Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
hisse fiyatına değil şirkete bakın
Bir hisse, sahibinin kim olduğunu bilmez. . Asla karlı hisseleri kendi haline bırakıp kuruluşun gelişimini izlemekten vazgeçmeyin. . Bir hissenin değeri sıfıra düşerse hisseye ister 50, ister 25, 5 ya da 2 dolar ödemiş olun zararınız aynı olacaktır: yatırdığınız her şey. Şirketlerin gelişimlerini izleyerek yatırımlarınızdan alacağınız karları arttırabilirsiniz. Hisseler gerçek değerlerinden sapma gösterdiklerinde ortada daha gerçekçi bir alternatif varsa elinizdekileri satıp yeni hisselere yönelin. . Bir şirketin durumu iyiye gidiyorsa elinizdeki hisselerin sayısını arttırın, durum kötüleşmekteyse bu sayıyı azaltın. . Çiçekleri koparıp otları sulayarak karınızı arttıramazsınız. . Kârınızın borsa ortalamasını aşamayacağına inanıyorsanız paranızı bir müşterek fona yatırın, böylece zaman ve paradan tasarruf etmiş olursunuz. . Her zaman endişelenecek birşeyler vardır. Yeni fikirlere açık olun. Etraftaki bütün kızları öpmek zorunda değilsiniz. Ben bu güne kadar pek çok karlı hisseyi kaçırdım, ama yine de borsa ortalamasının çok üzerine çıkmayı başarmış bulunuyorum.
Reklam
İstanbul'da Bazı Kimselere Gönderdiğim Mektup
Kendilerine mektup yazdığım kimseler şunlardı: Abdurrahman Şeref Bey, Reşit Âkif Paşa, Ahmet İzzet Paşa, Seyyit Bey, Halide Edip Hanım, Kara Vasıf Bey, Ferit Bey,(Nafia Nâzırı idi), Sulh ve Selâmet Fırkası Başkanı Ferit Paşa (daha sonra Harbiye Nâzırı oldu), Câmi Bey, Ahmet Rıza Bey. Bu mektupta söylediğim noktaları özet olarak tekrar edeceğim: "1. Yalnız mitingler ve gösteriler, büyük gayeleri hiçbir vakit gerçekleştiremez. 2. Bunlar, ancak milletin bağrından fiilen doğan ortak güce dayanırsa kurtarıcı olur. 3. Zaten acı olan durumu tehlikeli şekle sokan en etkili sebep, İstanbul'daki muhalif akımlar ve millî dâvâyı yaralı bir şekilde yüzüstü bırakan siyasi ve gayri millî propagandalardır. Bunun cezasını, vatanımız aleyhinde fazlasıyla görmekteyiz. 4. Artık İstanbul Anadolu'ya "hâkim" değil "bağlı" olmak mecburiyetindedir. 5. Size düşen fedakârlık pek büyüktür.
Sayfa 25 - Maviçatı yayınlarıKitabı okuyor
Savaşçının özellikleri
1-Savaşçı karar vermeden önce düşünür, inceler,gözden geçirir, acele etmez, her şeyi hesaba katar. 2-Savaşçı, kararını verirken özgür iradesi içinde verir; yani onun kararı bir seçimdir. 3-Savaşçı verdiği kararlardan pişmanlık duymaz. 4-Savaşçı sabırla bekler; beklediğini bilir, ve ne için beklediğini bilir. 5-Savaşçı ölümünün bilincindedir. 6-Savaşçı aynı zamanda bunu(ölüm) umursamaz bir tavır içerisindedir. 7-Savaşçı,stratejik bir tavır içerisinde yaşamaya özen gösterir. 8-Savaşçı hiçbir şeyin müptelası olmaz. 9-Savaşçı her şeye saygıyla yaklaşır. 10-Savaşçı vuruş menzili içinde kalır. 11-Savaşçı seçimini yaparken, gönlünün sesini dinler. 12-Savaşçı iç konuşmasını istediği zaman durdurabilir. 13-Savaşçı içinde bulunduğu duygusal durumu kendisi belirler. 14-Savaşçı alçakgönüllüdür. 15-Savaşçı her şeyi üstesinden gelinmesi gereken bir öğrenme fırsatı olarak görür. 16-Savaşçı sağlığına özen gösterir. 17-Savaşçı yaşamına katkıda bulunan herşeye ve herkese teşekkür duygusu besler.
Sayfa 385Kitabı okudu
Gerçekten Yeni Bir Yaşam İçin Atılması Gereken On Adım
1. Durumu içeriden değerlendirin. 2. Sorumlu olun, çatışma halinde olmayın. 3. Kendinizi düzeltmenin gerekliliğini anlayın. 4. Bilinçlenin, delirmeyin. 5. Korkunun blöfünü görün. 6. Tepkilerinizin gerçek durumu yansıtmadığını anlayın. 7. Kendinizi aydınlatın, kendinizi korkutmayın. 8. Kendinizi hissetmeyin, kendiniz olun. 9. Kendini açmadan kendini kurtarabileceğini düşünmek kendini kandırmaktır. 10. Mutluluk, mutluluk hakkındaki düşüncelerinizi geride bırakmaktır.
Daha açık olmak adına sezgiyi kısaca tanımlayalım isterseniz: 1. Sezgi temel bir psikolojik işlevdir. Bilinçdışı bir yordamda algı sağlayan işlevdir. 2. İçsel ya da dışsal her şey bu algının nesnesi olabilir; hatta bu –iç ya da dış- nesneler arasındaki bağlar bile. 3. Sezgi ne duyumun ne hissetmenin ne de düşüncenin bir işlevi değildir. 4. Duyum gibi sezgi de irrasyonel bir algı işlevidir. 5. Duyum meselesinde olduğu gibi, sezgi içerikleri verili bir olgu niteliği taşır, haliyle, düşünme ve hissetme işlevlerinin tam tersidir, bunların içerikleri türetilmiş ya da çıkarsanmış bir şey niteliği taşır. 6. Sezgi içruhsal bir işlev değildir, aksine her şeyi kapsayabilir: ölüm, yaşam, sağlık, hastalık, hava durumu, borsa, doğada var olan her şey. 7. Avcılar, borsa simsarları, -yani şanslı olanları- arasında ve rutin bir sistematik işten ziyade yaratıcı kavrayışa ihtiyaç duyulan her meslekte sezgi tiplerine rastlarsınız. Sanatçılar, doktorlar ve genel hatlarıyla insan sarrafları arasında sezgisel tip bolca bulunur.
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.