Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Üç Renk

Üç Renk
@3Renk
Nerede alnın terlerse orada güzellik var (Yaşar Kemal)
100 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Geçen 22 Ocak'ta hayatını kaybeden Ursula K.L.Guin'e ait okuduğum ilk kitap. Aslında bilim kurgu veya faztezi türü kitapları okumayı pek tercih etmem bu yüzden de bu tür kitapları aramam.  Yine de Guin'in anısı dolayısıyla bu kitabını okudum. Kitap bir uzun öykü, makale, röportaj karışımı bir şey. Kısacası kitapta yok yok :)) Peşinen şunu söyleyeyim ki kitaptaki uzun öykünün sadece enteresan sonunu beğendim. Şöyleki, Taçlar (Hakim topluluk yağma yapabilir kendilerine eş seçmek veya satmak için için kız çocuklarına el koyabilir), Topraklar (Taçların köleleri) ve Kökler (Ticaretle uğraşan, Taçlar ve Toprakların arasındaki grup) arasında sıkışmış hayatların konu edindiği bu öyküye Modh ile Mal isimli iki kız kardeş, iki çocuk üzerinden kurgu verilmiş. Bu kardeşlerin Taçlar tarafından kaçırılırma anı ve sonrasındaki yaşamlarının anlatımı ile de devam ediyor. Öyle istemeye istemeye, sıkılan sıkıla, sırf başladım bitsin diye okurken birden karşıma beni sarsan son çıktı. O da olmasaydı muhtemelen "Bu kitabı neden okudum ki?" diye kendime bir soru sorardım. Neyse konuyu uzatmadan son olarak kitabı okumanızı tavsiye edermiyim, işte bundan emin değilim. Geniş ve bol zamanınız olursa okuyun ama.
Yaban Kızlar
Yaban KızlarUrsula K. Le Guin · Versus Kitap Yayınları · 2011905 okunma
Reklam
80 syf.
7/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Sonu hep intiharla veya bunalımla biten klasik bir Zweig öyküsü. Aslında çözümlemeleri ve psikolojik tahlilleri harika, hatta betimlemeleri de süper ama yinede bunalım dolu. Sanırım Zweig bütün öykülerinde insanlığa "Ey insanlık benim de sonum böyle olacak, aslında eserlerimde kendi sonumu yazıyorum" diye haykırmış ama maalesef ki o haykırmayı duyan olmamış.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,4bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Okurken kendimi bir cemaatte, bir camide veya bir taziyede anlatılan hurafelerle dolu dini hikayeleri dinlerken hayal ettim. Kitapta geçen hikâyelerde aynen öyleydi. Tamam tanrının varlığını ve insanlara biçtiği görev ve sorumlulukları işleniyor ama Tanrının hurafelerle bu kadar da küçültülmesi zannımca doğru değil. Sen koskoca Tolstoy'sun, 82 yaşında inandığın değerler uğruna küçük bir çocuk gibi her şeyi geride bırakıp evden ayrılansın, hangi ara yazdın bu kitabı :))
Hayatın Anlamı
Hayatın AnlamıLev Tolstoy · Neden Kitap · 20122,302 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ahmet Altan'ın yine aşk, tutku, cinsellik, ihtiras, aldatmalardan oluşan bir kitabını daha okumuş bulunmaktayım :)) Bu kitabı biliyordum, hatta okuma sırasına da almıştım ama yazarın Kristal Denizaltı'sını okuyunca bir takipçimin tavsiyesiyle okunmasını erkene aldım. Altan'ı, derinliklerine indiği insanın hislerini en ince ayrıntısına kadar anlatmasını iyi becerdiği için seviyor ve hevesle okuyorum. Bu durumun kitaptaki kahraman dahil diğer karakterleri tanımamıza kaynaklık ettiğine inanıyorum. Bu kitapta da yalnız bir adamın iki aşk arasında git-gelleri iyi anlatılmış. Ahmet Altan sevenlerin okuması gereken bir roman diyebilirim.
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Everest Yayınları · 20131,568 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Romanı okurken başlarda ısınamadım diyebilirim. Ama sayfalar ilerledikçe beni içine aldı. Benim için asıl ilginç olanı ise romanın iç ses tekniğiyle yazılması oldu. İlk defa bu teknikle bir roman okuyordum çünkü. Samancı'nın benzetmeleri gerçeküstü gibi görünse de, kendine has o büyülü anlatımıyla aslında gerçeğin, geçmişin ve anın ta kendisini sunuyor okuyucuya. Konusuna hiç girmeden şunu da belirteyim: Bazı kitaplar vardır sizi alır götürür, kendisiyle birlikte sürükler, sarmalar, içinizi ısıtır, hüzünlendirir,  insanın etine, kemiğine, tenine, en ücra hücrelerine kadar siner ve okuyucusunu büyüler, kendinden bir parça beller... işte bu kitap o kitaplardan.
Koca Karınlı Kent
Koca Karınlı KentSuzan Samancı · Ayrıntı Yayınları · 201611 okunma
Reklam
285 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yıllar önce üniversitede elden ele dolaşırken rastlamıştım kitaba. Koca üniversitede tek bir kitap vardı ve piyasada kitap  bulunmuyordu. Bu yüzden o tek kitap öylesine rağbet görüyordu ki bazen biri daha bitirmeden başka birince araklanılıyordu. Onlarca kişi de pusuda veya sıradaydı. Sırada bekleyenlerden biri olarak o sıra bir türlü bana ulaşmadı. Okulu bitirip mezun olunca da bu işin peşini bırakmamış, bir gün mutlaka okuyacağımın sözünü vermiştim. Ancak zaman o kadar acımasız ki geçen yıllar içerisinde kitabı onutup gitmiş adını bile hatırlamaz olmuştum ta ki 1K'de tekrar karşıma çıkana dek. Okurken bu kadar rağbet görmesinin nedenini de çözdüm diyebilirim. Neyse sözü daha fazla uzatmadan kitaba geleyim. Neredeyse çevrilmediği dil kalmayan Ostrovski'nin bu romanı gerçekten de eşine az rastlanır bir şaheser. Bir devrimin kalbindeki bir özyaşamı ele alışıyla roman her satırında okurunu kitap boyunca peşinden sürüklüyor. Sanırım Ostrovski bu romanında arada küçük nüans farkları olsa da kendini anlatmış. Romanın kahramanı Karçagin de Ostrovski de hayatlarını devrime adamışlar, ikisi de 15 yaşında devrimle tanışmışlar, ikisi de ün rütbe önemine bakmadan devrimden devrime koşmuşlar, ikisi de savaşta ölümcül şekilde yaralanmışlar, ikisi de önce kör sonra felç olmuşlar, ikisi de yaşamlarının son anlarında anılarını kitaplaştırdıktan, kitap baskıdan çıktıktan sonra ölmüşler. Aradaki tek fark ise Katçagin'in 24, Ostrovski'nin ise 32 yaşında olması. Tavsiyem, siz benim gibi yapmayın ve hiç vakit geciktirmeden okuyun.
Ve Çeliğe Su Verildi
Ve Çeliğe Su VerildiNikolay Ostrovski · Oda Yayınları · 1996677 okunma
55 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Epub olarak okuduğum için kaç sayfadan oluştuğunu bilemedim. Kısacık bir kitaptı ve 1k'deki tanıtımda da 55 sayfa olduğu belirtiliyor. Ama kısa olması sizi yanıltmasın. Bir başucu kitabı olabilecek kadar dolu dolu bir kitap. Sevgiden aşka, evlilikten ayrılığa, ölüme, yalnızlığa, dine kadar hemen hemen her konuya değinilmiş. Kitapta faydalı ve düşündürücü çok sayıda bilgiye erişmeniz de mümkün. Zaten felsefe kitaplarının amacı okuyucuyu düşündürmek, sorgulatmak değil midir? İşte Halil Cibran da Ermiş kitabıyla bunu haddinden fazla başarmış. Bir çok konuda bilgilenerek keyifle okudum ve tavsiye ediyorum.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,2bin okunma
111 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Suzan Samancı'ın özlemlerinden, gerçeklerinden, tatları ve rengiyle kalemine dökülen sımsıcak öyküler. Samancı'nın kendi deyimiyle "oralardan yayılan hayatı sesleriyle, gündelik olanın sıcaklığında" okuyucularına ulaştırıyor. 15 öykünün yer aldığı bu kitabı herkesin okuması temennimdir.
Reçine Kokuyordu Helin
Reçine Kokuyordu HelinSuzan Samancı · İletişim Yayınları · 200257 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Halil Cibran'ı elbette biliyor ve tanıyordum. Adıyla tanımam yıllar öncesine kadar uzanıyor olsa bile bu benim kendisine ait okuduğum ilk kitabı. Ve bu kitap beni Halil Cibran'ı tanımaktan çıkarıp, kendisiyle bizzat tanıştırdı diyebilirim. Asi Ruhlar, Halil Cibran'ın 1908 yılında henüz 25 yaşında iken yazdığı bir ilk kitap. Toplum kuralları, köhnemiş örf ve adetler, insanların ikiyüzlülüğü, yüzlerdeki maskeler, din bezirganlığı, özünden ayrılmış, saptırılmış, iktidarın ve gücün kılıcı haline getirilmiş din, toplumun yaşayış tarzı, açlık, yoksulluk, idareci ve din adamlarının halkı sömürerek bolluk ve zenginlik içindeki yaşam tarzı... gibi konuların eleştirildiği dört hikayeden oluşan güzel ve etkileyici bir kitap. Hikayeler gerçek anlamda ruha dokunuyor. Her bir hikaye hiç bir şeyin dışarıdan göründüğü gibi olmadığının ispatı niteliğinde. Ve her hikayedeki her konu, her söz, her kelime insanın beyninde fırtınalar uyandırıyor.
Asi Ruhlar
Asi RuhlarHalil Cibran · Kaknüs Yayınları · 20172,541 okunma
150 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Aytmatov bu öyküsünde soğuğu, karı, donu, çaresizliği öylesine betimlemiş ki, hepsi birden insanın iliklerine kadar işliyor. Tarlayı sürecek atların durumu, Sultanmurat'ın çaresizce ağlayışını okurken insanın içi cız ediyor, kendinden utanıyor.  Baharın gelişini betimleyen satırlarda ise insana gerçekten baharı yaşatıyor. Savaşın arka planında kalan halkın çaresizliğini, hayata tutunma mücadelesini anlatan acıklı bir öykü Sultanmurat... ve daha 15'inde. Sultanmurat'ın sınıf arkadaşı Mirzagül'e olan çocuksu aşkı da çok güzel anlatılmış. Unutmadan kitapla ilgili şunu da belirteyim, Aytmatov'un diğer kitaplarından farkı bu öykünün belli bir sonunun olmaması.  Öykü çok ilginç bir şekilde bitiyor ve son satırları okuduktan sonra 'Eee, yani?!' diye kalakalıyorsunuz. Son bir not: Öykü daha önce Erken Gelen Turnalar adıyla yayımlanmıştır.
Sultanmurat
SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Kitapları · 20174,665 okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Aytmatov bu kitabını Sibirya'da yaşayan yazar Vladimir Sangi'ye ithaf etmiştir.  Çünkü efsaneyi Sangi'den duymuş ve efsaneyi hikayeleştirmesiyle bu  kitabını  oluşturmuştur. İlk defa avlanmak için babası, amcası ve dedesiyle denize açılan bir çocuğun yaşadıkları konu edinir. Korkunç bir sise tutulan bu dört denizci, susuzlukla, açlıkla, nerede olduğunu bilmemekle günlerce süren büyük bir mücadele verir. Birbirleri için büyük fedekarlıklar sergilerler. Okurken "ne olur sonu iyi bitsin" diyeceğiniz güzel bir Aytmatov eseri. Okuyun ve sonunu kendiniz öğrenin. :))
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
Deniz Kıyısında Koşan Ala KöpekCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20183,839 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
Filmi ile yıllar öncesinden tanışmıştım ve hayran olmuştum hikayeye... Kadir İnanır ve Türkan Şoray'ın en afilli olduğu zamanlarda Moğollar'ın müziği ile birlikte muhteşem bir filmdi gerçekten... Kitabını ise yeni okudum ve okuduktan sonra hikayeye olan sevgim daha da arttı. Kitap mı, yoksa film mi diye sorarsanız ikisi de derim.  İlyas ve Asel'in (filmdeki adı Asya) hikâyesini önce okuyun ve filmini izlememişseniz şayet, mutlaka izleyin derim. Haaa yok izlemişseniz de sıkıntı yok bir kez daha izleyin. :))
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20179,5bin okunma
343 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
İlk üçünü (Elveda Gülsarı, Yüzyüze, Cemile) daha önce okumuştum zaten. Geriye Oğulla Görüşme ve Askerin Oğlu kalıyor. İkisi de toplamda 20 sayfa kısacık öyküler. Oğulla Görüşme'de savaşta oğlunu kaybeden bir babanın dramı anlatılırken, Askerin Oğlu'nda ise savaşta babasını kaybeden bir çocuğun dramı işlenmiş. Ama hepsi de okunası güzel eserler.
Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin Oğlu
Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin OğluCengiz Aytmatov · Cem Yayınevi · 2000294 okunma
62 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Seyde ile asker firarisi eşi İsmail'in öyküsü. Aylarca yemeyip yediren, koruyan, her türlü tehlikeyi göze alan Seyde'nin, firari eşi İsmail en sonunda öyle bir şey yapar ki onu ihbar edip yakalatır. Eeeeeeee artık İsmail'in ne yaptığını da söylemeyeyim. Bu uzun öyküyü okuduktan sonra eminim ki tıpkı benim yaptığım gibi Seyde'ye siz de hak verirsiniz. "Halkını felaket içinde bırakıp giden bir insan, istese de istemese de onun düşmanı olur..."
Yüz Yüze
Yüz YüzeCengiz Aytmatov · Elips Kitap · 20123,734 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cengiz Aytmatov'dan yine anılara dayalı güzel bir hikaye. "Bir atın hikayesinden de ne çıkar" demeyin, Aytmatov öyle bir hikaye çıkarmış ki insan kitabı elinden bırakamıyor. Kitabın kahramanı Gülsarı adındaki yağız at gibi gözükse de asıl kahraman atın seyisi Tanabay'dır. Aytmatov'un diğer eserleri gibi okundukça hayran kalınacak güzel bir eser bence.
Elveda Gülsarı
Elveda GülsarıCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202016,1bin okunma
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.