muhtemelen ’leri. Bir süre görüşemeyeceğimizi söyleyerek ortadan
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.