Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz"
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından işgale karşı Mustafa Kemal Paşa liderliğinde başlatılan Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanmıştı. TBMM'nin 20 Ocak 1921'de kabul ettiği Teşkilat- Esasiye Kanunu ile egemenlik "kayıtsız ve şartsız" millete verilmişti. 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla Osmanlı imparatorluğu resmen tarihe karışmış, yeni devlet 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile tüm dünya tarafından tanınmıştı. Mustafa Kemal Paşa, 1923 Eylül ayının son günlerinde Neue Freie Presse gazetesinin muhabiri Josef Hans Lazar'a verdiği röportajda "Cumhuriyet" kelimesini ilk kez dile getirdi. Bir ay sonra, 28 Ekim akşamı yakın çalışma arkadaşlarını Çankaya'da yemekte topladı ve o meşhur sözünü söyledi: "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz!" Anayasanın birinci maddesinde değişiklik yapılarak "Türkiye Devleti'nin şekl-i hükümeti cumhuriyettir" ibaresinin konulması kararlaştırıldı. TBMM, 29 Ekim 1923'te anayasa değişikliğini kabul etti ve Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. Mustafa Kemal Paşa aynı gün cumhurbaşkanı seçildi. Başbakan olarak atanan İsmet Paşa'nın kurduğu hükümet, ertesi gün güvenoyu aldı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hükümeti olarak göreve başladı.
Sayfa 23 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
Atatürkün Ankara'ya gelişi... 27 Aralık 1919
✔27 Aralık 1919'da Ankara'ya geldi. ✔24 Nisan 1920 Ankara'da TBMM başkanı, ✔5 Ağustos 1921'de Ankara'da başkomutan, ✔29 Ekim 1923'te Ankara'da cumhurbaşkanı oldu. Ankara'yı kurtuluşun ve kuruluşun karargahı, Cumhuriyetin kalbi yaptı. Mustafa Kemal Ankara'da Atatürk oldu
Reklam
Fransa'yı bizimle güneyde fiilen harbe sürüklemiş olmasına karşılık İngiltere'nin hiçbir yerde çarpışma kabul etmemesinin Fransa'daki ruhi tepkileriyle, güney cephemizdeki savaşların çıkmazlığı hakkında beliren görüşler, Fransa'yı Ankara Hükümetiyle kendi başına temaslara sürükledi. Parlamento Dış işleri Komisyonundan Franklin Buillon, 9 Haziran 1921'de Ankara'ya gelerek, Mustafa Kemal'le günlerce konuşmalarda bulundu. Sonra Fransa'ya avdet etti. Fakat aldığı direktiflerle tekrar gelerek 24 Eylül'de yeni müzakereler başladı. 20 Ekim'de Ankara İtilâfnamesi denilen dostluk vesikası imzalandı. Güneyde harp bitti ve Fransa Sevr hak ve taleplerinden fiilen vazgeçmiş oldu. Sevr Muahedesiyle kendilerine Anadolu'da büyük bir bölge ayrılan İtalyanlar ise, daha 1 Haziran 1921'de kendiliklerinden Antalya'yı dahi terk etmişler, çekilip gitmişlerdi.
Sayfa 391 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
28 ekim 1923: yarın cumhuriyet ilan edeceğiz! ve ertesi gün
ankara hükümeti meclisleri meclisin açıldığı 1920den 1922ye dek gerek ulusal gerekse uluslararası politik, toplumsal, idari konularda aynı anda birçok mücadele vermiş, 1923 yılına da aynı mücadeleci kimliği ile girmiştir. 1923 yılının başlarında lozanda itilaf devletleri ile ekonomik konularda anlaşamayan ankara hükümeti lozanda görüşmeleri
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Reklam
Ankara Antlaşması, Sakarya'daki askeri başarının hemen akabinde, büyük bir diplomatik zaferi temsil ediyordu. Müzakerelerde, Mustafa Kemal Misak-ı Milli sınırlarına dahil olan Hatay'dan ödün verdi. Meclis tartışmalarında, bazı milletvekilleri başta İskenderun meselesi konusunda Misak-ı Milli'den ödün vermesi nedeniyle, anlaşmaya ciddi muhalefetlerini dile getirdiler. Mustafa Kemal, "Misak-ı Millimizde muayyen ve müsbet bir hat yoktur. Kuvvet ve kudretimizle tesbit edeceğimiz hat, hatt-ı hudud olacaktır" diyerek, bu itirazları ilginç bir tarzda savuşturdu. 16 Ekim'de yapılan gizli celsede, Mustafa Kemal gerçekçi ve ulaşılabilir bir barışa olan ihtiyacı vurguladı. Meclis'in bir gizli celsesinde yaptığı 24 Nisan 1920 tarihli konuşmasında, maddi ve manevi yeterlilikler dahilindeki amaçlardan söz etmişti. Fransa'yla yapılacak anlaşmada bazı ödünler zaruriydi. Ardından, Meclis'in 18 Ekim 1921 tarihli gizli celsesinde, Mustafa Kemal İskenderun ve Antakya'nın bırakılmayacağından bahsetti. Aslında, her iki bölgede de Türk memurlar, Türk okulları, resmi dil olarak Türkçe ve Türk bayrağı olacaktı. Amaç, eninde sonunda orada Türk yönetimi kurulmasıydı.
Sayfa 223 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
Ankara'daki milli meclise karşı ayaklanmaların sayısı bile ‘Kurtuluş Savaşı’nın halk tarafından ne kadar desteklendiğini gösteren önemli bir veridir. Bu ayaklanmaların birkaçı hariç hepsine katılanlar Türk’tür. Resmi tarih bu ayaklanmaların İstanbul hükümetinin kışkırtması sonucu meydana geldiğini söylemekle yetinmiştir. Çeşitli kaynaklardan
119 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle selam değerli okurlar. Spoiler var ama bence çok da şey değil. Sonuçta bir olay yok kitapta. Mektuplar var. Ben bazı mektupları vereceğim ve mektupları yazanlar hakkında birkaç bilgi. En etkilendiklerimi yazacağım tabii. Her neyse ona göre okuyun. Fransız direnişçilerinin ölmeden önceki son mektuplarını konu alıyor alt başlıkta da
Hayatı Seviyorlardı
Hayatı SeviyorlardıKolektif · Pencere Yayınları · 199420 okunma
Mussolini ve İtalyan Faşizmi
I. Dünya Savaşı'nda ekonomisi büyük zarar gören İtalya'da işçi hareketi ivme kazanmaya başladı. İtalya kralı III. Vittorio Emanuele ve ülke burjuvazesi bu durumu kendileri için tehlike olarak görüyordu. Mussolini Böylesi bir iklimde palazlandı. 1921'de İtalyan faşist partisini kurdu. 26 Ekim 1921'de Kara Gömlekliler adıyla bilinen otuz bin kadar destekçisiyle Napoli'den Roma'ya yaptığı yürüyüş onu iktidarda taşıdı. 24 Aralık 1925'te çıkan kanun Mussolini'yi deyim yerindeyse İtalya'nın tek adamı haline getirdi. Bu kanunla bakanları ve çalışma arkadaşlarını kendisi seçecek ve sadece krala karşı sorumlu olacaktı. Ardı ardına çıkardığı faşist yasalarla basını ve örgütlenmeyi kontrol altına ald. Sol partiler kapatıldı. 1935'te Habeşistan'ı işgal etti. 1936'da Hitler'le ittifak kurdu. 1943'te İtalya'yı sürüklediği felaket dolayısıyla tutuklandıysa da Hitler'in gönderdiği Alman paraşütçülerce kurtarıldı ve tekrar iktidarı ele geçirdi. Nisan 1945'te İsviçre'ye sığınmaya giderken yolda tanındı ve linç edildi.
Sayfa 372 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Sekiz ay sonra, 24 Ağustos-16 Ekim 1921 günlerinde süren Sakarya savaşına dalan Mustafa Kemal’den kurtulan Meclis akla sığdırılması güç sorunlarla uğraşmaya başladı. Mecliste, neredeyse “Asr-ı saadete, dönüldüğü sanısını verecek kararlar alınıyordu. İçki yasağı, kâğıt ve domino oyunu yasakları, kadınların peçeli olması zorunluluğu, süslü giyinme yasakları gibi şeyler önemli sorunlar olmuşlardı.
Rus Ordusunda Bir Kürt Generali: Guli Cafer Ağa
Makale / Fırat Sözeri I) Rusya’nın Güney Kafkasya’yı İlhakı ve Rus-Kürt İlişkilerinin Başlangıcı          Güney Kafkasya’nın yerli halklarından biri olan Kürtler çok eski dönemlerden itibaren bölgede meskûndur. Kürtlerin ön ataları olan Gutiler, Mittaniler ve Medlerin, Kura ve Aras Havzası’na kadar yayılım gösterdiği bilinmektedir (Vertyayev,
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 3 Mayıs 1920'de o dönemdeki uygulanan mevzuata göre Meclis'te yeni kurulan hükümet üyeleri için ayrı ayrı oylama yapılmıştır. Maarif Vekilliği'ne aday gösterilen Hamdullah Suphi 60, Dr. Rıza Nur 43 rey almışlardır. Çoğunluğun sağlanamaması üzerine aynı gün ikinci oylama yapılmış adaylardan hiç birisi seçilmek
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.