Öyle sanıyorum ki; YUSUF YUSUF ikilemesi Gülbahar’ın kardeşinden geliyor. Şaka bir yana Ağrı, Van, Hakkari… bölge insanını tanımak, Osmanlı’ya bakışı anlamak, Osmanlı’nın bölgedeki icraatlerini az da olsa hissetmek adına da önemli olan bu eser bölgenin zihniyetini de gözler önüne seriyor. Şeyh’in sözünün ağırlığı, beylerin sözleri, kendine sığınmışı baş verse de vermeyen gelenek, paşaları yola getiren kalabalığın (halkın) gücü, Gülbahar’ın cesareti ve karakteri, Ahmet’in yapılamaz deneni canını ortaya koyarak yapması ama zindancı Memo ile Gülbahar’ı zan altında bırakarak Gülbahar’a sırt dönmesi (tam da bölge insanının yapacağı bit hareket), ateşe tapan Demirci Hüso’nun mertliği ve halk adamı karakteri, ancak halkın onu Müslüman olmadığı için son tahlilde güvenilmez bulması… Her satırıyla bizi, bölgeyi , Osmanlı’yı, aşkı, sevdayı, töreyi, … anlatan adı gibi efsane bir eser.
Okuyun derim. Okumaktan, okutmaktan vazgeçmeyin. Sevgilerimle…