Şimdi 43. bölümde ele alınıp tartışılmış olan karakterin yani iradenin babadan miras kaldığını, buna mukabil zihnin anneden geldiğini bir kez daha hatırlar da bunun yardımıyla düşünecek olursak o zaman bunun, bireysel insan iradesinin doğumla anneden elde edilen zihni ölümle kendisinden ayırdığı ve dünyanın mutlak manada zorunlu gidişatının kılavuzluğu altında şimdi değişmiş ve onunla ahenktar hale gelmiş tabiatıyla uyumlu yeni bir zihin elde ettiği yolundaki görüşümüzle pek iyi bağdaştığını görürüz.Bu yeni zihinle irade daha önceki varoluşuna ait hatırası olmayan yeni bir varlık haline gelecektir; hatırlama melekesine sahip olan sadece ölümlü ya ya da formdur, halbuki irade ölümsüz yan, yani cevherdir.
Sayfa 116 - Say Yayınları
Çanakkale Muharebelerine Dair Yalanlar Ve Gerçekler
Türkiye’de 2003 yılından bu yana, 18 Mart, “şehitler günü” olarak anılıyor. Bu yüzden Mart ayı geldiği zaman Milli Eğitim başta olmak üzere burjuva ideolojisini üfüren tüm borazanlar benzer hamaset seslerini yüksek perdeden çıkarmaya başlıyorlar. “Şehitler” üzerinden ahlâksızca pompalanan kahramanlık edebiyatı ile emekçileri kapitalistlerin
Bir Yudum Kitap
Çoğu vakit, sadece bir insan olduğumuzu unutuyoruz. Bir şeyler oluyor ve sanki dünya yıkılıyor. Sebep? Hiç. Huxley, "Ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerine kara kara düşünmeyin. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir." der. Hadi, yakınmayı bırakın ve şu güzel günü selamlayıne. Bir yudum kahve, bir yudum kitap ile...
Çehov, büyük bir yazar. Çehov'u değerlendirmeye, hakkında kapsamlı bir şeyler söylemeye haddim yok elbet. Uzun yıllardır kütüphanemde toplu öyküleri ve toplu oyunları durur. Kaç kez okumaya yeltendim. Hep öykülerin ilk cildinden başladım. Hep tökezledim. Öykülere bir türlü ısınamadım. Bana göre bir iki iyi öykü var, gerisini sevmedim. Yine elimde aynı kitap var, evde değilse de dışarıda fırsat buldukça açıp okuyorum, daha doğrusu okumak için zorluyorum kendimi. Ama gitmiyor kitap, akmıyor.
Yok, Çehov'a burun kıvıracak biri değilim. Tolstoy'a göre "büyük dahi"dir Çehov. Eserleri zamanın vaftiz ettiği eserler arasındadır. Sanırım hata bende. Bunları bildiğim için büyük beklentiler yüklüyorum öykülere. Halbuki dahi de olsa Çehov'un 20'li yaşlarında daha bir Tıp öğrencisiyken çoğunlukla para kazanmak için takma adlarla yazdığı öyküler. Muhtemelen iyi öyküleri sonlarda. Öyle umuyorum. Öyle...
Bu arada Çehov 43 yaşında veremden ölür. Üstelik mektuplarında Tolstoy'un ölecek olmasından ve yaşamında oluşacak muazzam boşluktan yakınırken... Çehov, 43 yaşında, Tolstoy 82 yaşında ölür.
Gölge
Gönüllü dilenci henüz uzaklaşmış ve Zerdüşt yeniden yalnız kalmıştı ki, arkasından yeni bir sesin
geldiğini duydu: “Dur! Zerdüşt! Beklesene! Benim, ey Zerdüşt, ben, senin gölgen!” Ancak Zerdüşt beklemedi; ansızın bir sıkıntı çökmüştü içine dağındaki bu kalabalık ve izdiham yüzünden. “Nereye gitti benim yalnızlığım?” diye konuştu.
“Sahiden fazla
Sayfa 226Kitabı okudu
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Sadık Hidayet Okuma Etkinliği
Sevgili ve pek muhterem 1k üyeleri !
Etkinlikler kraliçesi olarak yine karşınızdayım. Evet yanlış duymadınız bu kez de 
Sadık Hidayet okumak için toplandık.
Ben dışarda gezerken irademden tamamen bağımsız olarak, bir incelemeye yorum yapan 
Semih Doğan ,