Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Geçen günler kimi zaman insana huzur ve mutluluk veriyor, kimi zaman karabasan gibi insanın üzerine acımasızca çöküyordu.
Ah bu ben...
Yalnız ben bu unutma işinde biraz fazla ileri gitmişim, beynimi unutmak için o kadar acımasızca eğitmişim ki, artık lazım gelen şeyleri de hatırlayamıyorum.
Sayfa 46
Reklam
Seni böylesine acımasızca suçluyorsam, kendimi suçlarken ne kadar acımasız olduğumu bir düşün.
Ne güzel gülümsüyordu, acımasızca.
Sayfa 183Kitabı okudu
Yaşamın ve sefaletin içine acımasızca çekilerek doğruldum.
Her şey dönüp dolaşıyor, aynı noktada birleşiyordu... Biliyor musunuz, çok ağır şeyler bunlar. İnsanlar acı çekiyor, dayak yiyorlar, acımasızca dövüyorlar onları ve pek çok sevinç yasak onlara, dayanılamayacak kadar ağır bir durum bu.
Reklam
"Birinin selameti diğerinin felaketidir, birinin zenginliği diğerinden çalınmıştır, onun zaferi öbürünün matemidir; talihsizlik ne kadar acıysa mutluluk o kadar insanlık dışıdır ve acımasızca kana bulanmıştır."
Sayfa 35 - Can Yayınları Kısa KlasiklerKitabı okudu
Boş bir sokakta yalnızım... Sessizliğe karışan adımlarımın bir yankılarıyla, Daha ne kadar yürüyeceğim? Binaların yüksek duvarları gökyüzünü gizlemiş. Sadece güneşin sıcaklığını tenimde hissedebiliyorum. Bir adım daha atsam belki aydınlığa çıkabilirim. Ama saat acımasızca gece yarısını işaret ediyor. Bu beni düşündürüyor. Şu an gündüz mü güneşin parıltısı? Yoksa gece mi? Bilemiyorum..!
Sayfa 7 - Odessa Yayınları & 1. Baskı & 1. Gizemli AdamKitabı okuyor
Erkeğin kırılgan ruhu acımasızca önemsizleştirildi. Tarihsel olarak yavrularını büyütmek ve korumak ve üretkenliği ile tanımlanmak üzere koşullandırıldı. Oysa tüm bunlar bir erkeğin ruhu, kişiliği, benzersizliği hakkında çok az şey söylüyor, hatta hiçbir şey ifade etmiyor. Böyle bir dünyada, erkekler trajik bir şekilde yalnızlığa mahkûmdur; asla huzur elde edemezler (…)
Bir arkadaşın suçları seni de kirletir ve aşağılar; onları acımasızca yargılamak senin görevindir.
Sayfa 166 - YKY
Reklam
Örneğin herifin biri, sokak ortasında yanındaki kadını dövüyorsa, aralarına girmeli, bunu yapmaya hakkı olmadığını söylemeli o herife. Kadıncağızı onun elinden kurtarmalı. Böyle davranışları serinkanlı gözlerle seyretmek, hoşgörü değil, rezil bir vurdumduymazlıktır ancak. Böylelerine göz yummak, onlara cesaret vermektir aslında. Böylelerine karşı kesin cepheler alınmalı, böyleleriyle acımasızca savaşmalı.
"Bunca çocuğun ufacık bir sevgi kırıntısından bile acımasızca mahrum bırakıldığı bir dünyada kimdi suçlu olan?"
Günümüze...
"Biliyorum," dedim, "ama siyasi liderlerimiz ya yozlaşmış ya da cahillerdi." Carol başını iki yana sallayarak, "Her ulus kendi liderlerini hak eder, lâyık olduğu kişiler tarafından yönetilir" dedi "Sen başkalarının suçlayarak kendi sorumluluğundan kaçma ya çalışıyorsun. Lütfen Jon, benim burada seni veya mikro toplumunu yargıladığımı düşünme. Mikro insanı, mikro insan gibi davrandığı için suçluyor veya kınıyor değilim. Bu onun elinden gelen tek davranış biçimiydi, çünkü sadece böyle davranmayı öğrenmişti. Ama ben senin bu daha geniş perspektifi görmene yardımcı olmalıyım." "Ama" diye karşı çıktım, "insanların diğer insanlara karşı bencilce, acımasızca, hatta şiddet içeren davranışlarını nasıl olur da kınamazsın? Özellikle, bu davranışlar neredeyse tüm gezegenimizi yok edecek kadar bencil ve öngörüsüz hale gelmişse?" "Bu, insanın kendi eylemlerinin sonuçlarını öğrenebilme sinin tek yoluydu" diye yanıtladı Carol. "Öğrenme sürecinde hatalar olmazsa olmaz; onlar gereklidir. Ayrıca, bu sadece kısa vadeli mikro bakış açısından korkunç görünür. Makro bakış açısından her şey mükemmeldir. Her şeyin bir amacı vardır ve her şey mutlu sona ulaşır, çünkü her şey mükemmel Makro farkındalığa doğru tekâmül etmektedir."
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Eve geri döndüğümde, çevremdekileri bu zihinsel telepati olayına inandırmamın çok güç olacağını seziyordum.Onlar dünyanın her yanında insanların birbirlerini acımasızca öldürmesini kolaylıkla benimseyebilirlerdi ama yeryüzünde ırkçı olmayan, müthiş bir uyum ve dayanışma içerisinde yaşayan,kendi yeteneklerini bulup ortaya çıkarmak kadar, başkalarının yeteneklerini de onurlandıran insanlar olduğuna inanmakta güçlük çekebilirlerdi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.