Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alonso Quijano

Değil
Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir dert ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. Gönül yarası desem... Değil! Ekmek parası desem... Değil! Bir dert ki... Dayanılır şey değil.
Reklam
— Hizmetine girebilmek için az mı şeytanca yarandım ona? Takınmadığım surat, dökmediğim dil mi kaldı hoşuna gitmek için? Maymuna dönüyorum her gün, sevdireyim diye kendimi. Ama bir hayli ilerledim bu yolda. ***Bakıyorum da, insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünek, doğru dediklerine doğru demek, kusurlarını övmek, her yaptıklarını alkışlamak. Yaranacak mısın, aşırı gitmekten hiç korkma. Yalan söylediğin istediği kadar belli olsun, suratından aksın, en zeki insanlar bile kanıveriyorlar dalkavukluğa. Pohpohu bastınız mı, en gülünç, en yüzsüzce söylenmiş sözleri bile yutuyorlar.*** Bu benim yaptığım işte insan dürüstlüğünü yitiriyor biraz; ama insanlara muhtaç oldunuz mu, uymak zorundasınız onlara. Onları başka yoldan kazanmıyorsa insan, kabahat pohpohlayanda değil, pohpoh isteyende.
Francis Bacon, Novum Organum (1620) adlı kitabında dünyadaki en önemli üç buluşun matbaa, barut ve pusula olduğunu iddia etmiştir. Üçü de Çin'de icat edilmiştir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her şeyi isteyen ve elde edecek olsa her şeyle yetinmeyecek kişi için birazını elde etmek abes bir zulümdür.
Sayfa 140Kitabı okudu
2018'e not
Bu bir senenin kâh karanlığını, kâh aydınlık günlerini birer birer hayalimden geçirdim, ne uzun, yarabbi, ne uzun? Soğuğa, cefaya, mihnete hiç şikâyetsiz tahammül eden sağlam bir vücudum var. İhtimal daha kırk sene, elli sene yaşayacağım. İhtimal daha elli yaş bu hazin muzafferiyetin hazin yıldönümünü görmek lâzım gelecek. Hayat, ne uzun, yarabbi, ne uzun? İhtimal, Munise bile bana kalmayacak. Saçlarıma yavaş yavaş aklar düşecek. Ümit edeyim, tahammül edeyim, güzel. Ben buna razıyım, fakat niçin, neyi beklemek için? Bu bir sene içinde, birkaç defa, kendimi zapt edemedim, ağladım. Fakat bunların hiçbirisinde bu gece göz kapaklarımın içini yakan yaşlardaki acılık yoktu. O vakit, sadece gözlerim ağlamıştı. Bu gece gönlüm ağlıyor.
Sayfa 338
Reklam
Geldikleri gibi giderler!
AKP, iktidara ekonomik kriz sonucunda geldi. Ekonomi, AKP'nin iktidara geldiği ortamdan daha kötüye gitmedikçe, insanlar o referans tarihindeki (2001 krizi) durumdan daha kötü duruma düştüklerini görmedikçe, AKP'nin ekonomi kökenli bir gelişmeyle iktidarı kaybetmesi pek olası görünmüyor. Ekonomik krizlerde ilk ve en büyük darbeyi esnaf alır. Satışları düşer, para kazanamaz hale gelir, hatta bir bölümü işini tasfiye eder. Esnaf ancak o zaman siyasal iktidardan desteğini çeker. İlginç bir biçimde bugün esnaf, kendi iktidarına son verebilecek en önemli güç gibi duruyor.
Sayfa 244Kitabı okudu
Filanca kanunun falanca maddesinin değiştirilmesiyle yapısal reform yapılmış olmaz. Belki iyi bir şey yapılmış olur ama her iyi şey yapısal reform değildir. Yapısal reform mutlak monarşiyi cumhuriyete dönüştürebilmektir, laikliğin ilke olarak kabul edilmesidir, eğitimin dinsel temelden bilimsel yapıya dönüştürülmesidir, dünyada pek az ülkede varken kadınlara erkeklerle eşit haklar verebilmektir, çiftçiyi ezen aşarın kaldırılmasıdır, uçak fabrikasını 1926 yılında kurabilmektir, halkevlerini açmak, devlet konservatuvarını faaliyete geçirebilmektir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Büyüme, ekonomide büyüleyici bir olgudur. Büyüme varken çoğu sorun göze batmaz ya da görmezden gelinir, büyüme elden gittiği anda o sorunlar göze batmaya başlar.
Küresel kriz (2008) sonrasında dünyanın önünde iki seçenek oluştu: 1) Yeni bir hukuksal, ekonomik, sosyolojik altyapı kurarak büyümeyi sürdürecek yeni bir model kurmak. 2) Sonsuza kadar büyümenin anlamsızlığını anlayıp daha yaşanabilir bir dünya için, çevreye daha saygılı, daha mütevazi bir modelle yola devam etmek. Gerçekçi olmak gerekirse ilk seçeneği geliştirmeye çalışanların çok daha güçlü olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Hayatta uğradığımız bütün güçlükler az çok kafamıza gelen ilk fikirden bir türlü silkinip çıkamayışımız yüzünden değil midir?
Sayfa 361Kitabı okudu
Reklam
Şu hakikati kendi hayatım bana öğretti: İnsanoğlu, insanoğlunun cehennemidir. Bizi öldürecek belki yüzlerce hastalık, yüzlerce vaziyet vardır. Fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.
Sayfa 181Kitabı okudu
Çirkin, diyorsunuz, binaenaleyh bugünün telakkilerine göre sempatik demektir. Sesi kötü, diyorsunuz, şu hâlde dokunaklı ve bazı havalara elverişli demektir. Kabiliyetsiz diyorsunuz, o hâlde muhakkak orijinaldir.
Yerler, evler, insanlar vardır. Şöyle bir bakarsan mutlulukla dolarsın.
Geri1326
4.903 öğeden 4.891 ile 4.903 arasındakiler gösteriliyor.