Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma çakmak

Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibres gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, bir kadını gösterir.
Reklam
Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç ar­ kadaş varmış. Bugünden yarına geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar , beşinden kovulmak canlarına tak de­miş. Alın teriyle kazanıp gönül rahatlığıyla yemeyi de göz­lerine kestiremezlermiş, çünkü elleri işe yatkın değilmiş. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede
Öfke insanın dilindeki asma kilidi kırıyor nihayetin­ de, sakladığınız bütün kötü cümleler saçılıyor etrafa bir an­ da. İnsan öfkeyle neler söylüyor, neler düşlüyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Olduğum yerde olmak istemiyorum ama olduğum yerden çıkıp gidemiyorum da.
Ah, ben hayvanları çok severim. Bütün canlı mahlukları, hayatı güzelliği, saadeti severim. Bahtiyar bir köpek bile benim içimi sevinçle dolduruyor. Ben karanlık şeylerden bahsetmek için dünyaya gelmemişim. İçim tatlı, sıcak, neşeli şeyler anlatmak isteğiyle yanıyor.
Reklam
.Çocuklukta sahip olduğum bu tazelik, bu kaygısızlık, bu sevilme isteği ve inanma gücü başka bir zaman geri gelir mi? İki güzel erdemin, tertemiz neşenin ve sınırsız sevilme isteğinin yaşamdaki tek arzu, tek itici güç olduğu bu dönemden daha iyi bir dönem olabilir mi?
Bir insan, bizim onda kendimize uygun bulduğumuz yanlardan çok farklı değil midir aslında?
Bu daha çok bir insanın, katı ve tek yanlı bir mes­lekte nasıl köreldiğinin, tam anlamıyla gelişmesinin nasıl engellendiğinin kanıtı. Bu yüzden de meslek hayatımızdaki tutumumuza bakıp bir insan olarak varlı­ ğımızı da sadece o kadarla sınırlıyorsunuz."
Nasıl ki futbol hiçbir zaman sadece yirmi iki oyuncunun bir sahada top peşinds koşuşturması değilse tarih de hiçbir zaman sadece geçmişte yaşamış devletlerin öyküsü değildi. Tarih, toprağın nasıl sürüldüğü, ekmeğin nasıl pişirildiği, evin nasıl inşa edildiği, annelerin bebeklerinin altını nasıl bağladığı, eğitimin nasıl yapıldığı, bir erkeğin bir kadına aşkını nasıl söylediğiydi. Tarih, korkaklıktı, cesaretti, ihanetti. Tarih düşünseydi, duyguydu, önseziydi, gururdu.
Sayfa 304Kitabı okudu
Evet, Korku insanı, acayip bir mahluka dönüştürebilir ama daha beteri ruhumuzu görünmez duvarları olan bir odaya hapsetmesi.. Tutsak bir ruhtan daha fena ne olabilir? Korkuyla büyüyen gözler, korkuyla titreyen eller, korkuyla yaralanan benlik, korkuyla yarılan bilinç.. Korkuyla büyüyen bir çocuk...
Reklam
Halk devlete kulluk eder, ama kullar da yöneticileri etkiler.
Sayfa 286Kitabı okudu
Akıl vücuda emreder ve vücut itaat eder. Akıl kendisine emreder ve dirençle karşılaşır.
ağustos çıkmazı beni koyup koyup gitme ne olursun durduğun yerde dur kendini martılarla bir tutma senin kanatların yok düşersin yorulursun beni koyup koyup gitme ne olursun bir deniz kıyısında otur gemiler sensiz gitsin bırak herkes gibi yaşasana sen işine gücüne baksana evlenirsin çocuğun olur sonun kötüye varacak beni koyup koyup gitme ne olursun elimi tutuyorlar ayağımı yetişemiyorum ardından hevesim olsa param olmuyor param olsa hevesim yaptıklarım affettim seninle gelemiyeceğim Attilâ İlhan beni koyup koyup gitme ne olursun
İlk kez yeniden çocukluğunda ortaya çıkan, sonra ergenliğinin ilk yıllarında bir genç kız, daha sonra da bir kadın olarak yaşadığı karasevda belirtilerini gördü kendinde. Farkındalık, gerçekliği de, ifşa edilenin keskinliğini de bir nebze olsun azaltmıyordu ne yazık ki. Geçmiş hiç yaşanmamış gibiydi;ciddiye almaya istekli olduğu hiçbir ders sunmuyordu ona. Gelecek ise asla adım atmaya yeltenmediği bir gizdi. Yalnızca bu anın bir anlamı vardı, yalnızca bu an onundu. Sahip olduğunu kaybettiği; tutku dolu, yeni uyanan benliğinin arzuladığının elinden alındığı duygusuyla, yalnızca bu an işkence edebilirdi ona, o sırada etmekte olduğu gibi.
Tarihin tarihi, anlatının anlatısı, yorumun yorumu.. Konumuz, olmuş olanlar mıdır, bizim olmuş olduklarını düşündüklerimiz mi? Tarih, geçmişteki gerçek midir? Geçmişteki gerçeği yorumlayan bilim insanlarının yazdıkları mı? Hangisi?
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.