Kitap iki cilt olarak planlanmış. Bu ciltte Aleviliğin Osmanlı'nın kuruluşundan(1300) 1971'e kadar olan siyasi, dini ve toplumsal durumu, önemli dönüm noktaları anlatılmış. Yani yüzyıllardır 1. Sınıf vatandaş olamamış bir etnisitenin tarihidir anlatılan. Ancak yazarın uzak ve yakın tarihe yönelik yaptığı doğru tespitler kitabı büyük bir zevkle okuttu. Her ne kadar Alevi kültürünü anlatmayı amaçlayan bir kitap olmasa da alevi kültürüne dair de kısmen bilgiler barındırıyor diyebilirim.
Olaylar ve olgular ile ilgili yazarın yorumlarına, değerlendirmelerine baktığım zaman Aleviliği kayırmaya ya da yüceltmeye çalıştığına dair bir his uyanmadı. Bilakis yazarın Alevi kültür derneklerinde yöneticilik yapmış, Alevi kökenli biri olduğunu düşünecek olursak yaklaşımını ben çok beğendim. Çünkü yazar kitapta salt resmi tarihin tezlerini irdeleyip eleştirmekle kalmıyor; Cemal Şener ve Baki Öz gibi Alevi kökenli yazarların kimi olaylara ilişkin duygusal yorumlarına da eleştiri getirmekten çekinmiyor. Kitaba dair en sevdiğim nokta da bu oldu.
Muhtemelen bu kitaba ilişkin paylaştığım alıntıların birçoğu ne yazık ki okunmayacaktır. Ancak içerdiği birçok siyasi ve tarihi olaya ilişkin bilgiler kitabı çok değerli bir çalışma yapıyor.
Okumanızı tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim...