Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gözlerini aç ve kendine dikkatlice bir bak; insanın kendi egemenliğinden ne denli uzaklaştığını o zaman anlayacaksın.
Sayfa 25 - Sinedie YayınlarıKitabı okuyor
"Aç gözlerini! Zamanın ilerleyişi içinde, sen hangi noktaya yerleşirsen yerleş, bir öncesi ve bir sonrası, arkanda kalanlar ve ufukta seni bekleyip ancak yavaş yavaş, günbegün yanına gelecekler olacaktır. Tek bir bakışta her şeyi birden kucaklayamazsın. Tabii Tanrı değilsen... "
Reklam
Bu sabah şu denizi kirala, mavi mavi hatırlayalım birbirimizi, bu öğlen güneşi kirala da bir daha soğukluk girmesin aramıza, bu ikindi tembelliği kirala, belki gölgesinde kedin olurum senin, bu akşam bahçeyi kirala, elimizde büyüsün gül, menekşe, yasemin, bu gece uykuyu kiralarsan rüyama yalnız senin gözlerini konuk ederim, bu bahar bu gövdeyi kirala, vücut kitabında tozlandı kelimelerim. … Bu yaz bu sokağı kirala, kapıları aç, yalnızlığı yalnız bırak odalarda Kıralama bu şiiri, şairin olurum yoksa!
Sayfa 43 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Clay onu izlerken, çıkardığı her kıyafet parça- sıyla daha da sertleşiyordu. Gömleğinin düğmeleri- ni açtığında dantelli sütyeni ortaya çıktı. Rahat deri koltuğunda arkasına yaslanarak önündeki şovu izle- meye daldı, onun striptizinin her dakikasının tadını çıkarıyordu. Julia onun önünde, sadece kadınlığını kapatan küçücük, beyaz bir kumaştan
Sayfa 38
Allah aşkına, kes artık! Bırak onu düşünmeyi! Aç gözlerini! Bak! Karşında koca bir dünya var!
“Geçende ne diyorduk patron ? Halkı aydınlatıp gözünü açasınmış! Buyur işte! Sen gel de, Barba Anagnostis’in gözünü aç! Karısının nasıl susta durup emir beklediğini gördün mü? Zatın git de şimdi ona erkekle aynı haklara sahip bulunduğunu ve sen domuzun etinden bir parçasını yerken, domuzun karşısında canlı halde bağırmasının zalimce bir şey olduğunu, sen açlıktan geberirken, Tanrı’nın her şeye malik bulunuşu avuntusuyla yetinmenin büyük bir budalalık olduğunu anlat! Senin bütün bu aydınlatıcı palavralarından, kapkara cahil Barba Anagnostis ne kazanır? Kavgalar başlar tavuk horoz olmak ister ve Karıkoca bütün gün birbirleriyle dövüşüp birbirlerinin tüylerini yolar. İnsanları rahat bırak, patron, gözlerini açma! Çünkü açarsan ne görürler? Ellerinin körünü! Onun için bırak, kapalı kalsınlar da, hayal göre dursunlar!”
Sayfa 82 - Can Modern, ZorbaKitabı okudu
Reklam
"İşte, şimdi beni yine tahrik ediyorsun," diye fısıl dadı. "Külot giymemiş olman iyi bir şey." "Öyle mi, nedenmiş?" Clay geriye çekilip etrafı kolaçan ettikten sonra ar- ka cebine uzandı. Etrafta kendileri gibi yemek yiyen birkaç kişi, barmen ve garson vardı. İçinde çok gizli bir şey varmışçasına elini yumruk
Sayfa 128
Kendi kendini azarladı: “Allah aşkına, kes artık! Bırak onu düşünmeyi! Aç gözlerini! Bak! Karşında koca bir dünya var!”
kaç çocuk güne aç uyanıyor? Kaç çocuk , anne ve babası olmadan soğuk betonların üzerinde gözlerini yeni güne umutsuzca açıyor? Kaç çocuk evini sokak belliyor? Kaç çocuk yağmurdan kaçarken doluya tutuluyor? Envai çeşit hastalığın içinde, kaç çocuk bedeni toprak oluyor? Kaldırım taşları kaç çocuğun arkadaşı?
Yönetici olan oydu, kadındı. Özel- likle Clay'in muhteşem suratındaki ifadeleri izlerken, onu okşarken gözlerinin yukarı doğru kaymasından bunu daha iyi anlayabiliyordu. Bu sırada Clay, Julia'nın avucunun içinde ileri geri gidip geliyordu. Julia boşta kalan elini süveterine sonra da sütyeninin kenarına daldırarak daha önce oraya
Sayfa 94
Reklam
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
"Konumumu gönderdim, Beste Hanım." ''Hemen bakıyorum, ben de ona göre size yakın bir yerde yemek yiyeyim." Beste mesaja baktıktan sonra gözlerini kıstı ve telefona döndü. "Size zaten yakınmışım." dedi hafif bir tebessümle, "Alt caddenizdeyim. Yemek yer ve yarım saate orada olurum.'' Sonra duraksadı ve tereddütle devam etti Beste, "Peki siz aç mısınız?" Araz o sırada uykulu gözlerle karanlık salonun duvarına karşıdaki restauranttan vuran lacivert ışık yansımalarıa bakıyordu. "Ben mi?" dedi öksürerek, "Evet ama şimdi kalkıp bir şeyler hazırlarım...'' Beste bir kez daha tereddütle konuşmaya başladı. "Sesiniz çok halsiz geliyor. Alt caddedeyim, dediğim gibi. Yemek alp gelebilirim. Birlikte yeriz. Yani... Size de uyarsa..."' Araz kadının cesareti ve ilgisi karşısında her geçen dakika daha da şaşırıyordu. Her şeyden önce Beste onun doktoruydu, belki de ilgilenmesinin tek sebebi buydu.
"Yeter artık! Bunları düşünmekten vazgeç! Gözlerini aç! Etrafına bak! Dünyayı içeri al!"
7.Bölüm : Sesimi Duyan Var Mı?
Bu bölüm 3 yaşında olmasına rağmen tam 65 saat boyunca bir enkazın altında aç, susuz, karanlıkta, ne olduğunun bile farkında olmadan, tek başına bekleyen. Sadece bekleyen ve hayatta kalan, arama kurtarma ekipleri öldüğünü sanıp üzerini örtmek için battaniye getirirken gözlerini açıp onlara gülümseyen ve içlerinden birinin parmağını tutup ambulansa kadar hiç bırakmayan Elif'e gelsin. Bu bölüm 14 yaşında tam 58 saat boyunca o karanlıkta beklemiş, hayatta kalmış, kardeşinin acısını yaşamış, kim bilir aklından neler geçmiş ama hiç pes etmemiş ve tüm bunları muhteşem bir güçle göğüsleyip sadece kurtarılmayı beklemiş İdil'e gelsin. Bu bölüm 16 yaşında 17 saat boyunca enkazda kalmış, daha oradan çıkarılmadan onu kurtarmaya çalışan ekiplere "Ben keman çalıyorum, yaralarım iyileşir mi?" diye soran İnci'ye gelsin. Bu bölüm küçücük bedeniyle günlerce o enkazın altında kurtarılmayı beklemiş güzel yüzlü Ayda'ya gelsin. Bu bölüm Günay'a, Buse'ye, Ares'e, kurtarılmış ve kurtarılmayı bekleyen herkese gelsin... İpek'e, Eda'ya, Mert'e, Ateş'e ve kaybettiğimiz herkese... Her zaman umut vardır, hiç umut kalmadığında bile...
"Yanlış bir zamanda doğduğumuzu düşünmüyor musun?" "Sen ne zaman doğmak isterdin?" "Yüz yıl, iki yüz yıl sonra. İnsanlık başkalaşım geçiriyor, neye dönüşeceğini bilmek istiyorum." "Gidip bizi bekleyebilecegin bir bitis çizgisi oldugunu mu sanıyorsun? Aç gözlerini! Zamanın ilerleyisi içinde, sen hangi noktaya yerlesirsen yerles, bir öncesi ve bir sonrası, arkanda kalanlar ve ufukta seni bekleyip ancak yavas yavaş, günbegün yanına gelecekler olacaktır. Tek bir bakışta her seyi birden kucaklayamazsin. Tabii Tanrı degilsen..." "Tanrı! Tanrı! İşte güzel bir meslek!"
Sayfa 35
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.