Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mobbing Bank Diyor ki;
A Kalite Türk Çocukları Kuşağı X,y,Z kuşakları ile tüketim alışkanlıkları değiştirilmiş çocukları kendi müşterileri olarak ele geçirdiler. Onları bugün yaşam pahalılığı soygunu adı altında soydukları için bundan çok rahatsızlar. İnsanlığı sıfırlayıp kendi istedikleri bir düzende yeni dünya düzeni adı altında siyonist bir dayatma içinde buna
Geleceğin parmaklarımın arasından kayıp gitmesinden sonra şimdi de yaşamanın ve sahip olduklarımla ilerlemenin en iyisi olduğunu öğrenmiştim. Ellerimde olmayan bir şeye güvenmenin hiçbir anlamı yoktu. Hayat bir anda yarı yolda bırakabilirdi ve tam şu anda sahip olduklarımla mutlu olmak en sağlıklı seçenekti.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
İnsanı en çok yoran şey nedir?
“Allah için o mesele bir Ol vakti kadar kolayken, her şeyi çözmesi gerekenin kendisi olduğunu ve hemen çözmesi gerektiğini düşünmesidir.… Bize düşen yalnızca yolda olma hali. Menzile varmak için değil, yolda olmak için. Zira yola çıkanlar bilir ki, yol menzilde değil, son nefeste son bulur.”
Üst insan, kim olmak istediğine ve nasıl yaşayacağına kendi başına karar verebilen ve bu yolda bedel ödemeye hazır olan insandır.
Aytuğ AkdoğanKitabı okuyor
Osmanlı Aydınlarında Medeniyet ve Terakki Düşüncesi
Şemsettin Sami Avrupa medeniyetine tabi olmanın tek çare olduğunu kesin bir hüküm olarak ifade ettikten sonra bu yolda ilerlemenin reçetesini şöyle açıklar; cehalet ve taassuptan kurtulmak. İslam dünyası ilerlemek medenileşmek ve tekrar güçlü olmak için taassup ve bağnazlık illetinden kurtulmalı ve yeni dünyayı tereddütsüz kucaklamalıdır."Taassup ,diyanet'in pası'dır. Pas, en âlâ çeliği pek az müddet zarfında yiyip mahvettiği gibi, taassup dahi en doğru dini lekedâr edip çürütmeye sebep olur. Dinin üzerinden taassup pasını gidermeli ki din cilâ-i hakiki ve zatîsiyle parlayıp istikbali temin olursun". Cehalet ve taassuptan kurtulmaya kim karşı çıkabilir? Mesele elbette bu değil.Sami, bu kelimelere yeni bir anlam yükleyerek aslında şu sonuca varmaktadır; Cehalet ve taassup, avrupalılaşmaya karşı çıkmaktır!
Sayfa 75 - İnsan YayınlarıKitabı okuyor
İmtihan olmak zordur...
O kadar zorlu bir yoldu ki benim için; bu yolda, hayata nasıl yaklaşacağımı öğrendim. Kara kışa, fırtınaya ve kasırgaya rağmen dimdik ayakta kalmayı öğrendim. Öğrenmek zorundaydım, başka çarem yoktu. İnsanlar bana çok güçlü olduğumu söyleyip duruyorlar. Soruyorum size başka çarem var mıydı? Güçlü olmayı ben seçmedim ki, hayat beni bu hale getirdi. Ben, hayata bilmem kaç sıfır yenik başlamıştım çünkü..
Reklam
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: ( Bu mektup, Hacaloğlu'nun Atsız'ın Mektupları kitabında yoktur.) "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve
Kendi ruh kuvvetine inanmamak günah olduğu gibi, baş­kasının ruh hamlesini kırıcı hareketler de günahdır. Allaha gö­türücü yolculukta gayeyi karartan ve bu yolda yürüyenlerin yolunu şaşırtan hareket günah olduğu gibi, kendi ruh kuvveti­mizi felce uğratan imansızlık da günahtır. Evet ye'is günahtır, ümid ibadettir. Daima ileri götüren yolları tanımak ve tanıt­mak en büyük sevap sayılır, bu sebepten ilim ibadetlerin ba­şında bulunur.
Ortalama bir dünya vatandaşına iyilik ile kötülük hakkında söylenebilecek şeyler sınırlıdır. Çünkü herkes özünde iyidir, iyilik arzular ve iyiliği herkes için diler ancak dünyada bu kadar fazla iyiliğin sığabileceği bir alan yoktur. Kimse buraya bir şeyi hak ettiği veya başardığı için gelmediğine göre giderken de teslim edilecek bir depozito
Aşağıda insaniann yaygın olarak rüyalarda gördüğü on tema, Freudyen kuram bağlamında muhtemel anlamlarıyla sıralanmıştır: 1. Hazır olmadığınız bir sınava girmek: Bu tür bir rüya sadece akademik bir testle ilgili olmayıp, genellikle rü­ yayı görene özeldir. Örneğin bir oyuncu, sözlerini ha­tırlayamadığını ya da senaryodaki yazılan okuyamadığını
Reklam
"Mutlu olmak için kimseye ihtiyacın yok, al çayını, kahveni, tak kulaklığını. Aç en sevdiğin müziği. Ve okumaya başla.. Memento vivere: Unutma yaşıyorsun"
Atsız hiç durmadı, ömrü boyunca okudu ve yazdı. Türklüğü düşündü, Türklüğü yazdı. Tarihini, dilini, edebiyatını, ahlakını yazdı. Yaşadığı dönemin çetin kavgaları içine girdi. Türklüğe söz söyleyene dünyayı dar etti. Kendisine, ailesine bir şey olur diye düşünmedi; kalemi eline aldı ve kılıç gibi kullandı. Zaten kendisini, ailesini düşünemezdi. Yaratılışında böyle bir hassa yoktu. O, farklı yaratılmıştı, yaratıldığı gibi yaşadı. Vuruştu, yaralandı, yılmadı. Zindanlara düştü, eğilmedi. Hak bildiği yolda dosdoğru yürümeye devam etti. Böyle olduğu için de bugün yüzbinlerin gönlünde taht kurdu. Korkaklar, çıkarcılar, dalkavuklar, yüksek makamlara hulus çakanlar onu anlayamazlar. Onu anlamak için önce namuslu, sonra yiğit olmak gerekir. Türk'ün içinde böyle insanlar pek çok olmalı ki onun eserlerini arıyorlar, okuyorlar.
Ey yolcu sence de artık olmak istediğin kişiye dönüşme zamanı gelmedi mi? Sence de artık sınırlanırlarını zorlama, neler yapabileceğini görmek ve herkese göstermenin zamanı gelmedi mi? Cevabın evet ise haydi kalk harekete geç, sana verilecek adımları, ipuçlarını ve işaretleri takip et. Bu yolda herkes sana destekçi, her şey sana yol gösterici bunu unutma. Süreçte karşılaşacağın zorlukların seni yolundan çevirmesin hatta bil ki bu zorluklar seni doğru yola götürür. Durma ve sınırlarını aş; başarıyı ve mutluluğu yakala. Seni yolundan ne alıkoyabilir ki…
Büyülü bir dünyaya yol alıyormuşum hissi. Yolda olmak. Bilinmeyene ilerlemek. Zamanları büküp mekânları birbirine katlamak. Ancak yolun sonuna vardığında kendini bulacağına inanmak. Yolun sonunun neresi olduğunu bilmemek. Ama inanmak, inanmak... Yeni yollara inanmak. Gitmeye inanmak. Varış yerinde bulacağın cevaplara inanmak.
Nâmusluluk, insanın vicdânı ile baş başa kaldığı zaman ona verecek utandırıcı hesâbı olmamak demektir. Bu ise, emin ol ki, mesut olmanın ve iç huzûru ile yaşamanın ilk ve en zarurî şartıdır. Huzur içinde insanca yaşamak istiyorsan, bunu yalnız doğrulukla bulabileceğinden emin ol. Ve şunu bil ki, hayatta muvaffak olmak demek, doğruluğun ve nâmusluluğun gösterdiği yolda yürümek sûretiyle hedefe varmak demektir. Yoksa, herhangi bir şekilde ve herhangi bir vâsıta ile servete, şöhrete kavuşmak ve mevkî sâhibi olmak demek değildir. Eğer böyle demek olsaydı, yakalanmayan hırsızlara, tâkipsiz kalan gâsıp (zorla sâhip olanlar) ve kātillere muvaffak olmuş adam nazarı (bakışı) ile bakmak lâzım gelirdi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.