Başkahramanımız,eşinin kendisini aldattığını öğrendikten sonra Japonya boyunca uzun bir yolculuğa çıkan,adı belirtilmeyen bir portre ressamıdır.
.
En yakın arkadaşının babası Tomohiko Amada yaşamının geri kalanini hastanede geçirmek zorunda kaldığı için,arkadaşının teklifi üzerine dağ başındaki evde kalmayı kabul eder.
.
Dağ başındaki bu evde yalnız yaşamaya başlayan ressamın hayatı,çatı katında bulduğu bir tabloyla esrarengiz bir hal alır.
.
Adı "Kumandanı Öldürmek" olan bu tablo ortaya çıktıktan sonra gece yarısı çan sesleri duyulmaya başlar.Çan sesleri ile açılan bir kuyu ve birbiri ardına başlayan tuhaf olaylar.
.
Tablodaki kumandanın şeklini alan bir idea.Küçük bedeniyle,boyu altmış santimetre kadar olan,belinde minyatür kılıcıyla benim minik kumandanım.Onu nasil sevdiğimi size anlatamam,bu serüvende en çok ondan ayrıldığım için üzüldüm.
.
Kumandanı hep yanı başımda hissettim,ve ben bunlari düşünürken o benim zihnimden geçenleri okuyup bana cevap veriyordu o tuhaf konuşmasıyla..."Sizler sakın üzülmeyin,ben gerçeğim,yaşanılan her şey gerçekti,sizler inanın."
.
848 sayfa su gibi akıp gitti,ben bitmesin istedim ama her güzel şeyin sonu vardır,hatırası uzun bir süre zihnimde kalacak.
Mutlaka okuyunuz,tavsiyemdir.