Mlkgkc

Mlkgkc
@Mlkgkc
36 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
184 syf.
·
Puan vermedi
Güneş misin ay mı?
Herkesin yaşayabileceği hatta yaşamış olduğu olayları örnek hikayeler ile karşımıza çıkartıyor. Her olay bir dörtlük ya da ünlü bir söz ile destekleniyor sayfalarda. Akıcı bir içeriğe sahipti. Durup düşünme önerilerinde bulunan okuyucusu ile konuşan bir dil kullanmış yazar. Yol arkadaşı olmak niyetinde, çıkmazda olanlara, ruhu karanlığa
Her Şey Vaktini Bekler - Şems'in Öğrencisi Olmak
Her Şey Vaktini Bekler - Şems'in Öğrencisi OlmakHakan Mengüç · Destek Yayınları · 01,167 okunma
Reklam
712 syf.
·
Puan vermedi
Duğn Fısıltısı
Başlamadan önce türünde okumaya değer gördüğüm bir romandı. Olay örgüsünün orijinalliği hoş diyebilirim fakat 688 sayfa bu olaylar için çok fazla idi. Kitabın çerçevesini kısa bir sürede çiziyorsunuz ortasına gelmeden, sonrasında nasıl devam edeceğine dair merakınız dahi kalmıyor. Hani bazen Türkçe birkaç kelimeden oluşan cümle ile farklı dillerde bu cümlenin kıyasını yaparız ve inanılmaz uzun bir çeviri ile karşılarız ya, bu kitaptaki akış bana tam olarak bunu hissettirdi. Okuyorsun ve bitiyor ve 100 sayfalık bir olay örgüsü kalıyor geriye.
Dune
DuneFrank Herbert · İthaki Yayınları · 202111,7bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
Urba
Aza kanaat ederim, benim için az çok diye ayrım yoktur, karnım doyuyorsa, başımın üzerinde bir çatı varsa, birde vücudumu saran bir kıyafet kafi, diyen bir memurun kısa öyküsü. Etliye sütlüye karışmaz, karışmaktan öte laf dahi atmaz. Asla zam talep etmez, patron ne verirse onunla yaşar. Yaptığı iş, yazıları temize çekmek. Aşıktır bunu yapmaya. Bir kademe dahi atlamak istemez statüsünde. Ayazın bıçak gibi kestiği kış ayında, hayatı boyunca yapabildiği en büyük atılımı yaptı. Tül gibi olan paltosu tamir edilemeyecek boyutta olduğundan yenisini diktirmek zorunda kaldı ve ... Bir palto insanın hayatını nasıl etkileyebilir? Nelere sebep olabilir? Bazen kendimiz için yaptığımız ve bizi iyi hissettiren şey, hiç umulmadık olaylar silsilesini başımıza sarabiliyor. Ne garip. Ve buna sebep olan şey genelde, diğer insanlar oluyor.
Palto
PaltoNikolay Gogol · Can Yayınları · 202037,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
Aldatsaydın İtiraf Eder Miydin?
İkili ilişkilerde iç yakıcı bir suçu itiraf etmek zordur karşı tarafa. Karşındaki kişiyi kaybetme dürtüsü seni her şeyden alıkoyar. Mutsuzlaşırsın, günden güne ruhunun karanlığı daha da artar ama buna rağmen söylemeye cesaret edemezsin. Bilirsin ki hala yanında, seninledir. Sen eski sen olmasan da, artık hiçbir şeyden keyif almasan da, çevrende sevdiğin başla insanlar bile itici gelmeye başladığı noktada, bu denli tükenmiş olmak.. Ne yapmalı, bu işin içinden nasıl çıkmalı bir insan? İntihar? Peki ya karşınızdaki kişi tüm gerçekleri zaten biliyor ve sizi çok sevdiği için affetmek adına ona itiraf etmenizi bekliyorsa, bunun için çabalıyorsa? Ne kadar da hayatın içinden bir konu, kendiniz yaşıyormuşçasına samimi bir anlatım, tanıdık, basit, açık olay örgüsü sizlerle.
Korku
KorkuStefan Zweig · Ren Kitap · 2020103,6bin okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmez, kahramanlarını kendi seçer, ne kadar çabalarsa çabalasın, talihin o arabasından düştükten sonra bir daha yetişemez. Kraliyet hayatından köy hayatına sürgün edilen bir kraliçenin dramı. Şaşaalı, herkesin imrendiği, kıskandığı, arzuladığı bir kadınken, bir anda gözden düşmek, onun için kaldırılamaz ve kabul edilemez bir işkencedir. Köy ortamında davetlerin en muazzamını da versen bir anlamı yoktur, saraydaki basit davet kadar bile itibar görmezsin. Artık tren kaçmıştır. Ölüm ise tek sondur.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,6bin okunma
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
5 farklı ölüm hikâyesi. Öykünün arka kapağındaki açıklamayı okumazsanız, birinci kısımdaki hikâyenin sonunda, hmm ne anlam çıkartmalıyım bu kısa hikâyeden diyebilirsiniz. Ve bir ölüm hikâyesinin devamında neler gelecek gibi durup düşünebilirsiniz. Bu sebeple önerim, yazarın neyi vurgulamaya çalıştığını bilerek okumanız. Yüksek mevkiden işçi sınıfına kadar 5 farklı karakter. Bu karakterlerin çevresi ve farklı sosyal statüdeki cenaze törenlerinin işleyişi, insanların yaklaşımını konu alıyor.
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Can Yayınları · 202015,6bin okunma
444 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Genel Değerlendirme Nietzsche Ağladığında kitabı ile tanıdığım ve tesadüfen eserlerinden en iyisi ile başladığımı, diğer kitaplarını okudukça farkediyorum, Divan da bunlardan birisi oldu. Hepsinde Nietzsche etkileyiciliğini arıyorum ister istemez. Beklentiniz hep yüksek oluyor, bu da zirvedeki kitapla başlamış olmanın verdiği bir dezavantaj olsa gerek. Kıyas kısmını sonlandıracak olursak Divan, tecrübeli ve sektörde daha yeni yer alan 2 psikiyatristin baş rolde olduğu bir roman. Hastaları ile sınırlarını her doktorun kendine göre uygun gördüğü yöntemle belirlemesi, sınırlar çizilemediğinde işin nerelere varacağı, şayet hastanın doktora karşı cinsel bir yaklaşımı olup, temas etmek istiyor ve sadece bu yol ile kendisinin iyileşebileceğine inanıyorsa, doktorların bu konudaki farklı yaklaşımları ve sonuçlarının neler olabileceğine yer verilmesi olarak genel hatlarını çizebiliriz. Ilk ve son kısımlar roman konseptinde olurken, kitabın orta kısımları daha çok, psikiyatristler neler yaşıyor, ne zorluklarla mücadele ediyor, haksızlık yapılan konular, biz ne hissediyoruz gibi sesleniş ve mesaj verme bilgileri ağırlıklı geçiyor. Olay örgüsü buralarda roman kriterleri dışına çıkıyor diyebiliriz. Yine de bu duraksamalar sizi soğutmazsa, sona doğru olay örgüsü yeniden canlanıyor ve güzel bir kapanış oluyor. Anlatışı açık ve anlaşılır olduğu için günlük hayatta kullanabileceğiniz bilgileri içinden çekebileceğiniz bir yapısı olduğunu da belirtmekte fayda var.
Divan
DivanIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 20215,3bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Kiraptaki 10 karakterin, olay içerisinde bazen isminin bazen de soyisminin kullanılıyor olması, sayfalarda sürekli geriye gidip, bu kimdi diye bakmanızı gerektiriyor. Bu tarz okuma şekli de ister istemez her daim akıcı olan yazar tarzının bile okunmasında güçlük yaratıyor. Tavsiyem, en başta karakterlerin tanıtımı yapılıyor, bu kısımda ayrı bir kağıda not almanız. Olay esnasında sayfa sayfa geri gidip karakterin kim olduğunu bulmak yerine kağıdınıza küçük bir bakış atmak, kitabı okumayı daha keyifli hale getirebilir, akıcılığı zedelemez.
On Küçük Zenci
On Küçük ZenciAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201832,7bin okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Peki ya kader ne istiyor?
Herkesin doğru kabul ettiği bazı gerçekler vardır. Halbuki bunlar ne gerçektir ne de doğru. Sadece çoğunluk uymuştur ve böylelikle zamanının doğrusu kabul edilmiştir . Saatin akış yönü gibi mesela. Neden bu belirlenen yön, neden yalnızca 2 çubuk -akrep ve yelkovan-. Ben çıkıp şimdi desem ki bu saat tersine akıyor, aslında tam tersi yönde hareket
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202078,2bin okunma
85 syf.
·
Puan vermedi
Yanında gerçekleşen bir olaymışçasına Öyle naif, öyle içten ve herkesin içinden birini anlatır gibi yazılmış samimi bir roman. Yazar, bölümlerini bir solukta yazdığını ve asla bitirmeden kalkmadığını bildiriyor bir yazısında. Bu soluksuz yazım için yıllarca biriktirilmiş yaşanmışlık gözlemi ile birlikte elbette ki. Siz de okurken tam olarak böyle başlayıp bitiriveriyorsunuz kitabı, bir solukta. Ze, Zeze, Gum, her evresine tanıklık ettiğimiz yan komşumuz sanki. Delikanlı çağında yaşamış olduğu okul, eğitim, gelecek çetrefilliğine bakışı, aşkı tanıyışı ve kaybetme acısını da yaşayışı, aile ilişkileri ve küçüklüğünden beri hasret duyduğu baba şefkatini tadışı, yakın arkadaşa sahip olmanın sıcak sohbeti, kendini kaybedercesine sevdiği yüzme becerisi ve ondan vazgeçiş sebebi - zorunluluğu - gibi süreçlerine şahitlik ettiğimiz 85 sayfalık serseri Zeze karşımızda.
Delifişek
DelifişekJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202127,6bin okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Öykü Kitabı detaylı incelemeden alabilecek okurlara öncelikle öykü olduğunu belirtmek isterim. 10 farklı öyküden oluşuyor. Kitabın ismi de öykünün yarısını kaplayacak ölçüde geniş tutulmuş sonuncu öyküden geliyor. Sevgiyi, aşkı, ilişkiyi 10 farklı olaydan ve kişilerden görüyorsunuz. Basit bir dili, bazı yerlerde çaylak yazar cümleleri olduğunu görüyorsunuz. Her konuda yazamıyor insan, söz konusu aşksa bu daha da zor. Insanlar yaşarken bile bu durumu tasvir edemezken, yazmak.. Ahmet Ümit Nevzat komserden devam etsin diyebilirim rahatlıkla.
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202014,4bin okunma
560 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Hayaller hayatlar deriz ya, ben seni hayallerimde daha çok sevmiştim Dura
Hayaller hayatlar deriz ya, ben seni hayallerimde daha çok sevmiştim, beklemiştim Dura. Üzülerek bildirmek isterim ki, hatta eminim çoğu kişi benimle aynı duyguları paylaşıyor, 1. ve 2. kitap sonrasında beklentileriniz beklenti olarak kalıyor. Bizi çok farklı büyülü bir serüvene davet etti yazar ilk kitaplarında. Hatta onlarda da yorumum var, bir doktorun gerçek hayatta okuyamadığımız yazıları, bir kitapta nasıl da bu denli okunaklı olabilir diye can-ı gönülden tebrik etmiştim. Bilgiler, terimler romanın içinde akıp gidiyor ve aşırı keyif veriyordu. Dura da ise bilgi var, sonra yine bilgi var, hep bilgi var. Bir ara bakıyorsun karakter isimleri çıkıyor birkaç. Yazar bir tweet'inde şunu söylemişti kitaba ilişkin; yayın tarihi gecikti, çok fazla mail alıyorum dört gözle bekliyorsunuz biliyorum, fakat iş sahasındaki yoğunluk sebebiyle istediğim zamanı ayıramıyorum bir türlü. Çok fazla rapor yazılması vb. işlerim oldu. En kısa zamanda tamamlamak üzere yoğunlaşacağım diye. Kitabı okuduktan sonra şunu söyleyebilirim ki, çalışma kağıtları roman sayfaları ile karışmış olabilir:) Bilgiler kesinlikle çok değerli ve bir çoğunu unutmamak üzere not dahi aldım ama karşınızda olay örgüsüne kapılıp gideceğiniz nöro roman bulunmuyor. Sadece nöro var. "Şimdi sana şunu anlatacağım", "kaldığımız yerden devam edelim" , "bunu anlatmalıyım" gibi cümlelerin ne kadar çok tekrar ettiğini okuyanlar bilir. Bütün roman bu şekilde cümleler ile başlayıp bilgi aktarımı ile devam edip, bitiyor. Keşke sana biraz daha zaman verseydik Serkan Karaismailoğlu. Keşke Dura'yı bekliyor olsaydık hala.
Dura Mater
Dura MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20215,2bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
Jean Kitaplarındaki Ilk Maalesefim
Sanırım ilk defa Jean kitaplarının birinde olduğumu hissedemedim. Ne yazsa okunur diyebileceğim bir yazardı, bu kitabıyla bana büyük konuşmamayı öğretti diyebilirim. Hayal kırıklığı..
Küllerin Günü
Küllerin GünüJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap Yayınları · 20212,634 okunma
488 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu Büyük Bir Başarı
Bu büyük bir başarı! Başarı kelimesini kurgunun muazzamlığına mı veriyorum, yazarın bu denli akıcı bir kitap yazıyor olabilmesine mi gerçekten ben bile ayrımında değilim. Değilim çünkü yazar derken bile bir doktordan bahsediyor olmamın büyük bir etkisi var. Ilaç reçetelerinde yazılarını okuyamadığımız o insanlar, nasıl oluyor da bu denli okunaklı bir eser ortaya çıkartabiliyor, gerçekten hayranlık ve şaşkınlık içerisindeyim. Kitabı okumaya gözlerim yetişemedi, uyumak istemedim hatta sonlara doğru olaylara şaşkınlık düzeyim öyle hat safhadaydı ki, (sanki etkisi olacakmış gibi) hızlı okumak için kafamı cümleler üzerinde sağa sola hareket ettirirken buldum. Serinin 3 kitaptan oluşacağını 2.kitapta öğrenmek dışında her şey muazzamdı. Bu durumun muazzam olmama sebebi ise Pia Mater de de aynı şekilde büyük bir şaşkınlık ile final yapılmıştı ve kitabın devamı olduğunu bilmediğin için, için buruk bir şekilde bu güzelliği tozlanması için rafa kaldırıyorsun. "Bu kitabın devamı olmalı, böyle bitemez." diyerek bir kitabı rafa kaldırmayı, yaşayan bilir. Ama, işe güzel tarafından bakarsakta bu romanı dün okumuş gibi 2021'in henüz belli olmayan tarihine kadar aklımda tutmamı sağlayacak bir Dura Mater geleceğini artık biliyorum. Eşine az rastlanan bu akıcılığı, hatta akıcılık kelimesinin bir üstü varsa ve o henüz tanımlayamadığım kelime her ne ise, Karaismailoğlu'nu tebrik ediyorum. Ruhunuzun kitap okumaya olan açlığını daha da körükleyecek bu Nöro-Roman tam anlamıyla okudukça okutan bir eser. Sadece başlayın, bitişi siz bile anlamayacaksınız.
Arachnoid Mater
Arachnoid MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20208bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Ölüler Diyarı Biraz Ölü
Jean en sevdiğim yazardır. Okuyucu yorumlarına ya da değerlendirmelerine bakmadan alırım kitaplarını. Iyisiyle kötüsüyle kabulümdür yani ondan gelen. Bu kitap için çok hevesliydim, hemen öncesinde Lontano ve Kongo'ya Ağıt kitaplarını okumuştum. Onların etkisinden çıkamamış olmam gerek ki beklentim epey yüksekti. Itiraf etmeliyim, çizgisinin altında kalan bir eser. Donukluk hakim ve 300 sayfayı okuduğumda durup söylediğim şey şu olmuştu, " Bu kadar okudum ama ne olay oldu?". Olayları tahmin etmek basit, kitabın sonuna doğru ters köşe olacağını biliyorsun ve ne olacağını da tahmin edebiliyorsun gibi. Bu seviye de olunca insanı çok heyecanlandırmıyor. Hadi Jean, daha iyisini yapabiliyorsun biliyoruz. Kızıl Nehirler, Leyleklerin Uçuşu ve daha diğerleri.. Nefes aldırmadan okutmaya devam et, bunda fazla nefes aldığımı hissettim.
Ölüler Diyarı
Ölüler DiyarıJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20193,305 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle bu kitap için büyüleyici, çok beğendim vb. kelimeler kullanmayacağım, kullanılmaması gerektiğini de düşünüyorum. Bu cümlem kitabın kötü yazılmış olması gibi algılanmamalı, sadece bu kelimelerle değerlendirilemeyecek bir yere ve konuya sahip. Okuduğunuz zaman ne demek istediğimi anlamaktan ziyade hissedeceksiniz. Romanı okumaya başlamadan önce yazar hakkında tanıtım varsa mutlaka okurum. Kim ile karşı karşıya olduğunu bilmenin aydınlatıcı bir etkisi olduğuna inanırım. Romanı daha iyi anlamanızı bile sağlayabilir. Sylvia Plath, yaşamına kendi eliyle son veren bir yazar. Ölmeden önce yayımladığı ilk ve son romanı Sırça Fanus. Plath, hayatı boyunca manik-depresif bozukluğu ile uğraştı, pek çok intihar girişimleri oldu ve akıl hastanesine yatırıldı. Romanda başarılı bir öğrenci olan Esther ile karşı karşıyayız. Kazanılan burslar, kolejler, okul yıllarına ait çalışmaları, erkek arkadaş ortamları, yaşantıları derken her şey normal gidiyordu benim için, her romanda olduğu gibi bir baş kahraman ve onun etrafındaki olay örgüsü. Ne zaman ki ölüm, intihar ve uyku isteği akışa dahil oldu, işte o zaman Esther'in, Sylvia'nın içindeki susmak istemeyen sesin yarattığı alelâde bir karakter değilde, kendisi olduğunu anlıyorsunuz. Elinizde bir otobiyografi var aslında. Sadece biraz kurgulanmış.
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,7bin okunma
Reklam
568 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Ahmet Ümit kitaplarını okuyucunun eline mıknatıslıyor diyebilirim. Önce Istanbul Hatırasını okumuştum sonra Beyoğlu Rapsodisi şimdi de Beyoğlu'nun En Güzel Abisi. Bu kitabı okumaya başladığımda farkettiğim, yazarın kitaplarında aynı karakterleri kullanması oldu, karakterler Istanbul Hatırası'ndaki polis ekibiydi Nevzat, Ali, Zeynep. Işlenen bir cinayetin kurgulanmış olay örgüsünde, gezi olayları, devlet, polis, sürgün edilen yağmalanan insanlar gibi gerçek konuları fazlasıyla ele aldığı bir roman olmuş bu kitap. Laf dokundurmalarını ve fikirlerini açık bir şekilde görebiliyorsunuz. Bu durumun bazı yerlerde fazlasıyla tekrar ediyor olması romanın akışını yer yer olay örgüsünün dışına alsa da, kitabın sonunda o şaşkınlığın verdiği kalmışlık hissini çok güzel yaşıyorsunuz. Yazarın kendine de rol vermesi muzip bir hoşluk oluşturmuş. Siz kitabı bitirdiğinizde, Nevzat komiser başından geçenleri okumaya daha yeni başlıyor olacak..
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201735,9bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sunuşlar.. Bir kitap için olabilecek en riskli ön yazı veya sonsöz şekli. Neil Gaiman bu kitap için yaptığı sunuşla sayfayı ucundan tutuşturmuş. Ray ateşi harladıkça harlamış adeta oksijen olmuş. Sonsözüyle Harold Bloom ateşin bileşenlerini tüm açıklığıyla meydana koymuş. Sunuş, kitaba yaklaşımımı, okuma tarzımı, kelimeler üzerinde durma süremi, hiçbir şeyi kaçırmamak adına tekrarlı okuma yapmama dahi vesile oldu. Çok şey almam gereken bir kitap hissiyatı uyandırdı ve saygı duydum. Yakışır şekilde okunması gereken bir kitap. Kendimce takındığım tüm bu okuma kriterleri setindeki yavaşlatıcı unsurlara rağmen kitap akıyor, yavaşlıktaki hızı yakalıyor. Birde Ray'in sesli önsözü var ki romanın sonunda yer alan, sesli okudum bende büyük bir hazla. Ve unutmamak adına ezberledim bazı yerlerini birkaç tekrarla. Ezberlenmeli bazı eserler, parça parça da olsa kalmalı insanda ve aktarılmalı yeni gelenlere. Baş kahraman Montag'in yaptığı gibi. *Sesli önsöz kitabın doğumunu, büyümesini anlatan bir yazı. Sesli okumanızı tavsiye ederim. Etkisi gerçekten farklı oluyor.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,8bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
Kitapların karakteri olur mu? Evet, pekala olur. Şimdi karşınızda öyle naif ve zarif bir eser var ki.. Bazen bulutların pamuk gibi göründüğü anda, o görünüme dokunsanız yumuşak olduğunu hissedecekmişsiniz gibi gelir ya hani, bu kitabı okumak yüreğinize o hafif yumuşaklığıyla dokunup, derin bir kalıcılık ve unutulmaz bir sarhoşluk bırakıyor. Stefan bunu hep başarıyor.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226bin okunma
82 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bir cümlenin virgüllerle ayrılarak bir sayfa sürmesi ve bu cümlenin anlaşılırlığından hiçbir şey kaybetmeden yapılması benim gözümde o yazarı başka bir boyuta taşıyor, Patrick bunu başarıyor. Güvercinle olan karşılaşma sonrasında sürekli olarak ee ne zaman bahsedecek, hadi anlat artık söyle neden bu denli tepki verdiğini diye sayfaları birbiri ardına çevirirken buldum kendimi. Şaşırıyorsun sergilenen davranışlara, bir güvercinin insanın hayatını nasıl etkileyebileceğine, bir yandan da olay örgüsünü nasıl tamamlayacak ki acaba yazar, derken bitirmiş buluyorsun kitabı.
Güvercin
GüvercinPatrick Süskind · Can Yayınları · 20182,110 okunma