Philip, onu yiyip bitiren bu tutkuya kendi rızasıyla teslim olmamıştı. İnsana dair her şeyin geçici olduğunu ve dolayısıyla eninde sonunda bir gün sona ermesi gerektiğini biliyordu. O günü büyük bir özlemle, sabırsızlıkla bekliyordu. Aşk kalpteki bir parazit gibiydi, kanını nefret dolu varlığıyla besliyordu; onun varoluşunu öyle yoğun biçimde işgal ediyordu ki başka hiçbir şeyden zevk alamıyordu.