Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Yahudi çocukları içinde birisi...
Bir zaman, Resûl-i Ekrem (Aleyhissalâtü Vesselâm) Hazret-i Ömer Radıyallahu Anh'a yahudi çocukları içinde birisini gösterdi. "İşte sureti!" dedi. Hazret-i Ömer (Radıyallahu Anh), "Öyle ise ben bunu öldüreceğim." dedi. Ferman etti: "Eğer bu Süfyan ve İslâm Deccalı olsa, sen öldüremezsin; eğer o olmazsa, onun suretiyle
Sayfa 395 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
"Ey İsrailoğulları!" Kur'ân kıssalarında birçok peygamber, kendi halkına gönderilir. Bu nedenle peygamberler genellikle dinleyen kitlelerine "Ey kavmim!" (ya kavmi) diye hitap ederler. Mesela Hz. Musa İsrailoğullarına, "Ey kavmim! Allah'ın size gönderdiği peygamber olduğumu bilip durduğunuz hâlde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?" (61:5) diye sorar. Hz. Musa'nın, 2:54, 5:21, 10:84 ve 20:86 âyetlerinde de kavmine aynı şekilde hitap ettiğini görürüz. Hatta bu üslubu, peygamberlerin çoğunda görürüz. O hâlde bir sonraki âyette Hz. İsa'nın İsrailoğullarıyla konuşurken onlara farklı bir şekilde hitap etmesi hayli ilginçtir. .. Hz. İsa, İsrailî bir peygamber olduğu hâlde, bu ayette (5:72)Hz. Musa'nın aksine, İsrailoğullarına "Ey kavmim!" diye hitap edilmiyor.
5.cilt
1219. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Allah yolunda çift sadaka veren kimse, cennetin muhtelif kapılarından, ‘Ey Allah'ın (sevgili) kulu! Burada hayır ve bereket vardır’, diye çağırılır. Sürekli namaz kılanlar namaz kapısından, mücahidler cihad kapısından, oruçlular reyyân kapısından, sadaka vermeyi sevenler de sadaka kapısından (cennete girmeye) davet edilirler."  Ebû Bekir radıyallâhu anh: - Anam babam sana kurban olsun ey Allah'ın Resulü! Gerçi bu kapıların birinden çağrılan kimsenin diğer kapılardan çağırılmaya ihtiyacı yoktur ama, bu kapıların hepsinden birden çağrılacak kimseler de var mıdır? dedi. Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: - "Evet, vardır. Senin de o bahtiyârlardan olacağını ümit ederim" buyurdu. Buhârî, Savm 4, Cihâd 37, Bed'u'l-halk 9, Fezâilü ashâbi'n-Nebî 5; Müslim, Zekât 85, 86. Ayrıca bk.Tirmizî, Menâkıb 16; Nesâî, Zekât 1, Cihâd 20, Sıyâm 43
Faillerin sadece yüzde 13'ünün sabıkalı, geri kalan yüzde 86,5 oranında failin ise sabıkasız olduğunun ortaya çıkması da şiddetin kökeniyle ilgili bize çok şey söylüyor: Çoğu kez iddia edildiği gibi suça meyilli kriminolojik kişiler değil, "normal" insanlar cinayet işliyor.
Hadîs-i şerîfte: "Beş şey beş şeye bedeldir." buyrulmuştur. Yani beş fena haslet vardır; işlenildiği takdirde işleyenlerin başına beş bela gelir, demektir. Bu belalar cezalardır: 1-"Bir kavim ahidlerini bozdukları zaman Allah Teâlâ da onların düşmanlarını kendilerine ğalib kılacaktır." Yani gerek Allah Teâlâ'ya ve
Sayfa 85 - Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015Kitabı okudu
Reklam
Temize Çektiğim İstatistik. (AFİYET OLSUN!)
TÜRKİYE’DE Yıl: 1937 Çocuk Sayısı: 732 İstatislik: %46 şahsa karşı, %30 mala karşı, %20 cinsel suçlar, %3 diğer suçlar. Yıl: Belli değil. Çocuk Sayısı: 395
Remzi KitabeviKitabı okudu
En Etkin 100 Filozof
1. Thales 2. Anaksimandros 3. Pisagor 4. Ksenophanes 5. Heraklitos 6. Parmenides 7. Anaksagoras 8. Empedokles
Sayfa 5
Karadeniz gemisi, Avrupa'nın pek çok limanını dolaşarak Türkiye'yi tanıtma görevini üstlendi. Cumhuriyet'in ilanından üç yıl sonra Atatürk'ün önerisiyle hayata geçirilen Karadeniz gemisi Projesi, Atatürk'ün Türkiye'yi dünyaya tanıtacak bir proje yapılmasını istemesiyle 1926'da yola çıktı. Türkiye'yi tanıtan
Sayfa 17 - Business DergisiKitabı okudu
Güzellikler, ancak iman ve tevhid inancı ile birlikte gelirse kalıcı olur ve mükâfat kazandırır, fakat imanla gelmezse o güzelliklerden yararlanmak ve mükâfat elde etmek söz konusu olamaz. (Mâturidi, Te'vilâtu'Kur'ân, 13/1928) Fiillerin en güzelini Allah'ın nzasına en layık olanı olarak kabul eden, imanı ve ibadetleri iyılık ve güzelliklerin elde edilme vesilesi gören ve imanı bütün iyilık ve güzelliklerden daha hayırlı bir amel olarak değerlendiren Mâtüridi84 için iman ve ibadetlerin iyi bir insan ve iyi bir kul olmada vazgeçilmez bır fonksıyonu vardır. Mâtüridi Allah'ın koyduğu sınırları aşanların veya aklın ve dinin kabul etmediğini yapmayı tercih edenlerin bu yaptıklarının çirkin bir fiil olduğunu ve bu nedenle akıl ve dın tarafından yasaklandığını ifade eder.“ 85 85.Mâturidi, Te'vilâtu'Kur'ân, 5/373,608 86.Mâturidi, Te'vilâtu'Kur'ân, 2/428
Reklam
Tekke ve Zaviyelerin Kapatıldığı günlerde İstanbulda ki, Tarikat ve Dergahlar.
Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına Dair Kanun'un çıktığı günlerde, İstanbul'da yarı resmi kimliğe sahip 307 tarikat merkezi vardı. Yasadan sonra tüm bu dergâh, tekke, hankâh ve zaviyeler kapatıldı. Aşağıdaki liste, Reşat Ekrem Koçu'nun İstanbul Ansiklopedisi'nin 8. cildinden alındı. MERKEZİN ADI SEMTİ ZİKİR/AYİN
Sayfa 219 - Toplumsal Dönüşüm Yayınları /3.Baskı 2010Kitabı okudu
Nisâ
‌ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالاً كَث۪يراً وَنِسَٓاءًۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذ۪ي تَسَٓاءَلُونَ بِه۪ وَالْاَرْحَامَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَق۪يباً Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden
Al-i imran
‌ نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ O, sana Kitab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.Furkan'ı da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyetlerini inkar
Az gelişmiş aşklar ülkesi :))
Az gelişmiş aşklar ülkesi olarak dünya milletleri arasında ön sıraları işgal ediyoruz. Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre ancak Nijerya ve Gana bizden daha az gelişmiş. Aşık olma oranı yüz binde 42. Beş yıllık plan %100 gerçekleştiği takdirde bu oran 1980’de yüz binde 86 olacak. Gene yeterli değil. Planlama örgütünde herkes evli olduğu
Nerede şu an benim payıma düşen enerji? Kim çaldıysa yerine bıraksın :)
İnsanlar besindeki enerjiyi hareket, ısı ve düşünceye dö­nüştürür. Enerji korunur. Gün içinde harcadığımız enerji ye­diğimiz besinden gelir. Besinden ortalama enerji alımı günlük 2500 besin kalorisidir. Bir besin kalorisi 4184 Joule enerjiye eşittir. 2500 besin kalorisi tüketen bir insan besinden enerji olarak bir günde yaklaşık 10,5 milyon Joule alır (2500 kalori x 4148 Joule). Kulağa çok geliyor. Ne var ki, bir gün 86.400 saniyedir ve bu yüzden bedenlerimizin enerjiyi dönüştürme oranı 10,5 milyon Joule bölü 86.400 saniye ya da yaklaşık 120 Watt'hr (1 Watt = 1 Joule bölü saniye olmak kaydıyla). Bütün bir şehri aydınlatmak bir yana dursun, bir insan yaklaşık ola­rak bir ampulünkü ile aynı güç oranına sahiptir. İnsanlar, saniye başına bir ampulle -ışık saçmak ve ısın­maktan başka hiçbir şey yapmayan bir aletle-aynı miktarda enerji kullanarak konuşur, yazar, yürür ve severler.
Sayfa 21
257 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.