Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sınırları korumak, bir elçiliğin idari işlerinden sorumlu olmak, bir ülkeyi yönetmek parlak işler gibi görünebilir. Ancak azarlamak, gülmek, satın almak, satmak, nefret etmek, evinizdekilerle birlikte dürüst ve neşeli bir hayat (ne tembellik ederek ne de yorgunluktan bitkin düşerek) sürmek daha ilginç, daha az rastlanan, daha da zor olan işlerdir. Başkaları ne derse desin bu tür gözden uzak hayatlarda yapılması gereken ödevler, en az başka hayatlardaki ödevler kadar zor ve gerilim doludur.
… Ahlâkî heyecanların ve siyasi depremlerin hüküm sürdüğü “ilginç” çağlarda hayatın iyi ve güzel taraflarının gürültüye gideceğini, eriyip unufak olacağını bilirlermiş.
Reklam
İşin ilginç tarafı, Müslümanların tarihte ne kadar büyük yerleri olduğuna önce Müslümanları inandıracaksın.Bu da işimizin ne kadar zor olduğunu gösteriyor.
her mesleğin kendine göre zor tarafı vardır ama..
Bakın, şu bizim öğretmenlerin hayatı üstüne bir oyun yazıp sahnede oynamak çok ilginç olurdu! Güç bir hayat bu, çok güç!
Sayfa 27 - Olimpia YayınlarıKitabı okudu
"İmkansız gibi gözükse de bilim insanları hayvanların zaman algısını ölçmenin de yolunu bulmuşlar Devin. Ne kadar mükemmel değil mi! Bunun için flicker füzyon frekansı dedikleri bir yöntem uyguluyorlar. Mesela sana belirli bir hızda yanıp sönen bir ışık gösterirsem beynin ışıktaki bu titreşimi algılar. Yanıp sönmenin hızını yani frekansı
Sayfa 293Kitabı okudu
MTO OKUMALARI
İlginç bir çağda yaşıyoruz:" ferd, aile, cemaat, millet, medeniyet ne anlama sahiptir?" sorusu rahatsız edici bir önem kazanmıştır.
Reklam
Ömrüm en ilginç ifâdeye varmak için nefes tüketmekle geçti. Nihâyet öğrenilmesi en zor şeylerin kafadan bildiğimizi sandığımız şeylerden ibâret olduğunu öğrenebildim.
Öğretmenlik
Bence öğretmenlikle ilgili en zor ve en ilginç şey, çocukların gerçek düşüncelerini sana söylemelerini sağlamak.
Sayfa 114 - DokuzKitabı yarım bıraktı
Kendi masasını tutabilen toplumun en zen­ginleri dışındaki herkes açık durak yerlerinde yemek zorundaydı. Çünkü gıda üretimi toplumun çoğalma hızına zor yetişmekteydi ve hammadelerdeki fiyat ar­tışı ancak yemeklerin hazırlanma masraflarının gıda kooperatifleri sayesinde asgari dereceye düşürülme­siyle dengelenebiliyordu. Yemeklerin kalitesi ve zen­ginliği bu durumdan faydalansa da mekan aşırı kala­balık sebebiyle aile bağları ve şiirsellik bakımından kaybediyordu. Bazı kötümser kişiler geleneklerin ve kültürün sonunu öngörseler de bu hep olan bir şeydi ve önyargısız kimselerin itiraf edeceği gibi belli ilginç çelişkilere rağmen insanlık henüz geleneksel özgür­lükler ve genel mutluluk konularında eşit yüksekliğe varmamıştı.
Reklam
Kimileri ilişkilerde, dokunmatik ekrandan gözünü bir an alamadan, başkalarına "Bana bak! Bana dokun!" diye seslenmenin ayartıcılığına kapılıyorlar. Bu bakımdan dokunma, şaşırtıcı biçimde, eskisinden daha fazla odağa yerleşiyor. Tam da şeylerin ve ilişkilerin gitgide daha fazla dijitalleştiği bir zamanda, analog olan, dokunulabilir olan, tekrar ilginç hale geliyor. Dijital duyusuzlaşma, aletlerin ötesindeki duyusallığı yeniden keşfetmeye sevk ediyor. Cansız ekranları parmaklamalar ve silip ovalamalar, canlı ötekilere dokunma ve onları okşama ihtiyacını uyandırıyor. Artan sayıda insan, duyularından mutluluk devşiren bir hayat sürmeyi yeniden öğreniyor veya buna ilk defa başlıyor. İnsanın kendi hayatındaki dijitalleşmeyle baş etmeye dair sorunlara el atması için bundan daha uygun bir strateji zor bulunur: Analog hazların zevkine varanın, dijital detoksa ihtiyacı kalmaz. Her kadın ve her erkek yaşayabilir bu tecrübeyi: Dokunmanın gücü, aynı anda hem tüy gibi hafif hem son derece tesirlidir, çünkü taze bir yaşama cesareti aşılar. Göze görünmez, lakin gözler mutlulukla ışıdığında gayet açık algılarsınız onu. Sayesinde daha fazla sükûnete erişebiliriz. Üzerimizdeki yük, daha katlanılır hale gelir. Dokunmanın yoğun olduğu bir ilişkide, iki insan kendilerini birbirlerine kalıcı biçimde bağlı hissederler. Arzulanan dokunuşların açığa çıkardığı enerjiler, doyurucu bir hayat için vazgeçilemeyecek kadar üretkendirler. O nedenle birçoklarında öyle büyüktür, dokunma özlemi.
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Saldırgan insanın genellikle yalnız olduğunu da görürüsünüz. Davranışları nedeniyle hem iş hem de özel yaşamındaki insanlar ondan uzak durur. Kendisine ve çevresindekilere sürekli olarak en iyi, en ilginç ve en zeki kişi olduğunu söylediği için, diğer herkese karşı aşırı eleştiricidir. Ters giden her şeyin başkalarının hatasından kaynaklandığını düşünerek egosunu zirveye çıkarır ama onu pek de sevilen biri yapmaz.
Sayfa 29 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Ha! Sen zor bir bakarsın, çocuk.
"İlginç" , diye yanıtladım, " ama bu örnekleri nasıl genelleştireceğinizi bilemiyorum. Rastlantı, rastlantıdır."
1.108 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.