Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rümeysa Budak

Rümeysa Budak
@Rumeysabudak_
Kitap okumadan meydan okuyamazsınız. ~Nuri Pakdil ... #75944929 ... #75621983
öğrenci
TRÜ'İF
Trabzon
24 Nisan
79 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kahraman, benim için, farkında olan bir insandır. Farkında olan ve farkında olduğunun da farkında olan bir insan. Böyle bir insan neyi bilmediğini de bilir; neyi ne kadar bildiğini de. Bilmediğinin farkında olarak o bilmediğini bildik hale getirmek güçlü bir insanın özelliğidir.
Sayfa 49 - Remzi kitabeviKitabı okudu
Reklam
"Sorumluluklar? Hoca olmanın öğretmekten başka sorumluluğu mu var?" "Evet, Bay Noah; bir hocada bilgiyi öğretmesinden evvel bilmesi, üretmesi, hazmetmesi gibi şartlar aranır. Hoca evvela âlim olmalı, sonra ilmiyle amel etmeli, sonra öğretmelidir. Öğrettiği şeyi hakikatiyle bilmeyen, ruhuyla yaşamayan, ondan başka bilgiler üretemeyen kişiye hoca denemez. Hocalık alimlikle birlikte yürümezse öğrenimi ve öğretimi bir külfete dönüşür. Bu yüzden Allah cahillere 'Niçin öğrenmediniz?" sorusunu yöneltmeden evvel âlimlere 'Niçin öğretmediniz?" diye soracak."
O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı? Sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı. Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum, Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı. Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi. Ruhumla söndü alev,sonra ruhum da yandı. Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut. Bülbülün küllerine konan puhum da yandı. Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile. Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı. Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım, Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı. Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme. Kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı. Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme. Ülkem yıkıldı heyhat! Ordugâhım da yandı. Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin, Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı. İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı. Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı. O'ndan başka ne varsa yandı, Yandık sen ve ben. O'nu göreyim diye,kıblegâhım da yandı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sömürgecilerin işgal ettikleri topraklarda yaptıkları ilk iş, o topraklarda yaşayan halkların tarih tasavvurunu ve bilincini değiştirmektir. Çünkü tarih, insanın yaşadığı toprakla kurduğu ilişkinin, girdiği dostluğun, yaptığı kavganın adıdır. İnsan, toprağının şuurunda olduğu müddetçe o topraklar üzerinde yabancı birisinin olmasını, o toprakları yabancı birisinin çiğnemesini kabul etmez. Bu nedenlerle sömürgeciler, teorisyenlerini dinleyerek, işgal ettikleri yerlerin sakinlerini kimliksizleştirmişlerdir. Onları, kendilerini hatırlatacak anılardan, maddi ve manevi işâret ve sembollerden arındırmışlar, sömürgecilere itiraz hakkı tanıyacak bir tarihi bilinçle muhatab olmaktan alıkoyacak her türlü tedbiri almışlar; kısaca insanların kendilerini hatırlamalarına neden olacak tüm aynaları kırmışlardır.
Sayfa 121 - KetebeKitabı okudu
Ben acılar denizinde boğulmuşum İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni Duyarım yosunların benim için ağladıklarını Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse Yılların içimde bıraktıklarını...
Reklam
at vuruldu; içim paramparça rüveyda gölgelerin ardına sakladım kusurumu sen orda kayıtsızca gülümsüyor gibisin ben burda damla damla eriyip akıyorum yine de, çiğnetemem kimseye gururumu istenmediğim yeri sessizce terkederim hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim
"İstemeden varım ve istemeden öleceğim. Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum."
Çaresizlik, gün gibi ortada duran gerçekliği görmekten uzak tutar hepimizi. Anlamaktan ötürü mutsuzluğumuzu arttıracak şeylere çocukça bir kayıtsızlık hali ne kadar gülünç dursa da üzerimizde, bundan vazgeçebilmek çok da kolay değil.
Çölde açlıktan ölmekte olan bir çakal kafesteki karnı tıka basa tok bir aslandan daha mutludur.
Tecrübeden sonraki idrak evvelkinden çok daha pahalıdır.
Sayfa 134 - ötükenKitabı okudu
Reklam
Bazı şeyler üzerinde durulunca önem kazanır, kendiliğinden bir önemleri yoktur oysa. Bu da öyle bir şey. Yani? Engel diye düşündüğün şeyi düşünmemiş olsaydın, engel olduğunu hiçbir zaman ayırt edemeyecektin. Ama var olduğu için düşünüyoruz onları. Acaba? Belki de biz var kılıyoruz. Biz düşünmesek var olmayacaktı onlar. Anlayacağın hep var sayımlardan hare ket ediyoruz.
Sayfa 56
Ağlamak... Yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini.
Sayfa 25
Kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum
Sayfa 81
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.