Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsanlar birbirlerini ne kadar acımasızca yargılıyorlar!"
Altın kitapKitabı okudu
Gözlemlerime göre aile ya da akrabalar birbirlerine yabancılardan daha kötü davranıyorlardı, çünkü birbirlerinin eksik ya da gülünç yanlarını yabancılardan daha iyi biliyor, bu yüzden de birbirlerini çok daha acımasızca çekiştiriyor, kavgaları dövüşleri çok daha acımasız oluyordu.
Reklam
Nasıl ki günahkar ve ihmalkâr yaşam tarzının sebep olduğu fiziksel hastalıklar her türden insanı vurursa, tarifsiz acıların, katlanılmaz zulmün, acımasızca görmezden gelinişin sebep olduğu o korkunç ahlaki yozlaşma da, ayrım gözetmeksizin herkesi kırıp geçiriyordu.
Sayfa 455Kitabı okudu
Cesaret vereceğine, acımasızca paraladın beni.
Sayfa 120Kitabı okudu
"Bir taraftan onlardan gelişimsel olarak henüz hazır olmadıkları şeyleri yapmalarını ve sıkı küçük adamlar' olmalarını bekliyoruz-hâlbuki sadece hoşça kal kucaklaşmaları ve şefkat bekleyen küçük çocuklar bunlar. Diğer taraftan da, acımasızca ve düşüncesizce davrandıklarında, 'Oğlan değil mi işte?' diye geçiştiriyoruz. Onları saygı ve başkalarını gözetme gibi konulardan muaf tutuyoruz."
Aile içi sürtüşmelerden ötürü korku veya üzüntü yaşayan çocuklar, bu duyguları sadece artan bir öfke veya gittikçe güçlenen bir rahat bırakılma isteği gibi deneyimliyorlar. Okuldaki sorunlardan ötürü utanç duyacak hâle getirildikleri veya acımasızca eleştirildikleri için ya sert çıkışlar yapıyor ya da içlerine kapanıyorlar.
Reklam
Nice üstün nitelikli kadın vardır ki, bir dangalağın kendilerini büyülemesine, en ince sözlerini acımasızca kınamasına izin verirler ve onun en yavan şaklabanlıkları karşısında, sevginin sonsuz hoşgörüsüyle kendilerinden geçerler.
Sayfa 86 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Çünkü, insanların büyük bölümü, birçok güzelliği göremezdi. Büyük bölümü, birçok güzelliğe dokunamazdı. Onlar, birer uyurgezer gibi, geçip giderlerdi güzelliklerin yanından. Ya da, kafalarına taktıkları başka bir güzelliğin peşinden koşarken, onun uğruna, birçok güzelliği de ayaklarının altına alıp hiç farkına varmadan acımasızca ezerlerdi".
The Post, Benjamin Franklin tarafından kurulmuş ve her zaman bağımsız kalmış bir gazete olarak Roosevelt Hükümeti’ni acımasızca eleştirirken, yeni Yahudi sahibi tarafından susturulmuştur. Bu gün Amerika’da kurucularımız tarafından bize miras bırakılan anayasal düzeni destekleyen bir tek büyük medya kuruluşu kalmamıştır.
Sana acımasızca davranan birisini düşünüp; bana nasıl böyle şeyler yapabilir diye tekrar üzülüyorsun belki de. Ancak acımasız insanlar, kendilerinden başka kimseyi düşünmez,diğer insanları önemsemez, önemsenecek bir şeymiş gibi görmez.
Sayfa 61 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
Bir seferinde, çocukken, o beceriye hala yoğun ölçüde sahipken, onu içinde didişen tüm sesleri hissettim. Sanki Juliet'in kendisi, biraz bulanık ve dehşet bir hızla değişen film sahnelerinden yapılmıştı. Frensiz trenler üzerime uçuyordu, atlar, aşk ürpertileri, karnıma acımasızca atılan birkaç tekme, yüzler, replikler, yüze indirilen bir yumruk, yere yakın uçan uçaklar, gelişigüzel ifadeler, hüzün ve aşırı mutluluk... kendimi kuttardığımda tükenmiş ve sersemlemiştim..
çalı kuşuydu jülyet_ bir insanı bu şekilde imgelemek alışılmadık_Kitabı okudu
"Her insan gibi senin de hukukla ilgili sıralamayı hayatının her alanında yaşaman gerekir. Bu sıralamada en üstte Yaratıcı ile ilgili hukukun yer alır. Ardından onun elçisiyle ilgili hukukun gelir. Sonra vatanınla, ardından ailenle ve son olarak da kendinle ilgili hukukun vardır. Menfaat sıralaman da bu hukuk sıralamasıyla paralel olmalıdır. Kendi menfaatini ailesinin, ülkesinin menfaatinden önde tutan kişi bencildir, acımasızdır, narsisttir. Kanser hücresi öyle bencildir ki acımasızca büyür, yakınındaki dokuları, kan damarlarını, her şeyi harap eder; sonunda vücutla birlikte kendisi de ölür. Menfaatçi insanlar da politikanın kanser hücreleridir.”
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.