Mümin gence tavsiyeler.
*1- Yediklerine dikkat edecek.*
Helal lokma olacak, harama bulaşmayacak. Pişiren gaflet ilemi pişirdi, sinirlimiydi, besmele çektimi bunlara dikkat edilmeli
*2- Oturduğu ve zaman geçirdiği ortamlara dikkat edecek*
Cafe, Çarşı, Arkadaşların seni nereye götürüyor. Sana neler katıyor. Kişi arkadaşının dini üzeredir sen arkadaşının aynası olduğunu unutma gül bahçesinde gezer gül kokar, pis ve nahoş yerlerde gezenlerden kötü kokular gelir.
*3- Konuştuğumuz kelimelere dikkat edeceğiz*
Beni beğensinler, beni dışlamasınlar diye konuşmayacağız Allah benim konuştuklarıma ne der ? ne kadar razı olur ? Bir müslümanın ahlakı, konuşması, edebi bende varmı dikkat etmeli
''...hafızamızda acıların ve mutsuz olayların tarihlerini, neşeli ve mutlu zamanlara göre daha iyi saklarız her zaman. Hayatın dönüm noktaları neşeli değil, daha çok acı dolu olaylardır.''
Necə baxmaq? Baxışlarda nə axtarırdıq: suallarımızın cavabını? Baxışla müəyyən etmək olsaydı, o zaman sözlərə nə ehtiyac qalardı? Bəlkə, doğrudan da, gözlərimiz hisslərimizin aynası idi... Bəlkə, qarşımızdakı insanlar biz heç nə demədən də hər şeyi çox gözəl anlayırdılar... Gizlətməyə çalışsaq da, gözlər daxili aləmimizi bütün çılpaqlığı ilə ortaya qoyurdu...
Bu gün Bursa Yeşil Türbeyi Gezdik , Siz 1k Ailesi ile paylaşmak istedim Yeşil Türbe ile ilgili manzaraları
Kemal Kartal
***
Bursa'da bir eski cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdıyan su;
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
İçinde gülüyor bana
Küçük yaşta ailesini kaybeden Harry Potter, annesi (Lilly Potter) ve babasının (James Potter) da mezun olduğu Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu müdürü Albus Dumbledore tarafından kapılarına bırakıldığı günden beri teyzesi, eniştesi ve kuzeni Dudley ile birlikte büyünün gerçek olduğundan dahi habersiz bir şekilde yaşamaktadır. Eniştesi (Vernon
“…hafızamızda acıların ve mutsuz olayların tarihlerini, neşeli ve mutlu zamanlara göre daha iyi saklarız her zaman. Hayatın dönüm noktaları neşeli değil, daha çok acı dolu olaylardır.”
İşte o zaman, çoğu kez bir özlem duyuyorum ve şöyle haykırıyorum:
"Keşke bu hislerimi anlatabilseydim! İçimde çağlayıp taşan bu canlılığa bir kağıtta can verebilseydim! Ruhun sonsuz, yüce bir varlığın aynası olduğu gibi , kâğıt da ruhumun aynası olabilseydi..!"
………….……….…………………………………………………………
1913'te Miguel de Unamuno (1864-1936), 1888'den beri farklı gazete ve dergilerde yayınladığı yirmi altı hikayeyi "Ölümün Aynası'nda" toplamıştır.
«Hayır Jose Antonio, hayır! Bu aşk acısı değil, başka bir şey, bu hayat acısı.» S. 8.
Hepsi, bazen bizim reddettiğimiz yanlarımıza,
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine
kurşunlar kanat çırpardı.
kurşun, kendi çığlığına uyanır,
kendinden utanırdı bu coğrafyada,
ki hiç sevmedi sesini, ismini...
ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı.
ne zaman çığlık kopsa, bilirdi,
ardı derin susku kuyusu olurdu,
bir yaprakta olsun solumazdı hayat.
şehirleri birbirine