Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

adile a.

adile a.
@aa_kirmizibalon
Sıkı Okur
“Güzel umutlar ve şarkılar, sadece hissedebilenlerindir.” “SPIRA,SPERA!”
382 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
46 günde okudu
Okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Her şeyden önce yazarın dili çok etkiledi beni. Eski Türkçe diyebileceğimiz kelimelerden zengin olması büyük bir kazanç. Sözlüğe bakma ihtiyacı duymak, yeni kelimeler öğrenmek, kitap okumanın amaçlarından biri olan kelime dağarcığını geliştirmek açısından çok faydalıydı. Ayrıca bir kez daha derdimizi anlatmakta güçlük çektiğimiz dilimizin aslında ne kadar zengin olduğunu, zamanla nasıl katledildiğini üzülerek farkettim. Kitabı elime ilk aldığımda okuyamadım, ara verdim.( Kitapla alakasız, kendimle alakalı durumlardan ötürü.) daha sonra elime alıp yeniden başlayınca 1 hafta gibi bir sürede bitti, yani akıcı olduğunu söyleyebilirim. Hikaye çok ilginç, mizahının bana hitap eden bir tarzı vardı, kara mizah daha uygun bir adlandırma olabilir.Osmanlı’nın son dönemlerinden Cumhuriyet’e geçişi, zaman, saat, kişiler,Saatleri Ayarlama Enstitüsü üzerinden sembolize edişi çok güzel olmuş,bende hayranlık uyandırdı. Özellikle bahsettiği kişilerin, kurumların hatta eşyaların neyi temsil ettiğini çözmeye çalışmak çok keyifliydi. Düşünmeye zorlayan, bazı yerleri tekrar okuyup, durup üzerinde düşünme ihtiyacı hissettiğim harika bir eser. İnsanoğlunun değişime verdiği tepkilerin, hatta bence “sürü psikolojisi”nin hayatımızdaki olaylara yaklaşımımızda nasıl etkili olduğunun,bazen mantığımıza, vicdanımıza uymasa da menfaatimize uyduğu için, gelişmelere sessizce uyum sağlayabildiğimizin, bir süre sonra yalanla doğruyu karıştırma yeteneğimizin ne kadar zaman geçse de hep aynı kaldığını ve kalacağını farkettim. Bittiği için üzüldüğüm kitaplardan biri oldu.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,8bin okunma
Reklam
112 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Benim için bir hayal kırıklığı. Ya ben şiirden anlamıyorum ya da bu kitaptaki güzel şiir sayısı çok az. Sosyal medyada, internette çok fazla gördüğüm, hepimizin bildiği “Göğe Bakma Durağı” şiiri ve bunun dışında birkaç şiirde geçen birkaç dize dışında beğendiğim şiir olmadı malesef. Aslında “İkinci Yeni”cilerin tarzını beğenmediğimi söyleyemem ama bu kitaptakilerin çoğu bana hitap etmedi.. Yine de “göğe bakalım..”
Göğe Bakma Durağı
Göğe Bakma DurağıTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 202332,7bin okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Mitolojiye ilgi duyduğum için severek okudum. İsmi geçen karakterlerin çoğunun en azından ismine aşina olmak okurken yorulmamanızı sağlayacaktır. Y kuşağına mensup biri olarak, zamanında heyecanla izlediğim Herkül, Xena tadında, güzel bir masalın içinde buldum kendimi. Yazar,karışık olayları çok güzel kurgulayıp, bir araya toplayıp, akıcı bir şekilde anlatmış.Kitabın özellikle ilk sayfalarında olmak üzere yer yer içimi sıkan kısımlar vardı. Kirke’ye yapılan haksız, abartılı sevgisizlik ve dışlamadan bahsediyorum. Hikaye ilerledikçe bir kadının her şeye rağmen nasıl güçlü durabildiğini bir kez daha görüyorsunuz. Bu, güzel olmakla beraber, benim için bazen üzücü oldu. Çünkü, her kadın her zorlukla mücadele edebilir, her insan gibi;ancak kadınların ayrıcalıklarından biri merhamet ve duygusallığının da güçlü olması. Yumuşak kalpli olmayı tercih eden kadınların gücünü göstermesi için neden bu kadar fazla kırıldığını, içimde uzun uzun sorguladım. Mitoloji ve masal tadında kitapları sevenlere tavsiye ederim.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bugüne kadar okuduğum kitaplardan çok farklı bir kitap. Yazarın hayatını ve felsefesini okuduktan sonra kitap daha anlaşılır hale geliyor. Aslında anlaşılmayacak bir anlatımı ya da olay örgüsü yok, hatta olaylara dümdüz, basit bir bakış şekli var. Okurken en çok hissettirdiği duygunun cümlesi “evet, bu kadar basit aslında.” oldu.Olayları hiç karmaşıklaştırmadan, olduğu gibi anlatması, yorulmadan, rahat bir hisle okumamı sağladı. “Yabancı” olarak nitelendirdiği kişi kendisi. İçinde yaşadığı topluma, arkadaşlarına, ailesine “yabancı”. Aynı olayların,kahramanın anlatımıyla değil de dışardan bir göz olarak seyredince çok başka göründüğü farkediliyor. Bu farkedilince de aslında her insanın birer “yabancı” olduğu anlaşılıyor. Özellikle toplumun yargılarını taklit etmeyi tercih etmeyip,gerçek duygu ve düşünceleriyle, doğal davrananların. Çok kısa olmasına rağmen, düşünmeye, sorgulamaya sevkeden bir kitap. Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim. Yazarın düşünce yapısı hakkında kısa bir alıntı= “Camus felsefesini en iyi anlatan sözlerinden biri de; 'hayat hiçbir şey değildir, itina ile yaşayınız.'dir. Hayatın bir anlam aramaya çalışmayacak kadar kısa olduğunu, nihayetinde bir anlamı olmadığı, anlamı olsa bile olmasının hiçbir şey değiştirmeyeceğidir. Bu yüzden insanın yapabileceği en iyi şey hayatını yaşamak olacaktır. Camus hayatın anlamsız olduğunu söylemiştir, fakat anlamsız bir şeyi anlamlı yaşamanın da bir sakıncası yoktur. Bu yüzden Camus'un felsefesi pesimist veya aşırı melankolik değildir.”
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,1bin okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ahmet Ümit’ten okuduğum ilk kitap. Doğru bir seçim yapıp yapmadığım konusunda tereddütlüyüm. Yazar hakkında net bir yorum yapabilmem için mutlaka daha uzun bir kitabını daha okumam gerektiğini düşünüyorum.Anlatımın akıcılığı yanında kurgusal olarak bana basit geldi. Polisiye bir hikayede ,okur olarak şaşırma beklentisi oluyor haliyle. Kısa 3 cinayet vakasından oluşan kitabın hikayelerinin her birinin sonu kolay tahmin edilebilirdi. Bu arada üçüncü vakadaki kayıp kişinin yerini tahmin edemediğimi de belirtmeliyim sanırım :) Ayrıca çok yüzeysel hikayelerdi.Anlatılan olaylar,ülkedeki herhangi bir ilin emniyet müdürlüğü cinayet masasının uğraştığı günlük vakalar gibiydi. En son okuduğum polisiyenin Agatha Christie’den olması, polisiye kitaplardan beklentimin yükselmesine neden olmuş olabilir.Biraz Türkiye kanalları dizileri tadı verdi. Bu kitapla Ahmet Ümit hakkında bir yargıya varmayacağım, mutlaka önerilen başka kitaplarını da okuyacağım.Uzun ve ağır bir kitaptan sonra daha rahat okuyabileceğim, daha kısa bir kitap okumak niyetiyle başlamıştım. O açıdan beklentimi karşıladı diyebilirim.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,7bin okunma
Reklam
572 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Victor Hugo gibi bir yazarla alakalı değerlendirme yazmak biraz tuhaf, her kitabıyla hayranlığım artar sadece. 10 üzerinden 9 puan verme nedenim, aslında bir yazarın ustalığını gösteren uzun tasvirlerdi. Tasvirlerin bir çoğunu da büyük bir zevkle okuduğumu söyleyebilirim. Sıkıcı gelenlerin, sıkıcı gelme nedeni bilmediğim bir şehrin, bilmediğim mekanlarının oldukça yabancı gelen isimleriydi. Örneğin, tasvir ettiği şehir Paris değil de İstanbul olsaydı ya da ben Paris’i bilseydim, eminim çok büyük zevk alacaktım okurken. Bunun dışında hikaye, olay akışı çok etkileyiciydi. Özellikle 200. sayfadan sonra zaman çok hızlı ilerledi okurken. Değerlendirme yazarken konu ve hikaye hakkında bilgi vermeyi çok tercih etmiyorum, okumayı düşünenlere bu saygısızlığı yapmak istemem ama hem öğretici, hem duygusal olduğunu söyleyebilirim. İnsana ait iyi veya kötü birçok duygu derinlemesine yaşatılıyor.Quasimodo,Esmeralda, başdiyakoz ve diğerleriyle empati yapınca, onların duygularını, davranışlarının nedenlerini ve yaşadıklarını ve yaşattıklarını anlıyorsunuz.. Nasıl olmalıydı, nasıl olabilirdi diye düşününce bir çıkmazda buluyorsunuz kendinizi..Victor Hugo’nun Notre Dame Katedrali’nde duvara kazınmış halde bulduğu ‘kader’ kelimesinden ilham alarak yazdığı kitabı bitirip, son sayfasını kapattığımda, hikayeyi kendi içimde yorumlarken, aklımdan tek kelime geçti, KADER… Uzun kitap okuyabilenlere şiddetle tavsiye ederim. İlk 200 sayfadaki tasvirlere sabretmenizi öneriyorum..
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,9bin okunma
249 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Yazarın bu kitabı 500 yıl önce yazmış olması, yaşadığı dönemde adaletli bir yargıç olması ve idam edilme hikayesi çok etkileyici. Böyle büyük hayallerle yaşamak,şimdi olduğu gibi, o zaman da çok ızdıraplı olmuştur eminim..Hayalindeki olmayan ülke, belki de olması gereken dünya,bu dünyadaki cennet olabilirdi ama insanoğlu bozulmaya bu kadar yatkınken, gerçek olması mümkün değil diye düşünüyorum. Olabilecek en iyi sistemi bile kötü bir şekle sokacak kadar kötülük barındırır insanoğlu.Yazar da böyle düşünmüş ki adını “utopia” (yok ülke) koymuş.. Yazara duyduğum sonsuz saygının yanında, itiraf etmeliyim ki kitabı okurken biraz sıkıldım. Anlattıkları güzel, hayalleri güzel, anlattığı düzenin her özelliğini doğru bulmasam da bahsettiği düzen güzel ama bana biraz tarih dersi kitabı okuyormuşum hissi yaşattı. Hatta bazı yerlerde ne okuduğumu tekrar etme ihtiyacı duydum, ders çalışır gibi hissettim. Buna rağmen birçok kısmının, büyük küçük yönetimlerde uygulanmasını isterdim.. bu ütopyanın hayali gerçekten huzur verici..
Utopia
UtopiaThomas More · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,5bin okunma
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Okumaya başlamadan önce kitabın konusuyla ilgili fikrim yoktu. Felsefi ağırlıklı olacağını isminden tahmin ettiğim için sıkılma hatta yarım bırakma ihtimalim beni korkutuyordu.Fakat kitabın içine girince, tıp, psikoloji, felsefenin inanılmaz ahengini hissettiren koca bir okyanusla karşılaştım. Psikanalizin öncülerinden Breuer, F.Nietzche ve Freud’un fikirlerini aynı zamanda okuyabilmek çok keyifliydi.Kitap okurken önemli gördüğüm, hoşuma giden kısımların altını çizmekten hoşlanan biri olarak, kitabın sonlarına doğru çizmeyi bıraktım, çünkü bütün sayfaları baştan sona çizmem gerekecekti. Hayatı sorgulamaya, yaşama amacımızı bulmaya, tercihlerimize,nasıl yaşayacağımızı bulmaya yönelik güzel ufuklar açtığına inanıyorum. Ayrıca kesinlikle okuyup bırakılacak bir kitap olmayıp, arada bir okunması gerektiğini, çünkü her okumada yeni ufuklar açacağını düşünüyorum.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,6bin okunma
133 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Hepimiz için çok tanıdık karakterlerin hikayesini, arada bir okuyup, yazarın çok hoşuma giden şiirsel anlatımıyla dinlenirken kafama sadece bir konu takılıyor; çevirisi bile bu kadar güzelken, kendi dilinde nasıl güzel bir sanat, nasıl güzel bir edebiyat vardır, okuyanı nasıl mest ediyordur kim bilir ?
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,6bin okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Dünyada en çok satılan kitap olduğunu öğrenince merak edip okumak istedim. Fransız İhtilali döneminde, iki şehirde,Paris ve Londra’da,yaşanan olaylar, bir ailenin hikayesi üzerinden işlenmiş. İlk 100-150 sayfasında hem konuya girmekte hem karakter isimlerini öğrenmekte biraz zorlandım ama 150. sayfadan sonra elimden düşüremedim, sayfaların nasıl ilerlediğini farketmedim bile. İnsanoğlunun güç karşısında mazlumken, gücü elde edince nasıl zalimleşebildiğini dehşetle bir daha gördüm. Duygusal patlama toplu halde yaşanınca,büyük bir toplumsal cinnet hali yaşanıp, akıl, mantık devre dışı kalıp, şuursuzca sürü psikolojisiyle hareket edilmesi çok tehlikeli bir hâle bürünüyor. Yaşatılan haksızlıklar, acılardan sonra insan,vicdanının ölmesine izin verirse, ruhunda taşıdığı vahşi içgüdülerin nasıl açığa çıkabildiği gerçeği ürkütücü.. Dünyadaki asıl sınavımız mazlumken çekilen acılara sabretmekten ziyade, bir gün devran döndüğünde adaletli ve vicdanlı davranabilmek sanırım.. Kitabın verdiği mesajlar çok güzeldi,hikaye hem duygusal hem heyecanlıydı,olayların bağlantısı şaşırtıcıydı.Dönem romanları bana her zaman daha ilgi çekici gelmiştir, o zamanlardaki aile bağları, sadakat, sevgi, nezaket olması gerektiği gibi bence.Konudan ve karakterlerden bahsederek okumayı düşünenlere ‘spoiler’ vermek istemediğim için çok ayrıntıya girmeyeceğim ama çok uzun süre etkisinde kalacağım bir kitap. Kesinlikle tavsiye ederim.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202359bin okunma
Reklam
188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kolayca, bir çırpıda okuduğum bir kitap oldu. Kişisel gelişim kitaplarını okuyamayan biri olarak, bir masal tadındaki anlatımı, verdiği öğütler hoşuma gitti. Evrenin dilini öğrenmeye çalışmayı, bize vermek istediği mesajları görmeyi ve yaşadığımız en basit olaylarda bile aslında kendimizi bulma yolunda bir işaret olduğunu görüp,onları yorumlayabilmemiz gerektiğini gösteren güzel bir kitaptı. Bazı kelimelerin ve cümlelerin çok sık tekrar edilmiş olması bazen sıkıcı olabiliyor, “menkıbe” gibi ya da “kahramanın koyun çobanı olması” gibi..Kitapta, anladığım kadarıyla, yazar olaylardan çok vermek istediği mesaja odaklandığı için, bazı olaylar çok yüzeysel geçiştirilmişti. Sonuç olarak ben çok güzel mesajlar aldım ve hayatıma olumlu katkıları olacağını düşünüyorum.Tavsiye ederim.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207,6bin okunma
481 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Çok beğendim. Kahramanın/anlatıcının kadın karakter olması, yaşlarımızın aynı olması,hikayenin kitabı okuduğum Şubat ayının aynı günlerinde geçiyor olması, kitabı okurken daha çok ilgi gösterip beğenmeme neden oldu. Çok dokunaklı, çok güzel hikayesiyle, insanlığın değişmeyen kötülüğünü yine gözler önüne seren bir eser olmuş. Verdiği çok güzel mesajları süsleyen büyük ve gerçek aşk hikayesi kalpte buruk bir lezzet bırakıyor.Kitabın adı , henüz okumamışken bile çok etkilemişti beni,çok iyi düşünülmüş ve kitaba çok yakışmış.Yıllar sonra sabaha kadar okuduğum, bitirmeden uyuyamadığım bir kitap oldu. Mutlaka okunmalı..
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,9bin okunma
355 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Çok zevk aldım okurken.Masum bir çocuğun bakış açısını görmek, üzücü olaylarda bile tuhaf bir huzur ve umut hissettirdi. Önyargıların, ayrımcılığın acımasızlığını, eşitlikten, adaletten ve doğrudan yana olmanın ne kadar zor ama onurlu olduğunu bir kez daha öğretti. En acısı da, yıllar, yüzyıllar geçse de insanların kötülüğünün ve daha ilginci bu kötülüğün şeklinin bile aynı kalmış olması.. “Herkes”e uymak yerine, “doğru”ya uymak cesaretini gösterebilen insan sayısı artsa, insanların çoğunluğu vicdanını dinleme cesaretini gösterebilse, kötülük biter mi?
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,3bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Huzursuzluk
“İnsanlık ağacının kırılmış dalları” nın hikayesini bir solukta okudum,insanlık ağacının kırık olmayan bir dalı kaldı mı diye düşünerek. Kitabın sonunda düşündüm ki, bunca acı varken huzursuzluk en normal olan his olmalı, huzur hissetmek, dünyaya kör ve sağır olmakla mümkün olurdu. Zülfü Livaneli, batılı olma çabasında bocalayan biz doğuluların buhranlarını, ötekileşmiş bir toplumun hikayesinin içine katarak, ( herhangi bir sebeple ötekileştirilmiş topluluklardan birinin..) çok güzel anlatmış..
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,8bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Uzun zamandır okumayı isteyip de okuyamadığım bir kitaptı. Okumadığım her günün vakit kaybı olduğunu farkettiğim bir kitap oldu. Son sayfayı okuyup da kapağı kapatınca kelimelere dahi dökemediğim uzun ve derin düşüncelere sevketti. Ömer, Macide, Bedri ve hatta Nihat’ta bile kendimden parçalar bulup her birini anlıyorum.. Muhtemelen tekrar okuyacağım bir kitap..
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172,3bin okunma
Geri17
120 öğeden 106 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.