Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe Akpınar

Bugünün tövbesini yarına bırakma! Çünkü belki senin yarının yoktur.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Evet ,bu dinde herkes için iyilik yapmanın bir yolu var. İyilik yapamadığın yerde kötülükten uzak durmak da bir iyiliktir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Kişinin kendisine ve İslam'a yapabileceği en büyük iyilik her ne ile meşgul olursa olsun yaptığı işi en iyi şekilde yapmasıdır.
Sayfa 110Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilindiği gibi Türkçemizde nasihat kelimesi "iyiye ve güzele sevk etmek için yapılan güzel konuşma, vaaz ve öğüt vermek" anlamlarına gelmektedir. Oysa Arapça nasihat kelimesi "samimiyet", "içtenlik", ve "gönülden bağlılık" anlamlarına da gelmektedir. Bu sebeple Kur'an dilinde içten samimi tövbeler için tövbe-i nasuh ibaresi kullanılmıştır. Çünkü nasuh ve nasihat aynı kökten gelmektedir.
Sayfa 18
Kıblenin Kudüs'ten Kabe'ye tahvili, emanetin ona öteden beri ihanet eden Yahudilerden alınıp Müslümanlara verilmesinin devir-teslim törenidir.
Reklam
Beni en çok arıza tipler sever. Çünkü onları, o herkesin çok sevdiği örnek öğrenciler kadar çok severim. B. A. Türkçe öğretmeni
Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun.
Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.
İnsanlar Asr-ı Saadet'te kendilerini dinin öngörülerine doğru değiştirme çabasında bulunurlarken; sonraki dönemlerde, dini içinde yaşadıkları dünyanın şartlarına göre algılama çabasının içine girmiş oldular.
Büyümek, küçülmekte gizlidir; başkalarının gözünde büyüdükçe kendi içinde küçül!
Reklam
Tarihi okumak, özellikle kriz dönemlerinde hem ufuk açıyor, hem de geçmiş tecrübeler ışığında yeni açılımlar geliştirmeye yarıyor. Keşke daha fazla okusak.
Bizim zor zamanlarda attığımız' imkansız' adımlar, bizim yetişemeyeceğimiz gelecek zamanlarda başkalarının işini kolaylaştıracaktır.
Yolculuk önümde açılan çizgisiz bir defterdir. Ve her yolculukta atılan ilk adım, alınan o ilk soluk bu çizgisiz defterin nelerle ve nasıl dolacağının bilinmezliği ile yeniden anlam kazanır.
En Kötü insanların bile, daima bir yerlerinde saklı iyilik tohumları vardır.
Acıların bölüşülmesi değil, sevinçlerin bölüşülmesidir dostluğu yaratan.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Sen birine kötülük edeceğine, bırak sana kötülük etsinler! Ruhunun temizliğini koru! Yetenek sahibi insan, ruhça herkesten daha temiz olmalıdır. İnsanlar başkalarında hoş gördükleri pek çok şeyi, sanatçıda hoş görmezler. Evinden tertemiz bayram giysileriyle çıkmış birine yoldan geçen bir arabadan azıcık bir çamur sıçramaya görsün. Herkes parmağı ile bayram giysisi çamurlanmış adamı gösterir, ne kadar özensiz, düzensiz olduğundan söz eder. Oysa aynı insanlar leke içindeki gündelik giysileriyle yanı başlarından gelip geçen onlarca kişiyi fark etmez. Çünkü gündelik giysideki leke görülmez.
Sayfa 140Kitabı okudu
Hayatın akması değil, nereye ve nasıl aktığıdır önemli olan. Her anı biricik olan ve bir kez yaşanan bu hayatın tekrarı yok. Giden geri gelmiyor, yitirilenin telafisi olmuyor Ömür sermayesi güneşte eriyen buz misali eriyip bitiyor.
Bunun da ötesinde insan vericiliğe/diğerkamlığa/ toplumculuğa programlıdır. Tıpkı ölüm anında Rıfat Ilgaz'ın dile getirdiği bir vericilik ve toplumculuktur bu: Elim birine değsin Üşüdüyse ısıtayım Boşa gitmesin son sıcaklığım...
Sayfa 119Kitabı okudu
"Hepimiz böyleyiz işte." diye düşünüyordu, " Birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu ne büyük iyilikler yaptığını, ancak son demde anlıyoruz.
İnsanları duyarsızlaştıran en büyük etken, algılarıyla oynanmış olması. Denizde son bulan yaşamlar kaçak göçmenler, üçüncü dünya vatandaşları olarak, simgesel bir değerle bize sunulmaktadır.