Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

adile a.

adile a.
@aa_kirmizibalon
Sıkı Okur
“Güzel umutlar ve şarkılar, sadece hissedebilenlerindir.” “SPIRA,SPERA!”
500 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Buket Uzuner’le tanışmam bu harika romanla oldu, tanıştığıma çok memnun oldum. Güzel bir roman olmasının yanında insanın hem iç savaşını,hem insan ilişkilerini anlatması bakımından son derece değerli bir eser. Çok sevdiğim Kuzguncuk’ta büyüyen üç ( belki dört) masum çocuğun büyüme serüvenine, yanlarındaymışçasına tanıklık etmek, mutluluklarını, acılarını birlikte yaşamak güzel bir deneyimdi. O nostaljik sayfaların tadı damağımda kaldı. Kitapta bahsedilen “ iç savaş” gerçekten ülkemizin bir iç savaşı mı,yoksa Tuna’nın kendi iç savaşı mı sorusu son sayfalara kadar aklımızda kalıyor.. Cevabı ne? Belki her ikisi de.. Ya da herkes kendi cevabını bulacak, kendi hikayesini yazacak, kendi iç savaşını yaşarken ülkesi üzerine, dünya üzerine de kafa yoracak belki.. Ada’yı, Tuna’yı, Aras’ı, Meriç’i tanımak, hatta ismi geçen diğer karakterleri tanımak, anlamaya çalışmak, onlara bazen kızmak,bazen hak vermek, ‘insanı tanımak’ yolculuğunda çok değerli.. İnsanın karakter gelişimi, dünyaya bakış açısı, olaylara tepkileri çocuklukta yaşadıklarıyla, doğuştan gelen gen mirasının harmanı; kitapta bunu yeniden keşfediyorsunuz. Bu kitapla buluşmamı sağlayan Mabel Matiz’e de ayrıca teşekkür ediyorum. :) Röportajlarında, Mabel isminin hikayesini her anlattığında okuyayım şu kitabı diye içimden geçirip, sonunda okumam nasip olduğu için mutluyum. Ve “Mabel”in hikayesi.. güzel, tatlı bir hikaye.. Akıcı, kurgusu güzel, anlatımı güzel, nostaljik ve etkileyici bir eser. Roman severlere çok tavsiye ediyorum.
Kumral Ada Mavi Tuna
Kumral Ada Mavi TunaBuket Uzuner · Everest Yayınları · 202110,8bin okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Tolstoy’un düşünce yapısını seven biri olarak ne kadar çok kitabını okursam, kendimi o kadar şanslı hissediyorum. Hacı Murat da merak ettiğim bir eseriydi. Kitabı okumadan önce Şeyh Şamil kim, Hacı Murat kim diye ufak bir araştırma yapmanızı öneririm, kitapta karakterler tanıtılmıyor çünkü. Hikaye, gerçek tarihi olaylara dayandığı için de önden bir bilgi sahibi olmak önemli. Savaş konusunu çok işleyen, bu konuda savaş karşıtlığını da cesurca ifade eden Tolstoy’un, kitaplarında savaş taraflarına objektif, tarafsız bakışı her seferinde ‘Savaşın kazananı yoktur.” düşüncesinin doğruluğunu ispatlıyor bana. Bu kitapta da savaşta tarafsız ama savaş ile barış arasında net bir şekilde barıştan yana sergilediği tavrını göstermiş. “Kötü bir barış, iyi bir kavgadan daha iyidir.’ (Syf: 49) diyerek ifade de etmiş zaten. İnce bir kitap olmasına rağmen, bu incelik, Tolstoy’dan alıştığımız karakter sayısı fazlalığını etkilememiş :). Yine bolca isimle haşir neşir olacaksınız yani. Karakter fazlalığından bir şikayetim olmasa da, karakterler üzerinde çok kısa durulmuş olması hoşuma gitmedi. Karakter tahlillerini, onların öykülerini uzun uzun anlatmasını isterdim. Kalın kitaplarında sayfalarca yer verdiği fikirlerini bu kitabında okumayı da isterdim. Hacı Murat’ı, Rus kültürünün yanında müslüman kültürünün de işlendiği, hatta müslüman kültürüne daha fazla yer verilmesi açısından kendime yakın hissettim. Tolstoy’un diğer kitaplarını çok daha fazla beğenmiş olsam da okunmasını öneririm.
Hacı Murat
Hacı MuratLev Tolstoy · Can Yayınları · 201914bin okunma
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
İnsan okumalı.. Sadece kitapları değil, hayatı, insanı, dünyayı ama en önemlisi —cesaret edebilirse— kendini okumalı.. Dostoyevski bu cesareti göstermiş, kendini okumuş, okumakla kalmamış cesurca anlatmış,yeraltı dünyasıyla okurunu da tanıştırmış. Bana göre her insanın ait olduğu bir “yeraltı“ var. Ve bütün yeraltı dünyalarımız birbirine hem çok
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Gün Olur Asra Bedel’den hemen sonra okunmasını tavsiye ettiğim kitap, çünkü aslında onun bir parçası, hikayenin tamamlayıcısı. Gün Olur Asra Bedel’de hikayesi yarım kalan Abutalip Kuttubayev’in acı hikayesini okumak ruhunuzda bir sızı, aklınızda derin sorgulamalar uyandırsa da, okumak gerek.. Günümüzde hâlâ, birçok coğrafyada Abutalipler’in olduğunu unutmamak gerek.. Zaman geçiyor, yıllar, hayatlar bitiyor.. Acıların yaşandığı coğrafyalar değişse de yaşanan acıların rengi hep aynı kalıyor.. Zalim değişse de, mazlum değişse de, acı hep aynı..Ve malesef, bedel ödeyenler hep masumlar, çocuklar… Kitabı okuyunca, Sovyet Rejimi döneminde neden yasaklandığı anlaşılıyor zira cesur bir sistem eleştirisi aslında. Hikayenin yazarın hayatıyla olan benzerlikleri de verdiği duyguyu gerçek yapıp kalbinize derinden nüfuz etmesinin bir nedeni.. Kesinlikle tavsiye ettiğim bir kitap. Tabi öncesinde Gün Olur Asra Bedel okunmalı.
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Cengiz Han'a Küsen BulutCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202315,6bin okunma
413 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
“Gün Olur Asra Bedel” ismine hayran kaldığım için okuduğum bir kitap. Beyaz Gemi’yi okuyup Cengiz Aytmatov’un başka kitaplarını da okumalıyım düşüncesine kapıldıktan sonra, isminden dolayı önceliği bu kitaba verdim, iyi de yapmışım. Yaşadığı coğrafyanın kültürünü, acılarını, zorluklarını ve güzelliklerini çok güzel yansıtıyor yazar; ben
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,5bin okunma
Reklam
210 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Kitle hareketlerinin psikolojik temelleri” üzerine yazılmış, yazarın kendi ifadesiyle “tam teşekküllü bir ders kitabı olmayıp,bir düşünceler kitabı” olan Kesin İnançlılar, güzel ve etkileyici tespitler barındıran, çarpıcı bir eser. Kitapta bahsi geçen düşünceler, çıkarımlar ‘çoğunlukla’ , iyi veya kötü bir sonuca bağlanmamış, yani doğru olan bu
Kesin İnançlılar
Kesin İnançlılarEric Hoffer · Olvido Kitap · 20192,744 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Istırap çeken bir insanın ruhunda yaşadıkları daha güzel ifade edilemezdi. Acı insanı erken olgunlaştırır, diğerlerinin göremediklerini görmesine, hissedemediklerini hissetmesine neden olur. Ve duygularını kuvvetlendirir, yoğunlaştırır. Peyami Safa’nın kaleminden çıkmış bir hikayeyle bunları görmek de daha bir anlamlı oluyor. Kitapla alakalı tek eleştirim, kısa olması. Biraz daha uzun olup, yaşattığı duyguları daha uzun süre yaşatmasını isterdim. Eski Türkçe kelimelerin anlamlarının sayfa sonlarında yazılması da şahane olmuş.Sürekli telefondan kelimelerin anlamına bakma yükünü aldı benden. Kesinlikle okunmalı, tavsiye ettiğim bir eser.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,7bin okunma
415 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“Huzur”, bir arayış içinde olan, düşüncelerde kaybolan, uçurumlar kenarında gezinen, derin hisler ve derin tahlillerde ruhuna bir yol arayan ve bu arayışlarına her bir okuyucusunu da ortak eden Mümtaz’ın hikayesi.. “Huzur bu hikayenin neresinde ?” sorusu, kitabı okudukça “Huzur benim hayatımın neresinde, ruhum huzuru nerelerde arıyor, gerçekten
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,4bin okunma
1552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Monte Cristo Kontu, akıcı bir roman arayanların kesinlikle okuması gereken bir klasik. Sayfa sayısı çok fazla olan bu kitabı nasıl okuduğunuzu, ne ara bitirdiğinizi anlayamayacağınıza eminim. Hikayenin ilgi çekici olması, akıştaki olayların merak uyandırması okumaya ara vermenizi zorlaştıracak. Kalın kitapları okumak gözünüzü korkutuyorsa, bu
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,7bin okunma
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitap için çok güzel cümlelerim olmasını isterdim,gören herkes tereddütsüz alıp okusun diye. Düşünüyorum ama bulduğum kelimeler, bana yeterli gelmiyor. Okurken gözlerimi yaşartacak kadar duygusal olmasının yanında, uzun uzun düşündüren, zihni çalıştıran, bildiklerimizi sorgulatan bir kitap. Kitabın yazılma şekli çok hoşuma gitti.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,8bin okunma
Reklam
293 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir “akıl hastası”nın karmaşık iç dünyasını, kendini ait hissetmediği dünyayla mücadelesini, kaçış çabalarını, sadece kendine yer bulabilmek için kendi içinde verdiği savaşları, 16 yaşının da verdiği karmaşalarla birlikte gelen çırpınışlarını, çok gerçekçi bir şekilde anlatan, çarpıcı bir roman. Yazarın, kitapta kendi hayatından bahsettiği de söyleniyor. Bu kadar gerçekçi olma nedeni bu da olabilir. Hayatla mücadele etmek herkes için zor ama bir de ruhsal bunalımlar yaşayan, belki hassasiyetinden belki yüksek bir zekaya sahip olmasından dolayı bazılarına çok daha zor. Çoğumuzun aklına gelen Goethe’nin o mükemmel tespiti gibi : “Dünya hassas kalpler için cehennemdir.” Genç kızımızın adı, Deborah.. Aynı ruha sahip olmadığımız için sınırlı bir miktar empati kurabilsek de, kurabildiğimiz kadarıyla dahi onun hayatının göründüğünden çok daha zor ve katlanılmaz olduğunu farkediyoruz okurken. Deborah’ın yanında başka “hastalar”ı da gözlemleme şansı verilmiş olması çok güzel. Bu hastalıklarla mücadele etmek , iyileşmek gerçekten zor. Yıllar boyunca uğraşılıp bir adım ilerleme olmayabilir hatta geriye gidişler daha olası belki de. Deborah’ın doktorunun da dediği gibi, ‘Gül bahçesi vadedilmiyor.’ Dili çok akıcı değil, çeviride bir miktar eski sözcükler, yer yer ağır bir tarz tercih edilmiş. Bu, benim hoşuma gitse de bazı okuyucuların hoşuna gitmeyebilir. Psikolojiye ilgisi olanlar, gerçek bir psikiyatri hastasının hayatının, mücadelesinin , iyileşme yolculuğunun nasıl olduğunu gerçekçi bir şekilde gözlemlemek isteyenler için kesinlikle okunması gereken bir eser. Çok tavsiye ediyorum..
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Tolstoy’un Hz Muhammed (SAV) ile ilgili araştırmaları sonucu derlediği Hadis-i Şeriflerin; yine peygamberimizle alakalı içeriğe sahip mektuplarının toplandığı güzel bir eser olmuş. Ayrıca üçüncü bölümde, Tolstoy’un itiraflarına yer verilmiş olması da gayet yerinde olmuş. İtiraflarını yeniden okumak çok hoşuma gitti. Kitap belli bir uğraşın, emeğin sonucu olarak yazılmış. Hadislerin, Kütüb-i Sitte ( en sağlam hadis kaynağı olarak kabul edilen eser)’den doğrulaması yapılmış, kaynağı bulunamayanlar belirtilmiş. Zaten hadis-i şeriflere biraz aşina olanlar, okuyunca yabancılık çekmeyecektir. Bu kitapta yazılanlara göre Tolstoy’un İslamı tercih etmiş olduğu sonucunu çıkaranlar olmuş ve olacaktır . İnançla alakalı düşüncelerini geliştirmek için yıllarını vermiş olması, uzun buhranlar sonucu elde ettiği sonuçlar benim Tolstoy hayranlığımı arttırdı. Kitapla alakalı olumsuz tek eleştirim, kitabın kapağında da çok dikkat çeken “gizlenen kitap” algısı olması. Sovyet Rusya döneminde, dini içerikli kitapların yasaklanması sonucu bir dönem basımı durdurulmuş. Ama yine kitabın çevirmeninin açıklamalarında gördüğüm kadarıyla özellikle bir gizlenme uğraşı olmamış gibi düşündüm. “Gizlenen kitap” diyerek merak uyandırması amaçlanmış olabilir veya öyle bir durum varsa da açıklamalardan ben anlamamış olabilirim. Gizlenip gizlenmediğini bilemem ama ben faydalandım, beğendim ve Tolstoy gibi ‘dahi’ olarak gördüğüm bir yazarın ,dahil olduğum dinle alakalı düşünceleri beni sevindirdi. Kesinlikle okunmalı..
Hazreti Muhammed
Hazreti MuhammedLev Tolstoy · Çalıkuşu Yayınları · 20194,593 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yalnızız… Hepimiz, her an, nerede ya da kimlerle olursak olalım aslında yalnızız..içimizde taşıdığımız kendimiz, diğer kendi(ler)mizle bile birlikte değil.. ( Kitabı okuyanlar anlayacaktır bu anlamsız görünen cümleyi..) Bu yaşamı anlama, amacını bulma, bir anlam katabilme mücadelesinde hepimiz “yalnızız.” Kendimizle verdiğimiz mücadelede, nefsin
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202321,6bin okunma
304 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitabın konusu, adıyla aynı; veba… Dünya tarihinde kitlesel ölümlere ve büyük acılara neden olmuş veba salgınlarından birinin, Oran şehrinde baş gösterip ilerlemesi, bu süreçte hem toplumsal hem bireysel olarak yaşanan sıkıntılar, duygudurumları, acılar konu edinmiş. Bu şekilde bakınca konu sıradan hatta belki sıkıcı görünebilir ama hikayenin altında verilen ve kitabın asıl amacını oluşturan mesajlar, karakterlerin irdelenmesi, yaşadıkları duyguların ele alınış şekli,eleştiriler, sorgulamalar Albert Camus’un ustalığını yansıtıyor. Veba, görünen bir maske. Asıl mücadele etmemiz gereken ve aslında mücadelenin çok daha zor olduğu gerçek “veba” ruhumuzda. Dışardan görünmeyen acılar, çürümeler yaşatıyor ve bu salgın malesef öyle kolay bitmiyor, iyileşmiyor. Kitaptan alınacak çok şey olmasına rağmen, anlatılanlar bana yaşadığımız pandemiyi hatırlattığı için, bir miktar canımı sıktı diyebilirim. Bununla birlikte salgının başından sonuna dek yaşananların, hem halkın hem yöneticilerin hem de doktorların tavrının aynı olması beni şaşırttı. Asırlar geçse de insanoğlu değişmiyor, ruhumuzdaki vebanın bu kadar dirençli olma nedeni de budur belki de.. Bazen mücadele değişmektir, diye düşündüm. Dr Rieux, Tarrou,Rambert,Grand, Cottard, Rahip Paneloux ve diğer karakterlerin hepsi, bizden bir şeyler barındırıyor. Bizim duygularımızı, zayıflıklarımızı, güçlü yanlarımızı bu kitapta bize gösteriyor. Salgın kitabı okumak hele ki veba konusunu okumak sizi rahatsız etmeyecekse, mutlaka okuyun derim.
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202120bin okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Etkisinden uzun süre çıkamayacağım, başyapıt diyecek kadar abartmak istediğim, 102 sayfalık dev bir kitap bırakıyorum buraya. Düşüş… Kahramanın özelinde bütün insanlığın, hepimizin düşüşü.. Mükemmelmiş gibi yansıttığımız, hatta kendimizi bile buna inandırabildiğimiz davranışlarımızın arkasındaki gerçek niyetler, kahramanın özeleştirisini okurken, sert bir tokat gibi iniyor yüzümüze.. Herhangi birine değil, kendi içimizde, kendimize bahsetsek gerçek yüzümüzden, yeterince dürüst olabilir miyiz acaba? İnsanın kendini çıkardığı o yükseklerden, aslında olduğu seviyesine düşüşünü görmeye cesareti var mı dersiniz? Albert Camus kadar düşünmediysek, kendi varoluşumuz üzerine ömrümüzce kafa yormadıysak buna cesaret edebilmek çok zor sanırım.. Kitabın yoğunluğu yanında tarzı da çok etkiledi beni. Monolog şeklinde, bu kadar ustaca yazılmış olması, kaliteli bir elden çıktığının kanıtı. Konunun ağır olması bir yana, kitabın sonuna kadar değişmeyen bu tarz, asla sıkıcılık katmamış. Camus kadar cesur ve dürüst olamasa da hayatınız ve niyetleriniz üzerine biraz sorgulama ve özeleştiri yapma cesaretiniz varsa mutlaka okuyun. Kitaptaki kahramanın sorgulamaya başlamasına neden olan bir tek olayın karşılığı, bizim yaşamımızda bu kitabı okumak olacaktır belki de..
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,1bin okunma
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.