Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Medine

Medine
@Medos
Dolap uygulamasında uygun fiyatlı 2. el kitaplar ve ürünler satıyorum. Bazı ürünler sıfır.
84 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Kitap 7 öyküden oluşuyor; Aylak Köpek, Kerec Don Juanı, Çıkmaz, Katya, Taht-ı Ebu Nasr, Tecelli ve Karanlık Oda. Bence aylak köpek yazarın kendisi. Öyküde bir köpeğin çevresi tarafından hor görülmesi, köpeğin sevgi kırıntısına muhtaç olduğu anlatılıyor. “Kerec don Juanı” öyküsünde sahte, samimiyetsiz insan ilişkilerinden bahsediliyor. Özellikle
Aylak Köpek
Aylak KöpekSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20212,767 okunma
Reklam
239 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
SPOİLER!!!! BİR KÜÇÜK ROB'CUK (KIRO CRUSOE) VARMIŞ!!! Şu kitabı okurken pek zevk aldığımı söyleyemeyeceğim. Çünkü hem ada hayatı, olaylar ilgimi çekmedi. Hem de Rob'a sinirlendim. Tek başına hayatta kalabilmesi, önceden bilmediği birçok şey öğrenip önceden yapmadığı şeyleri vazgeçmeyip başarması takdiri hak ediyor doğrusu. Ama tek başına bir
Robinson Crusoe
Robinson CrusoeDaniel Defoe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,9bin okunma
102 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitap 3 öyküden oluşuyor; Grigia, Portekizli Kadın ve Tonka. İlk öykü (Grigia) aslında karısını aldatan bir adamın öyküsü. Bu yüzden yaşanılanlar sadece adamın bakış açısıyla sunuluyor bize. Halbuki aldatılan kadının yaşadıkları, duyguları, düşünceleri de adaminki kadar önemli. Hatta kitabın ismi "Üç Kadın" iken çok daha önemli.
Üç Kadın
Üç KadınRobert Musil · Helikopter Yayınları · 2017265 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
125 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap 3 kısımdan oluşuyor. 2. kısmı anlamakta gerçekten zorlandım. Çünkü yazar anlatmak istediğini dolaylı yoldan, uzatarak anlatmış. Bu bölümü okurken "basitçe şunu mu demek istemiş acaba?" diye düşündüğüm çok oldu. Kitap genel olarak denemelerden ve hikayelerden oluşuyor ama birkaç anı da var ( yani ben öyle düşünüyorum). Çoğu öyküde
Yaşarken Açılan Miras
Yaşarken Açılan MirasRobert Musil · Yapı Kredi Yayınları · 2018204 okunma
92 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
" Mutluluğun formülü nedir?" , " Mutlu olmak için yapılması gerekenler" gibi şeyleri zaman zaman duyarız. Bu tarz konular bana çok saçma gelir. Çünkü her insan farklı şekilde mutlu olur; kimisi uyuyarak, kimisi çocuğuna çikolata alarak, kimisi ise sınavı kazanarak... Ama her zaman mutlu olmamız mı gerekir?   Neden sürekli mutlu olmak için çabalarız? Mutsuz olmak çok mu kötü? Her zaman mutlu olursak mutluluğun kıymetini anlar mıyız? Hayat zıtlıklarla anlamlı ve renkliyken bu mutlu olma çabası niye? Neden her fotoğraf çekiminde güleriz? Hem de bazen sahte gülüşler ardına saklandığımızı bile bile. Böyle yaparak mutlu olduğumuzu kanıtlamak mı isteriz veya mutluymuş gibi görünmek mi isteriz? Sosyal medya, sahte mutluluklar mekanıdır. Herkes mutludur, güler, eğlenir, herkesin ailesi, yakınları, okulu vs. çok iyidir (!). Herkes dünyanın en mükemmel insanıdır (!). Kimsenin derdi yoktur, kimse ağlamaz, sıkılmaz, bunalmaz (!). Reklamlar da bile bu mutlu olma çabasını görürüz; "haz peşindeysen", "mutlu et kendini", "bir avuç mutluluk" , " mutluluk iki parmağının arasında" gibi sloganlara her gün maruz kalırız. "Kardeşim, ben belki mutlu olmak istemiyorum. Zorla mı mutlu edeceksin beni? İstemiyorum, o kadar." Bir çikolatayı ne kadar çok abartıyorsunuz. Altı üstü çikolata. Hem mutlu olmak için ona mı ihtiyacım var? Tabii ki yok. Peki ya, eğer herkes halinden memnun olsaydı yeni icatlar, buluşlar, sistemler, kanunlar vs. olur muydu? Not: Kitabın çevirisi çok iyiydi, dili çok akıcı ve anlaşılırdı.
Mutsuz Olmak
Mutsuz OlmakWilhelm Schmid · İletişim Yayınevi · 20204,519 okunma
Reklam
124 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Beckett önemli absürd tiyatro temsilcilerindendir. "Godot'yu Beklerken" ise ilk absürd tiyatrolardandır. Absürd tiyatroda belli bir olay örgüsü yoktur, konu birliği yoktur. Eserde birçok şeyden bahsedilir. "Godot'yu Beklerken" buna en iyi örnektir. Eserde 6 karakter vardır: Vladimir, Estragon, Potzo, Lucky, çocuk ve
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınevi · 20008bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
SPOİLER İÇERİR! Beyaz Geceler' i okurken, hikayedeki diyaloglar ve karakterlerin tepkileri benim  bir Yeşilçam filmi izliyor hissine kapılmama sebep oldu. Esas kız, esas oğlan ve başka bir  oğlan :)  üzerine kuruluydu hikaye. Ninesinin esas kıza kiracının nasıl biri olduğunu sormasıyla torununun evlenmesini istediğini ima ettiği kısım gerçekten
Beyaz Geceler - Uysal Kız
Beyaz Geceler - Uysal KızFyodor Dostoyevski · Antik Okul Klasikleri · 2014692 okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Dolu dolu bir Dostoyevki sayısıydı. Birkaç tane hiç bilmediğim Dostoyevski kitabıyla ilgili incelemeler okudum ve kitapları okuyacaklarıma ekledim. Ayrıca bir yazı sayesinde Suç ve Ceza' ya farklı bir gözle baktım ve bu beni mutlu etti. Dergide kitap tanıtımları, gerek inceleme, gerekse reklam olsun, çok fazlaydı. O yüzden dergiyi okurken zaman zaman fazla sıkıldım. Ama öte yandan o tanıtımlar sayesinde okuyacaklar listeme birçok kitap ekledim. Bu yönden iyi oldu. Çok emek verildiği dergiyi okurken anlaşılıyordu.
Arka Kapak - Sayı 27
Arka Kapak - Sayı 27Arka Kapak Dergisi · Arka Kapak Dergisi · 201735 okunma
261 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitapta bazı çocuklar "iyi" yi temsil ederken bazıları ise "kötü" nün temsilleri. Bir tarafta atom bombası gerçeği diğer tarafta ise ada hayatı var. Diğer bir değişle bir yerde teknoloji çok ileriyken diğer yerde teknolojiye dair hiçbir şey yok. Ama ikisinin de ortak noktası insanın çevresi ne olursa olsun, kullandığı eşyalar ne olursa olsun duygular ortaktır. Diğer bir deyişle, dünyadaki tüm insanlar ancak duygularda birleşebilir. Atom bombasının patlatıldığı yeri gelişmiş ülkelere ve adayı ise gelişmemiş ülkelere benzettim. Gelişmiş ülkelerde ölümün aracı bombayken, gelişmemiş ülkelerde sadece bir mızrak olabiliyor. Tek değişmeyen şey ise "ölüm". Çocukların her zaman masum olduğu düşünülür. Ben de yakın zamana kadar böyle düşünüyordum. Ama artık öyle düşünmüyorum. Mesela bir canlıyı veya bir kişiyi öldüren bir çocuk bence masum değildir (Tabii burada ne  yaptığının bilincinde olan bir çocuktan bahsediyorum). Kitapta ise işte tam da buna tanık oluyoruz. Kitap hiç beklemediğim bir şekilde bitti.Ben daha farklı şeyler bekliyordum. O yüzden sonunu beğenmedim. Çeviri o kadar iyiydi ki su gibi okudum diyebilirim (Mîna Urgan sağ olsun) . Yalnız kitabın 36. basımı olmasına rağmen birkaç hataya rastladım; bir cümlede tekil isim yazılması gerekirken çoğul isim yazılmıştı.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,7bin okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kitabı 7-8 sene önce okumuştum.Hatırladığım kadarıyla bir kadının bir adama karşı aşkını anlatıyordu. Kadın adama o kadar aşıktı ki aşkından hasta olup yataklara bile düşmüştü. Yazar, kadının duygularını o kadar samimi bir şekilde yazmış ki "o kadın acaba yazarın kendisi mi? " diye düşünmedim değil. Okurken kadında kendimi görmüştüm.
Aşk Kalpte Bir Gölge
Aşk Kalpte Bir GölgeMelike Birgölge · Yakamoz Yayınları · 200717 okunma
Reklam
331 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Gerçek körlük gözlerde miydi, yoksa gönüllerde, ruhlarda mı? Tabii ki gönüllerde, ruhlardaydı. Aslında gözlerle görmeyiz, sadece bakarız. Bakmak ile görmek arasında ise dağlar kadar fark vardır. Mesela "aval aval bakmak" diyebilirken " aval aval görmek" demeyiz.Kitap ise tamamen bunun üzerine kurulmuş bir kurguya sahip. Kitabı okurken Platon' un Devlet'i, Thomas More' un Ütopya' sı ve hatta " The Walking Dead" bile aklıma geldi. Ufkumu açan bir kitaptı. Yazarın diyalogları virgülle ayırmış olması ve ard arda birçok cümlenin olması açıkçası okurken beni biraz yordu. Ama bir taraftan da yazarın bu farklı tarzını sevdim.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,4bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Mal, mülk, mevki peşinde koşanların eleştirildiği güzel bir eser. Okurken olayların o kadar içindeydim ki sıkılmadan, büyük bir zevkle okumuştum. Bence herkes okumalı.
Amcanın Düşü
Amcanın DüşüFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20173,312 okunma
656 syf.
10/10 puan verdi
Kitapta "kendi çabalarımızla bir şeyler elde etmeliyiz" mesajı veriliyor. Ayrıca İngiltere'de Sanayi Devrimi ile birlikte işçi sınıfın çektiği sıkıntılardan, çocuk işçilerden de bahsediliyor. Dickens' ın dili, yer yerde esprili bir dil kullanması çok hoştu. Bunda çevirinin (Yason Yayınları) güzel olması da etkili tabii ki.
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Can Yayınları · 201714,4bin okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kitap çocukların her zaman merak ettiği ama ebeveynin çoğu zaman cevap veremediği veya cevabının yetersiz kaldığı birçok soruyu (konuyu) barındırıyor. Her konunun sonunda ,konuyla ilgili, çocukların oynayabileceği oyunlar da var. Sorgulayan, araştıran, ezber yapmayan çocuklar yetiştirmek için bir el kitabı, giriş kitabı diyebilirim.Ayrıca her ne kadar adı " Çocuklarla Felsefe Sohbetleri" olsa da yetişkinlerin de okuması gereken bir kitap. Sıkılmadan okunabilecek bir kitap.
Çocuklarla Felsefe Sohbetleri
Çocuklarla Felsefe SohbetleriRoger-Pol Droit · Say Yayınları · 201731 okunma
255 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Emre Kongar'ı tanıyorum diyemem. Birkaç kez televizyonda görüp çok ciddi bir adam ve bir bilim insanı olduğunu düşünmüştüm. Onun da herkes gibi insan olduğu veya bir baba olabileceğini hiç düşünmemiştim. Bu kitabında Emre Kongar karşımıza baba kimliğiyle çıkıyor. Kitap, Kongar'ın yurtdışına eğitim için giden  ikiz kızlarına yazdığı 22 mektuptan
Kızlarıma Mektuplar
Kızlarıma MektuplarEmre Kongar · Remzi Kitabevi · 20201,576 okunma
75 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.