Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
404 syf.
·
Puan vermedi
Umberto Eco
Umberto Eco
Felsefe Tarihi 4
Felsefe Tarihi 4
Eco, kitabında 15. yüzyıl ile 17. yüzyıl arasındaki felsefi değişimleri incelerken, okuyucuyu doyuracak şekilde detaylı bir şekilde ele almıştır. Kitap, bu dönemde yaşanan felsefi dönüşümlerin derinliğini ve önemini kavramak isteyen okuyucular için kapsamlı bir kaynak sunmaktadır. Eco'nun çalışması, bu dönemdeki felsefi
Felsefe Tarihi 4
Felsefe Tarihi 4Umberto Eco · Alfa Yayınları · 202220 okunma
"Yarın Öğrenci İşleri'ne gidip danışmanını değiştirmek istediğine dair bir dilekçe yazar mısın?" Masasının üstündeki kahve kupasında duran kalemlere uzanıp bir tane aldı; bu kupa Montblane marka dolma kalemlerle doluydu, hem de şu çok pahalı Meisterstück modelinden, en az on on iki tane. Çabucak bir şeyler karaladı ve yazdığı notu
Reklam
Hele "Türk-İslam medeniyeti" deyimi tam Balkanik bir adaptasyon; Hellen-Hristiyan uygarlığı, Slav-Hristiyan uygarlığı gibisinden bir kavram. Dine bağlı olduğu ileri sürülen evrensel bir uygarlığa bir etnik grup, bir ulus adına sahip çıkmak telaşı içinde ortaya atılan kavramlar bunlar. Türklük ve İslamlık niçin yerli yerinde kullanılmıyor; bunu anlamak lazım. Özünde laik ulusalcı bir maya, görünüşünde de bir kavim adına bütün diğer dindaş kavimlerin üstüne çıkma çabasını taşıyan bir kavram. Parçalanan Osmanlı İmparatorluğu’nun terekesi üzerindeki kavganın yarattığı bir ürün sayılabilir.
Yüzyılı Aşkın Soru: Dostoyevski mi Tolstoy mu?
Yüzyılı aşkın ve herkesin en az bir kere kendine sorduğu bir soru. Tolstoy mu yoksa Dostoyevski mi? Bu soruya bir şekilde herkesi herkesle kıyaslayabilen, rekabete sokabilen bizim coğrafyamızda daha sık rastladığımı da rahatlıkla söyleyebilirim. Lafı çok uzatmadan konuya gelelim. Böyle bir kıyas sonucunda ulaşacağımız sonuç boş küme
600 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitabı okuyacaklara yardımcı olmak için küçük bir kılavuz. Öncelikle kitapta Wali kasabası üzerinden Çin Halk Cumhuriyet’inin kuruluşu sonraki kırk yılı anlatılmış. “Kadim Gemi” bana sorarsanız 19.yy da karaya toslamış ve felakete sürüklenmiş, dünyanın en ulvi uygarlıklarından biri olan yüce Çin Ulusunun yeniden doğmak için önünde gördüğü büyük
Kadim Gemi
Kadim GemiZhang Wei · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202025 okunma
Anlamak baş edebilmenin İlk koşulu değil midir?
Reklam
HARARI: YAPAY ZEKA İŞ AÇISINDAN PEK ÇOK İNSANIN YERİNİ ALDIĞINDA İŞGÜCÜNE VE DİNE NE OLACAK? Çağın teknolojik gerçekliğiyle bağını kaybetmiş dinler, soruları bile anlama yetisini yitirmeye mahkumdur. Yapay zeka bilişsel işlerde pek çok insanın yerini alabilecek noktaya geldiğinde işgücüne ne olacak? Amaçsız ve işe yaramaz insanlardan oluşan
XVII . yüzyılı anlamak isteyenler öncelikle Bacon'a Descartes'a Leibniz'e ve Spinoza'ya başvurmak zorundadırlar. Ancak XVII.yüzyıl Moliere'siz Shakespeare'siz Comeille'siz Racine'siz de anlaşılamaz.
Sayfa 18 - Bulut yayınları
Türkiye Yüzyılı
Elbette ordusu, sanayileşmesi, üniversiteleri ve akademik hayatı o dönemin ötesindedir. Ama milli eğitim gerilemektedir, temel müesseseler kendini kaybetmektedir, sayıca artış söz konusudur ama en önemlisi Türkiyedeki ideolojik ve kültürel hayat gerilemektedir. Türkiye etnik bir gerilim çıkmazına girmektedir. Bu gelişmeler de Kemalist rejimi bir yanıyla gerektirmektedir. Kuşkusuz tarihi ve liderleri değerlendirmek bu endişelerin üstünde ve dışında bir süreçtir. Türkiye bulunduğu coğrafyadaki özgün konumunu, gelişmesini ve kimlik değişimini anlamak ve korumak durumundadır.
Sayfa 452 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
Modern bilimin kökeni, "deha yüzyılı" olarak adlandırılacak kadar yenilikçi düşünüşün damga vurduğu bir dönem olan 17. yüzyıla dayanır. Avrupa'nın farklı köşelerinde az sayıda kişi, evrenin işleyişlerini yeni bir tarzda anlamak için cebelleşiyordu.
Sayfa 329
Reklam
"Osmanlı'nın dağılması ve Türkiye'nin yükselmesiyle bu yüzyılın tarihi şekillendi. Yıkıntılardan yeni milletler doğdu. 20. yüzyılı anlamak için Türkiye'nin tarihi bir anahtardır. Türkiye'nin geleceği, önümüzdeki bin yılın ilk yüzyılının şekillenmesinde de önemli rol oynayacaktır…" Bill Clinton, ABD eski Başkanı, 15 Kasım 1999, TBMM
Sayfa 61 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
"III.Selim'in kara yazgısını modernleşme tarihimiz için büyük bir kesinti sayan tarihçiyi anlamak gerekir. Tarihi büyük adamların yaptığına mutlak inanç beslemek gerekmez, ama tarihi birtakım şaşmaz faktörlerin programlamadığı da açıktır. Toplumların tarihsel gelişme karşısında konumu her zaman eski Yunan trajedisi kahramanlarınınki gibi değildir. Toplumların belirli bir olgunluk veya sarsıntı çağında, tarihi yaratan fertlerin ortaya çıkması pekâlâ mümkündür. Bir toplumdaki değişme süreci bütün kurumları sarsmaya başlamışsa, büyük adamın etkin olacağı ortam doğmuş demektir."
Sayfa 45 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
155 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.