Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Odaya yaşı ve yüzü belirsiz bir adam girdi. Ne güzel, ne çirkin, ne büyük, ne küçük, ne sarışın, ne esmerdi bu adam.Tabiat ona ne iyi, ne kötü, göze çarpan hiçbir özellik vermemişti. Kimi ona İvan İvaniç derdi, kimi İvan Vasilyiç, kimi de İvan Mihayliç. Soyadı üzerinde de anlaşma yoktu: Bazıları için İvanov veya Andreyev, bazıları için de
Her gecem oldu keder, qusse, felaket sensiz, Her nefes çekdim, heder gitti o saet sensiz! Senin ol celb eleyen vesline and içdim, inan, Hicrine yandı canım, yok daha taqet sensiz! Başka bir yarı nasıl arayayım, ey nazlı melek, Biliyorum, sen de dedin: "Yok yara hacet sensiz"! Sen benim kalbime hakim, sana kul oldu gönül, Sen azizsin, ben ucuz, bir hiçim, afet, sensiz! Ne gözüm var - arayım ben seni, kaderimde ki yol, Ne de bir koşmağa var bende cesaret, sensiz! Sen Nizamiden eğer emin olsan da, gülüm. Gece-gündüz arayıp, olmadı rahet sensiz!
Sensiz
Reklam
EN SEVDİKLERİMDEN SEÇMELER Var mı dünyada günah işlemeyen söyle: Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle; Bana kötü deyip kötülük edeceksen, Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
RUBAİLER
Göl Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için Demirleyemez miyiz? Ey göl, henüz aradan bir sene geçti ancak,
Şuan seninle konuşmaya o kadar ihtiyacım var ki bilemezsin. Ne sen arıyorsun, ne de benim cesaretim var telefonu elime almaya... Ben senin sesini bile unutmaya başlamışken kimler ezberliyor kokunu? Kimler seviyor dokunmaya kıyamadığım saçlarını, kim sarılıyor sana gecenin bu yarısı, saatin bilmem kaçında? Ben seni özlemekten ölürken, sen kimlerin ömrünü uzatıyorsun oralarda? Bu hayatta seni benden daha fazla sevebilecek biri daha yok. Bu yüzden en çok beni acıtırsın, beni kırarsın. Senin kılına zarar gelse en çok benim canım yanar, ben üzülürüm. Bırak yanında olmayı, bunları sana söylemeye bile artık hakkım olmadığını biliyorum. Ama elimde değil, seviyorum... Seni sevmek acıdan başka bir şey vermiyor oysa. Ellerin başkasına dokunuyor şimdi, yokluğun bana...
"Üniversiteli delikanli kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç Tribünsüz,minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa göruyordu takımda.. Hoşlandıgını, fena halde hoşlandıgını hissetti. Az sonra
Reklam
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık." bu cümle aslında kitabın konusunu özetliyor ama yine de birazcık yazmak istiyorum. Baş karakterimiz A her gün farklı bir bedende yaşamaktadır ve her bedende sadece 1 gün kalır bir nevi gezgin bir ruh gibi. O beden de yaşayan insanlar A'nın içinde oldukları günü
Her Gün
Her GünDavid Levithan · Pegasus Yayınları · 20151,970 okunma
420 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bazı kitaplar vardır elinizden bırakamazsınız. Uzasında uzasın istersiniz. Canınız sıkılınca okuduğunuz kitap aklınıza geldi mi heyecanlanırsınız yüzünüzde bir tebessüm oluşur. İşte bu kitap bu tanımladığım kitaplar listeme giriyor. Bu kitabı okurken 10. sınıfa gidiyordum O sıra arkadaşlarla okula yakın bir evde kalıyorduk. Oturduğumuz semt gecekondu mahallesi olduğu için içime bir daralma gelirdi. Bilirsiniz camdan baktığınızda her taraf sadece evden ibaret. Böyle bir ortamda canım sıkılınca sonuna kadar açılmış kaloriferin önündeki mindere yatar açardım açlık oyunlarını. Beni bu dünyadan uzaklaştırır farklı dünyalarda yolculuk yapmamı sağlardı. Hele ki kitabı okurken uyuya kalma yok mu kalktığınızda her tarafınız terden sırılsıklam olmuş falan. Tadı anlatılamaz bunun. Biraz da kitaptan bahsedeyim. Yazar kahramanımız olan kızı çok iyi anlatmış bu yüzden karakterle bütünleştim. Yazar ezilmişliği ve bir devletin başka yerleri sömürmesini çok iyi göstermiş. Bu kitabın filmi de çıktı. Acaba sömürgeci devletler bir ders çıkartmış mıdır bu kitap ya da filmden! Bu üçlemenin en güzel kitabı bence bu. Okumanızı tavsiye ederim. Okuduktan sonra filmini izlemek de ayrı bir tat.
Açlık Oyunları
Açlık OyunlarıSuzanne Collins · Dex Kitap · 201628,8bin okunma
Bugün en çok sevdiğim bir yazarın doğum günü. Ve iyi ki doğmuş diyorum. Çünkü, o hepimizin içimizdeki bir şeylerin tek kurtarıcısıydı. Ne desem az. Ama iyi ki doğmuşsun edebiyat adamı... Kendisini şu alıntılarıyla anmak istiyorum.
Reklam
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
Öyle hastalar var ki, babası ölmüş, annesi, en az yetmiş yaşında. Artık bırakın evladına bakmayı, kendine bile bakamayacak durumda. Tek endişeleri bizden sonra ne olacak. Evet maalesef çok acı bir gerçek. Bir tanıdığım anne yetmiş üç yaşında, iki evladı da hasta. Biri kız, biri erkek. Anne şeker ve tansiyon hastası. Tek üzüntüsü; "ben
Değirmenci, Oğlu ve Eşek İki şairimiz, Malherbe ve Racan, Baş başa kalmışlar bir gün. Aralarında açık konuştukları için: - Sana bir şey soracağım, demiş Racan; Sen görmüş geçirmiş adamsın, Hayatı benden iyi bilirsin. Benim artık karar verme zamanım. Ben kimim, nem var, ne işe yararım? Bunları senden iyi bilen yoktur. Ne dersin? Gidip taşrada
Sayfa 93
267 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Sanırım öncelikle kitaba başladığımda yaşadığım şaşkınlığı dile getirmeliyim.Kitabın konusunu duyduğumda yeni nesil yazarların klişeliğine maruz kalmayacağımı biliyordum; fakat yine de yazarının çok genç olması, bir de tabi ilk kitabı olması sebebiyle bir endişe duymuyor da değildim. Bu yüzden biraz tereddüt ve çokça da merakla başladım kitaba.
Ters Düz
Ters DüzMert Ofluoğlu · Altın Bilek Yayınları · 201516 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.