Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
“Mutlu olmak için kimseye ihtiyacın yok , al çayını , kahveni , tak kulaklığını. Aç en sevdiğin müziği. Ve okumaya başla.. Memento vivere: Unutma yaşıyorsun”
İnsanın kitabına dair inceleme yazısı kaleme alabilmesi, ne kadar etik ve objektif olabilir tartışılır. Onun için şu an kendimi çok tuhaf hissediyorum. Bundan ötürü sizinle sohbet havasında bir inceleme yazısı kaleme almak istiyorum.
Şiirimdeki üst bilinç, bilinç akışı tekniği, gotik tema, katmanlı biçem, şiir içi dinamikleri ayakta tutan söz
Potansiyelinizi keşfetmek, bir hayat amacı belirlemek ya da içinizdeki tutkuyu ortaya çıkarmak, hedefe yönelik kendinize uygun bir rota belirlemek, başarılı olmak ve bu yolda size engel olan durumları ortaya çıkarıp motivasyon sağlamak amacıyla size rehber olacak bir kitap.
Hayatımızı değiştirebilmek, dönüştürebilmek tamamen bizim elimizde. Bu kitabın da size katkısı olacağına eminim. Okurken altını bolca çizdiğim, notlar aldığım, uyguladığım kısımlar oldu. okurken kendi kendimin koçluğunu yapabilmek, gereken durumlarda çevreme, etki alanı dahilinde bulunduğum kişilere nasıl faydalı olabilirim yaklaşımıyla okudum. Doğru soruları sorabilmek hedefe giden yolda çok kıymetli. Sizin de hayatınıza geniş açıdan bakarak , hedefe yönelik doğru soruları sorup cevaplamanıza yardımcı olacaktır. Okumanızı tavsiye ederim.
Bu yaz tatilinde çok eskiden okuduğum kitapları tekrar okudum. İnsan Neyle Yaşar da bunlar arasında. Rus yazarlarından dünya edebiyatına en kıymetli klasikleri kazandıran Tolstoy' un en popüler kitaplarından biri.
İnsan niçin yaşar diye sorsak hemen hemen herkesin cevabı birbirine yakındır. İnsan ailesi, anne-babası, eşi, çocukları için yaşar.
" Mutlu olmak için kimseye ihtiyacın yok .
Al çayını, kahveni, tak kulaklığını.
Aç en sevdiğin müziği. Ve okumaya başla..
Memento vivere:
Unutma yaşıyorsun... "
NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Herkese Merhabalar!
Beyaz Zambaklar ülkesinde kitabını henüz bitirdim ve bilgiler tazeyken söze hemen başlamak istedim zira kitabı okurken inceleme yapacağım anı sabırsızlıkla bekliyordum.
Kitap Grigoriy Petrov'un 1920'li yıllarda yazmış olduğu bir kitap ve kitapta Findanliya'nın kuruluşunu bataklıklar ülkesi bir ülkenin Beyaz zambaklar ülkesine
İncelememe bir alıntı ile başlamak istiyorum.
“Kitap okuyorsun ve yapayalnız buluyorsun kendini”
Beni bu eserde en çok etkileyen alıntı olmuştu.
Kitap okurken hiç şikayetçi olmadığım bir durumdur.
Bazen anlamsız bir kalabalıktan ziyade bir kitabın içerisinde yalnızlaşmak daha anlamlı geliyor.
Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
~🌸🕊️
Sürece güvenmek, her adımın, her çabanın değerini anlamak demektir. Bazen başlangıçta süreç bize güven vermeyebilir ya da olacaklar bizi o an için umutsuzluğa sürükleyebilir fakat sabırlı olmak gerekir. Çoğu zaman sonuç beklediğimiz gibi olmayabilir, hatta bazen hayal kırıklığı yaşatabilir. Ancak sürece güvenmek, hedefimize giden yolda karşılaştığımız her engeli bir fırsata dönüştürmek demektir.
#alıntı