Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kutay Talu Derin

Kutay Talu Derin
@Talu
Üniversite
İstanbul
9 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Canını kurtarmış olmanın bedeliyse, kimin kurtaramadığını merak etmenin ıstırabıydı.
Reklam
Uzun zamandır karanlık derin bir çukurda yaşıyordum sanki ;gözlerim görmüyor, kulaklarım duymuyordu; bütün duyularımı yitirmiş, yarı ölü yarı diri bir varlığa dönüşmüşüm gibi hissediyordum...
Sayfa 126Kitabı okudu
Sadece onun tesellisine ihtiyaç duymak ve bunu yapması gerektiğinden habersiz olan tek kişi olduğunu anlamak!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Delirmenin insanı yaşattığı söylenir; en azından bilinç kaybolduğu için daha az acı çekilir; ölü gibi uyunur.
Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
Reklam
Tam yaşamaya başladığım bu andan itibaren beni ölü saysınlar...
Günün birinde ya çıldıracağız, ya dünyaya hakim olacağız . Şimdilik bir rakı parası bulmaya çalışalım ve parlak istikbalimizin şerefine birkaç kadeh içelim.
Yüksekokullar birer diploma fabrikası değildir. Yüksekokullar canlı mumların üretildiği bir fabrika tüm ülkenin zihinsel ve ahlaki aydınlanmasının merkez istasyonlarıdır.
Tifüs, kolera ve vebanın mikropları görünmez. Oldukça küçüktürler ama kocaman bir bölgeyi kırıp geçirebilirler. Halk ve toplumların ruhsal hastalıklarının da mikropları vardır belki de bunlar kolera mikroplarından daha tehlikelidir.
Sayfa 73 - indigoKitabı okudu
Reklam
"Cervantes, ispanya'daki tilm okuyucu kitlesinin aptal, uydurma romanlarla ilgilenmesinin ülkenin egitimli insanlarının zihinsel tembelliklerinin bir göstergesi olduğunu anlamıştı. İnsanlar vatanlarında daha iyi bir hayat yaşamakla ilgilenmek istemiyor. Milletlerinin ekonomik, zihinsel ve ahlaki gelisimi iain emek vermek istemiyorlar. Bu bağlamda onlar çıplaklar ! Ne fikirleri, ne kalpleri ne de iradeleri, gerekli oldugu şekilde yoğunlaşmış .
,hiçbirimiz, ne kandiller, ne köpekler, ne de insanlar, dünyaya nasıl bir amaçla geldiğimizi başlangıçta bilemeyiz.
Sayfa 276 - kırmızıkediKitabı okudu
Aslında körlük, umudun tükendiği bir dünyada yaşamaktı
Sayfa 213Kitabı okudu
Herkesin bildiği gibi, kötülük daima en kolay yapılan şeydir.
Hayat bizi sarhoş ettiği sürece yaşamak mümkündür, bir kez ayılınca hepsinin aptal bir yanılsamadan ibaret olduğunu görmemek ise imkansız!
Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orda hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orda olacak.
Sayfa 184 - Ithaki/GrangerKitabı okudu
Reklam
Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk , bir kitap, bir tablo , inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gidebileceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin ağaca veya çiçeğe baktığında orda olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyecek bir şeye dönüştürüldüğün sürece, derdi.
Sayfa 184 - İthaki/ GrangerKitabı okudu
İnsan için açgözlü denmiştir her zaman. Elindekiyle yetinmeyip hep daha fazlasını istediği söylenir. Oysa istemek insanın en büyük yeteneklerinden biridir ve onu, bulduğuyla yetinen hayvanlardan üstün kılar.
Kısa süre içinde kendi isteklerimizi de şekillendirebileceğimizden ,belki de bizden cevap bekleyen en önemli soru,"Neye dönüşmek istiyoruz ?" değil, "Neyi istemek istiyoruz ?" dur. Bu soru karşısında ürpermeyeler muhtemelen soru üzerine yeterince düşünmemiştir.
Sayfa 406Kitabı okudu