...idareli yaşardı. Yalnızca kitap satın alma konusunda kendisini böyle bir sıkıntıya sokmazdı. Okumayı sever ve boruçiceği gibi tuttuğunu bırakmayan kafasıyla meselelerin esasını kurcalamaktan zevk alırdı.
Konuşturmayın beni, dilim sürçüyor
Alışkın değilim söz etmeye sevinçten, mutluluktan
Gideyim artık, kül altında kor gibi
Dursun onlar, dönüp üflerim bazen...
"Allahım! Bütün günahlarımı ve hatâlarımı affeyle. Allahım! Dünya ve âhirette derecemi yükselt. Kayıplarımı gider. Bana salih ameller ve güzel huylar nasip eyle. Şüphesiz salih ameller kazanmayı ve kötü huylardan korunmayı ancak sen lütfedersin."
—Finansçıların çok daha hassas bir yüreği olduğunu düşünüyor sanki insanlar…
— Biz en azından kimseyi öldürmüyoruz, tavugun tüylerini yolmayı biliyoruz ama gırtlaklamadan yapıyoruz bunu.
Bir uçurumun önünde sabırla bekliyoruz
Taşlar atıyoruz ara sıra boşluğa
Uçurum dolacak bir gün ve biz
Karşıya geçebileceğiz diye...
Ama çekilen acılar oluyor günler, geceler boyu
Kırlara değil, mezarlıklara çıkıyor yolumuz
Sevda sözcükleri yer değiştiriyor
Ölüm üstüne söylenen bir takım sözlerle.
Her gece odama yağmur yağıyor
Bu çılgınlığı sana nasıl anlatayım şimdi?
Çeneme kadar çıkıyor sular, boğulmuyorum
Belli belirsiz bir iz görüyorum ama
Sabah uyanınca duvarların üstünde
Ve geceden artakalan bir çizgi
Elimle alnımı yoklayınca.
"Zalimlere meyletmeyin; yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız zâten yoktur; sonra hiç kimseden yardım görmezsiniz." (Hûd 11/113).