Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
224 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Dünyanın En Güzel Şiirine...
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,384 okunma
Bir Şey Öğrendim (Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır)
"Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Reklam
Neyi farkettim biliyor musun? Seni bir çok şey yerine koyduğumu. İstediğim herşey yerine. Özlediğim herkes yerine. Zayıflıklarım ve güçlü yanlarım için imtihan yerine. Güzelsem gözlerinden kendimi izlediğim ayna yerine. Geceyle başlayan hüzün, sabah aniden gelen umut yerine. Unutmanın en acı şekline, aniden keskin bir bıçak kesiğini hatırlamak yerine. Boğazımda düğüm. Midemde kelebek. Göz yaşımda tuz yerine. Başarılmış, rafa kaldırılmış pırıl pırıl bir kupa yerine. Onca kırık döküğe rağmen bakıp gurur duyduğum duygular yerine. Dünyada gidilebilecek en uzak yer neresi ise işte o kadar uzak yerine. Kendimi keşfetmek için çıktığım derin bir yolculuk, En dip ve en yüksek duygusunun uçları yerine. Biraz kendi yerime. Kendimi senin yerine. En çok kendimden geçip senin yerine. Yine seni senin olmak istediğin yere, bensiz olduğun yerine...
158 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Açlık ve Haksızlık İçinde Dünya
Bir adam ki açlıkla boğuşuyor, zar zor bir iki yemek buluyor, yer yemez midesine uzun süre yemek girmediği için kusuyor, barınacağı bir yer olmadan üşüyerek, sefalet içinde yaşıyor. Bunun üstüne, ümidini kaybetmeden iş arıyor fakat bulamıyor. Yazarlık yaparak hayatını kurtarmaya çalışıyor. Edebiyatı seviyor. Tıpkı
Martin Eden
Martin Eden
gibi, fakat ondan daha da
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727,8bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
bastırılmış duygular bir vakitte hatta sanırım hiç beklemediğimiz bir vakitte gün yüzüne çıkıp bize kendi varlıklarını hissettiriyorlar. onların ortaya çıkışlarıyla da bizim düşüşümüz başlamış oluyor. (gerçi yerden kalkabildik mi orası muamma) her düşüşün kendine özgü getirileri oluyor. kimisi acılı kimisi yorucu ama hepsinin bi ortak noktası var ki insanı günden güne çürütüp ruhunu kemiriyor ve en sonunda da tüketiyor. kaç acı kaç düşüş daha kaldırabilir bünyelerimiz yaşayıp göreceğiz. ama bu şekilde devam edersek eğer ruhumuz fiziksel ölümü bekleyemeyip kendi kendine bi köşede can verecek. hem de çok büyük acılarla...( nerden biliyorsun diye sormayın.) kitaba gelecek olursak eğer baş karakterlerimiz ishak ve jülide normal şartlarda denk gelebilecek statüde insanlar değil diye düşünüyorum ama kader mi dersiniz yazarın zorlaması mı dersiniz ki ben ikinciyi tercih ediyorum denk gelip birlikte gitmeye kaçmaya karar veriyorlar. kaçtıkları şey geride bıraktıkları insanlar mı kendi düşünceleri mi yoksa bambaşka bi şey mi bunu okudukça anlıyorsunuz. hüzün duygusunu da iliklerinize kadar hissediyorsunuz. kitabın akışı ve dili gayet güzel. ilerleyen sayfalarda ne olacak hissi her daim diri tutulmuş ama bazı kısımlar zorlama olmuş gibi geldi. yine de her şeye rağmen tarık tufan okumaya devam edeceğim aşikâr. çünkü bayılıyorum böyle hüzünlü şeylere, bayılıyorum kitap okurken ağlamaya. ( kitaptaki olaylara mı kendime mi ağlıyorum onu tam çözemedim)
Düşerken
DüşerkenTarık Tufan · Doğan Kitap · 20226,2bin okunma
Funda Arar- Kırık düşler
Zaman yaşlanır Umutları eskitir Yine umutlanırım Sevdalar geçer Yıkılır, yenilir Yine ayaklanırım Ah alıştım sanırken acılara An olur bazen tutamam kendimi
Reklam
Tekrar okumaya da başlamıştı. İçlerinden tuhaf koyuluktaki melankolik çiçeklerden yayılan ağır, uyuşturucu kokular gibi hüzün fışkıran muhteşem kitaplara yine yakınlaşmıştı. Hayatın katılığının kutsal ve kalpten gelen bir sevgiyi elinden aldığı Maria Grubbe’yi, pes etmek istemeyen ve sırada mutluluğa yüz çeviren mutsuz Madam Bovary‘yi tekrar eline aldı. Cömert ve özlem dolu sanatçı yüreğiyle elleri açık beklese de, büyük aşkın hiç kapısını çalmadığı Maria Baschkirtscheff’in tarifi imkansız dokunaklılıktaki günlüğünü okudu. Ve Erika‘nın azap içindeki ruhu, kendi acısını yitirmek ve unutmak için bu yabancı insanların acılarında battı; fakat bazen dehşetin gururla kardeş olduğu bir korkuya kapılıyordu, çünkü sözcükler, kendi hayatında da bulunan ve kaderin yüklediği ağır anlamlarını kavradığı görüntülere denk düşüyordu. Artık onların hikayelerinin, hayatın adaletsizliğini ve nefretini ilan etmediğini, sadece kolayca unutarak, acının karanlık ama gizlerle dolu uçurumlarının üzerinden atlayabilen, gülmeye açık ve basit bir ruhun dans edercesine şen adımlarından yoksun oldukları için acı verici olduklarını hissediyordu.
Adsız Şiir
Gece yarısı karanlık çöker üstüme .. Sonunu bilmediğim bir yolculuğa iter beni yüreğim .. Düşler sokağında kalbime kan yağıyor içten içe .. Üşümüş bir çocuk gibi çekilmiş köşeye .. İç çekiyorum .. Ağlamak benim tek mutluluğum oluveriyor sanki .. Adım adım uykuya yaklaşıyorum .. Doğacak güne inat .. Ruhum bedenime yabancılaşmış .. Nefesim bir
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak
Yine kör karanlık uçurumlardayım Yine yangınlarda yine yollardayım İçim dışım kırık dökük paramparça Yoruldum yoruldum sonlardayım İstersen gelirsin istersen gidersin Öğrendim sen benden daha delisin Sonsuz acılarla hazlar var tadında İçilmez geçilmez zehir gibisin Kederli şarkılar söyler gibi yüzün Aldatır bu masum, bu yalancı hüzün Dudakların acı, gözlerinde oklar Kurşun gibi ağır her sözün
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.