Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şevval Nurdan

Şevval Nurdan
@Bayanyazaroloji
Ruhum bir ben denizi ve ben içerisinde savrulup duruyorum benliğimle (Geri takip ediyorum her insanın sözcükleri değerlidir bu sebeple her insan değerlidir yaradandan ötürü)
Seramik teknikeri
Ön lisans
Kocaeli
27 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
İpeksi bir sessizliğe büründük, Bir hayat, mahcup ve duru. Rabbim gülleri ve sessiz harfleri koru.
Reklam
Şaşırıyorum gözyaşına
artık şaşıyorum gözyaşına hiç unutamam çünkü pazarcıların haftanın her günü öteye beriye gözyaşı taşıdığını yukarlarda en uzaklarda bir orman kaçkınının ormana sığındığını
"Önce şiirden anlamı kaldırdılar, sonra müzikte melodiyi öldürdüler."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Hayır, gerçekten ölmedi; çünkü ben yaşayamazdım ölseydi. Bunu biliyordu. Bu kadar yakınımda olduğunu bilmiyordum ama, sen bir yerde var olursan yaşayabilirim ancak demiştim. Nasıl olursan ol, var olduğunu bilmek bana yeter demiştim.” (s. 31)
“Sonra bir zaman gelir, insan değişir ve her şeyi bambaşka görmeye başlar.”
Reklam
"Açlığı, yalnız kendi büzülmüş midesinde değil, çocuklarının da büzülmüş karınlarında duyan bir adamı nasıl korkutabilirsiniz?”
“Eh hepimiz hayatımızı kazanmak zorundayız.” “Öyle,” dedi Tom. “Ama keşke başkasının hakkını almadan kazanmanın bir yolunu bulsaydın.”
''İlk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan.''
her şeyden biraz kalır diyor birileri, çoğulluk haklılıktır. kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı
Nedense artık sana hiçbir şey yazamıyorum; yalnızca bizi, kalabalık dünyanın ortasında bizi, yalnızca bizi ilgilendiren konular hariç. Yabancı olan her şey, yabancı kalıyor. Haksızlık bu! Haksızlık! Ama dilim dönmüyor ve yüzüm koynuna yaslanmış.
Reklam
“Nereye gidiyorsun çocuk,” dedim içinden, “büyümeye mi?” Kapı, çocuğun ardından kendi ağırlığı ile hareket ederek yavaşça kapandı. Kilidin dili yuvasına otururken, tarifi imkansız bir ses çıkardı. -bitse ne olur, bitmese ne?- (s. 58)
Adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, ruh eve sığmıyor. (s. 18)
Bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim. Önemsemedim. (s. 7)
Ah, Milena Ah! Üstümdeki paltoyu dahi taşımaya üşenirken ben, bu dünyanın yükünü sırtımda nasıl taşıyayım?
- Biliyor musun, insanları öldürüyorum Portuga. + Bunu nasıl yapıyorsun Zeze? - Onları unutarak.
“- Ağlamak kötü bir şey mi? – Ağlamak hiçbir zaman kötü değildir, budala. Neden sordun? – Bilmiyorum. Bir türlü alışamadım. Sanki yüreğim boş bir kafes…”
Sayfa 68
Reklam
Bak, Milena, Robinson bir gemiye tayfa yazılı o tehlikeli yolculuğa çıkmış, gemi batmış ve daha bir sürü şey geçmişti başından. Oysa yalnızca seni kaybetmem yeter, Robinson’un durumuna düşerdim ben de. Hatta onunkinden de kötü olurdu durumum. Onun bir adası, çalışmayıp dinlendiği bir cuması ve daha pek çok şeyi vardı, sonunda da bir gemi adadan yine alıp götürdü kendisini ve başından geçenleri bir düşe dönüştürdü. Ama seni yitirdim mi hiçbir şey kalmaz benim elimde, adım bile kalmaz, onu da sana verdim çünkü.
Sayfa 400Kitabı okudu
Senin karşında bir parça da olsa direnebilmek için, kısmen de bir tür intikam olarak, çok geçmeden sende farkettiğim küçük, gülünç şeyleri gözlemlemeye, biriktirmeye abartmaya başladım. Sözgelimi senin çoğu zaman yalnızca görünüşte senden üstün olan kişilere kolayca hayran kalmanı ve bunları, diyelim bir imparatorluk müşavirini ya da bunun gibi bir şeyleri durmadan anlatabilmeni diğer taraftan senin, babamın kendi değeri için, böyle değersiz onaylara ihtiyaç duyması ve bunlarla böbürlenmesi üzerdi de beni.
Sayfa 80
Belki de bizi yer çekimi delirtiyor. Bizi toprağa mıhlıyor. Düşüncelerimizin yükselip yayılmasını engelliyor.
Dün tarih olmuştu, yalnızca şimdi ve şu an vardı çünkü geleceğe giden yol oradan geçiyordu.
O halde sana ait olan bu ufak zaman diliminden doğayla uyum içinde geç ve memnuniyetle tamamla yolculuğunu. Tıpkı olgunlaşan bir zeytinin, düşerken kendisini yaratan doğaya ve üstünde büyüdüğü ağaca Şükran duyması gibi.
Sayfa 199Kitabı okudu
Ve biliyor musun ki, seni sevdiysem, Bütün ruhların yaratıldığı ve henüz cesetlerin biçilmediği o mecliste, Senin yanında yer almış olduğumu hatıramda taşıyor olduğumdandır bu. Bunca kolay terk ediyorsam varlığımı senin varlığına O şimşek parıltısı anın anısını göz bebeklerimde sakladığımdandır.
Reklam
eylül toparlandı gitti işte ekim filan da gider bu gidişle tarihe gömülen koca koca atlar tarihe gömülür o kadar.
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum Dikey ve yatay mutsuzluktan Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun sevgim acıyor