Yücelik söze döküldüğünde her şeyi yitirir. Üslupsuzdur yücelik. Doğanın ya da kalbjn en yeni manzaraları insanın kelimelerinden geçtiğinde zevksizlik felaketlerine ya da korkunç bönlüklere benzer. Kusursuzluktur her türlü hışırtıyı dışlayan.
Sayfa 9
Yücelik söze döküldüğünde her şeyi yitirir..
Sel yayKitabı okudu
Benden çok daha adil, çok daha mutlu bir gücün var olduğu fikri benim de içimi öyle ölçüsüzce dolduruyor ve kim olursam olayım, her ne yapmış olursam olayım beni öyle sınırsız bir duygusallıkla minnet duyguları içinde bırakıyor ki. İnsanın kendi mutluluğundan çok, bir yerlerde herkes için, her şey için, eksiksiz, sakin bir mutluluğun var olduğunu bilmesi gerekli. İnsanoğlunun varoluşunun temel yasası, onun mutlak yücelik önünde eğilmeyi bilmesinden başka bir şey değildir. İnsanları bu mutlak yücelikten yoksun bırakın yaşamak istemeyecek, umutsuzluk içinde öleceklerdir. Ölümsüzlük ve sonsuzluk, insanoğlu için üzerinde yaşadığı şu küçücük gezegen kadar gereklidir. En ahmak insanın bile, şu ya da bu ölçüde yüce bir şeye ihtiyacı vardır…
Sayfa 832
fatiha 5
“ Ey Rabbimiz yalnız sana (ibadet ve itaatle) kulluk eder ve (her hal ve ihtiyacımızda) ancak senden medet umar/yardım dileriz “
Bu ayetle ilgili Feyzul Kur’an’da şöyle bir açıklama var: “Çünkü Bir’e kul olmayan bine kul olur. Allah’a kullukta yücelik ve hürlük, kula kulluka ise esaret ve küçülme vardır.”
Yüceliğin bir insana nasıl geldiğini kimse bilemez. O kişinin karanlığında yatıyor, uyuyor olabilir veya ona uzaydan gelen yanan partiküller gibi saplanabilir. Ama yücelik hakkında şunlar bilinmektedir: ona hayat veren ve harekete geçiren şeye ihtiyaçtır; asla acısız gelmez; insanı hem değiştirir, hem ıslah eder, hem de yükseltir... O kişi bir daha basit diye geri dönemez.
Sayfa 244Kitabı okudu
Fakat yaratıcı güç her zaman yalnızca gereğini yerine getiren insana ulanmış olarak kalır; yalnızca tacın çemberidir miras alınan, o tacın içerdiği iktidar ve yücelik değil.
Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Kıyılarda birikir ölümün artıkları,
Yaşamın ve sevginin artıkları,
Düşüncede yitirilen ve bulunan sözcük.
Sonsuzluk, aranan kırık bir yontu gibi.
Kıyılarda birikir ün, yücelik ve düşman.
Çünkü deniz daha bitmemiştir, uykusuz
Ve yarı yarıyadır, çöker delikli fıçısında
Tortulanarak eski ölülerden.
Sayfa 99Kitabı okudu
Caesar'ın bağışlayıcılığı bile hakaretamiz olmuştur. Caesar'ın affetmeye değil cezalandırmaya tenezzül etmediği düşünülmüştür.
Sayfa 82Kitabı okudu
Dostum gelsene canım
Çağdaş mektupların çoğunda olduğu gibi bu mektuplarda da karşımıza kendini kandırmaya çalışan insanlar değil birbirlerine her şeyi söylemeye çabalayan mutsuz dostlar çıkmaktadır.
Sayfa 83Kitabı okudu
Sallustius
İyiymiş gibi görünmektense, iyi olmayı tercih ediyordu. Bu yüzden şan peşinde koşmuyor, daha çok şan onun ardından geliyordu.
Esse quam videri bonus malebat, quo minus gloriam petebat. Eo magis illum assequebatur.
Sayfa 88Kitabı okudu
İhtiras sadece hissettirir, görmemizi sağlamaz.
Sayfa 90Kitabı okudu
Oysa herkes öldürür sevdiğini..
Antonius'un uğruna bütün dünyayı feda ettiği Kleopatra ona ihanet etmiştir.
Sayfa 93Kitabı okudu
Augustus'un kurduğu idare sivillere karşı aristokratik, askerlere karşı monarşik idi.
Sayfa 95Kitabı okudu
Bu, dünya çapında bir insan trafiğiydi.
Roma insanları köle olarak alıp, Romalı olarak geri yolluyordu.
Sayfa 97Kitabı okudu
Mini mini bir kız tarafndan yürütülen bu Za-
vallı kadın ömründe dilenmemiş ve yakın bir zamanda bu sefalete düşmüş olduğu, eski ama ağır kumaştan yapılmış elbiseleriyle hal ve tavrından anlaşılıyordu. Belki bir zamanlar neşeyle geldiği ve dondurma yedigi bu yere bu kez dilenci olarak gelmesi onu fazlaca etkilemiş olacak ki dizleri tutmuyor,
Sayfa 163Kitabı okudu
