NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Arundhati Roy, Küçük Şeylerin Tanrısı adlı romanıyla dünya çapında ün yapan Hintli yazar, savaş karşıtı eylemci olup, 1997'de ilk ve tek romanı Küçük Şeylerin Tanrısı romanı ile İngiltere'nin en saygın edebiyat ödülü olan Booker Ödülü'nü alıp, bu ödülü alan ilk Hintli kadın oldu...
~...Öyle 1zaman gelmişti ki,
akla gelmez şeyler akla
“İktidarmış, bilgelikmiş, bedenmiş,
Toprağa dönüşür, geçer gider hepsi.”
- William Shakespeare
1. Giriş:
Shakespeare eserleri arasında farklı bir konumda bulunan Cymbeline oyununun tarihsel arka planına, yazıldığı döneme, oyunun geçtiği yer ve zamana, karakterlere ve olay örgüsüne değinmeye çalışacağım. Zaman ayıracak olanlara teşekkür
Gözlerimle tatmadığım, ellerimle iz bırakmadığım, dilimle ulaşamadığım; havasına, suyuna, toprağına moleküllerimi bırakmadığım tarihin, coğrafyanın, hikayelerin bana mirası olan genlerimle birlikte bilinçaltımda oluşturmuş olduğu katmanlar, üzerinde zihnimle dolaştığım bu cümlelerle birer birer eriyor.
Coğrafyalar ve o coğrafyalarda
Edebiyat; en mühim konu, aşksa yaşamda bir tasavvur, kalpte huzur...Bu sebepledir ki, yüzyıllardır sevenler çok, ama izah tektir. Anlatım ve tasvir şekilleri değişir elbet. Değişmeyen tek şey, aşkın ebedi.
Paranın getirdiği huzurun veya mutluluğun bir sonu vardır, bu son oldukça sancılıdır, can sıkıcıdır, hayal edilen, arzu edilen, çaba verilen, savaşılan, kalp kırıp, ego tatmini yaptığınız bir süreç sonrası elde ettiğiniz şey hiç arzu etmediğiniz, hayal etmediğiniz bir şey haline gelir. Para sizi özgür kılar, bu konuda kendisine hak vermek gerekir,
Sen Hayat ; haya ile hat' ı birleştiren çizgi sanatı ...
Sonsuza kadar çizilmiş bir resmi , her yeni gün bizim ilmek ilmek dokuduğumuzu zannettirerek nasıl galeyana getiriyorsun kandırabiliyorsun hepimizi...
Othello'yu okuduktan sonra şimdi görüyorum ki büyük ustayı bile Shakespeare' i
Niye mi bu şekilde başlıyorum yazıma ? Çünkü bu
Her şey mahvoluyor. Her şey değersizleşti. Fakat şunu söyleyebilirim ki, onlar mahvetti ve değersizleştirdi. Çünkü sözde masumane insani yardımla gelen bir çeşit afet değil bu. Tam tersine insanın kendi kararlarıyla ilgili bu, kendi kararlarının kendisinin önüne geçmesiyle. Tabii ki bunda Tanrı’nın da eli var. Hatta bana kalırsa, büyük bir payı
“Her şey mahvoluyor. Her şey değersizleşti. Fakat şunu söyleyebilirim ki, onlar mahvetti ve değersizleştirdi. Çünkü sözde masumane insani yardımla gelen bir çeşit afet değil bu. Tam tersine insanın kendi kararlarıyla ilgili bu, kendi kararlarının kendisinin önüne geçmesiyle. Tabii ki bunda Tanrı’nın da eli var. Hatta bana kalırsa, büyük bir payı
Dünyada Homeros ve eseri kadar çok duyulmuş, tanınmış kaç kişi ve eser vardır dersiniz?
Homeros, İlyada, Troya, Olyimpos Dağı, Olympos Tanrıları, Helene, Paris ve daha niceleri ile ilgili bölük pörçük anılarım altı yedi yaşlarımda radyodan kalmadır.
İslam ve diğer semavi dinlerde tanrının yeri, her şeyin üzerindeyken Homeros’un tanrılarının
Az önce Wirginia Woolf'un "Kendine Ait Bir Oda"sını bitirdim. İntihar eden yazarların sözlerini okumak, dünyaya bakışlarına şahit olmak diğer yazarların eserlerinden daha çok etkiler beni. Tıpkı intihar eden aktörlerin filmlerini izlerken aklımın hep bir yanında yaşamdan ayrılma nedenine odaklandığım gibi. Robin Williams'ın eğitime dair
“Her şey mahvoluyor. Her şey değersizleşti. Fakat şunu söyleyebilirim ki, onlar mahvetti ve değersizleştirdi. Çünkü sözde masumane insani yardımla gelen bir çeşit afet değil bu. Tam tersine insanın kendi kararlarıyla ilgili bu, kendi kararlarının kendisinin önüne geçmesiyle. Tabii ki bunda Tanrı’nın da eli var. Hatta bana kalırsa, büyük bir payı
Türkçülük, bütün Türklerin tek devlet halinde birleserek, her bakımdan bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür. Bunun değismeyen iki unsuru vardır: Soyculuk, Turancılık. Soyculuk, ilk önce bir milli savunma vasıtasıdır. Türkelindeki azınlıkların, kendi aralarında gizlice yürüttükleri, soy suuruna karsı bir koruma tedbiridir.