Ruh ve beden, bedenle ruh: Nasıl da gizemliydiler! Ruh hayvanlaşabiliyor, beden de sırasında ruh kesiliyordu. Duyguların yücelttiğini zihin aşağılayabiliyordu. Tensel itkinin nerede bitip fizik itkinin nerede başladığını kim bilebilirdi? Sıradan ruhbilimcilerin gelişigüzel tanımlamaları nasıl da sığdı! Öte yandan çeşitli ruhbilim okullarının savları arasında seçim yapmak ne kadar zordu! Ruh acaba günah evinin içinde oturan bir gölge miydi? Yoksa beden mi aslında ruhun içindeydi, Giardano Bruno'nun düşündüğü gibi. Ruhun maddeden ayrılması da bir sırdı, tıpkı ruhun maddeyle birleşmesinin bir sır olduğu gibi.
Deneyim, insanın yanlışlarına verdikleri isimdi... Deneyimin bize gösterdiği tek şey şudur; geçmişimiz neyse geleceğimiz de o olacaktır ve geçmişte tiksinerek işlediğimiz günahları gelecekte defalarca, hem de mutluluk duyarak işleyeceğiz.