İstiklal yolunun yükünü çeken Asım ile İstiklal yolunda kahraman Türk kadını Şerife bacının destanlaşan kahramanlık hikayesini 
muhammet Kaleminden okuduk.
Hadi daha ne duruyorsun neredeyse gelecekler.
Tamam ana.
Ellerinin kınasına baktı. Solmuştu." Halime'nin düğününden kalma" dedi kendi kendine "Halime de solmuş mudur acep böyle?
Daha 15 yaşında idi evlendirildiğinde Şerife. Kurtuluş Savaşı'na Mehmet'i çağırdılar.Orada sehadet şerbetini içen Mehmet'in haberi geldi Şerife'ye. Acısını yasını tutamadan, adının dula çıktığı Şerife'yi Seydili halkının çenesini kapatması için Kurtuluş Savaşı'nda gözünü ve bacağını kaybetmiş Gazi Yusuf'a verildi. Savaşın sonlarına doğru Elif bebeği kucağına aldı.. Savaştı, soğuktu, hastalıktı derken o dönemde anaları ölen bebelere süt analik etti Şerife. Böylece daha yirmili yaşlarda Seydili'lerin Şerife bacısı oldu. Şerife bacının görevi daha tamamlanmadı son görevi Kastamonu'ya kağnılarla mermi,bomba taşıdı,kucağında Elif bebesiyle o soğukta.Bu Ülke bu topraklar ,Mehmet'ler,Yusuf'lar Asım'lar ve Milli mücadelenin adsız kadın kahramanlari; Şerife Bacı,Nene Hatun, Kara Fatma, Halide Edip,Nezahat onbaşı, gibi hepsi gururumuz,hüznümüz, buruk yanımız, kahramanlarımız. Hangi açıdan bakılırsa bakasın kadınıyla erkeğiyle bir milletin varoluş mücadelesidir.Kadınlar sadece cephe gerisinde değil cephede muharip olarak da milli mücadelenin başarıyla ulaşmasında rol oynamışlardır.
