Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mizah
Örümcek Adam Örümcek adam, Türk olsaydı.. Ya topal kalmıştı ya da ölmüştü. Nasıl mı? Şimdi bu gökdelenlere falan tırmanıyor ya, hani bunun kahramanlığı bu ya, tırmanarak işi götürüyor. Bir kere Türkiye’de gökdelen falan kısıtlı. Bu da mecburen, daha çok apartmana, dört katlı kaçak villaya tırmanacak. Amerika’da tırmandığında, herkes kim kime, dum duma. Burada biri apartmana tırmanacak olsa ortalık ayağa kalkar “Şahin Abilerin apartmanına hırgız giriyor. Yetişiiiin!” Bütün mahalleli doluşur. Elde odun, levye, Allah ne verdiyse… Şimdi yan apartmana kaçsa olmaz. Oranın çatısı, balkonu da dolu. -Gel gel gel, buraya gel de verem ağzını burnunu eline. -Polis çağırmayın olum. Bunun polisi, karakolu ben olacağım inşallah. -Len röntgenci. -Abi, bu ölü sevici olmasın? -Burada ne işi var lan, morga gider o zaman. Röntgenci bu. -Bak nasıl tırmanıyor şerefsiz, gurbağa gibi. Gurbağa Adam diyelim buna. -Hıdır Abi kurbağa tırmanamaz ki yengeç o. -Doğru, Yingeç adam olsun. -Güzel isim oldu. Şimdi ağ atarak da kurtulamaz. Ağla maksimum 5-10 kişiyi yakalarsın, oysa 100-150 kişi toplanır seni dövmeye. Hadi bir şekilde karanlığa aktın, kimse görmedi. Dış sıvalar çürük, idareten yapılmış olduğundan, bu sefer de apartmanın sıvasıyla birlikte altıncı kattan çat diye yapışırsın yere. Hastaneden çıkamaz Yengeç Adam.
Sayfa 13 - İzgören YayıneviKitabı okudu
Ahmet Reşat
...Kendini o anda Gırnata'nın son Hükümdarı 3. Abdullah'a benzetti. Hükümdar, bir tepenin üzerinden seyrettiği alev alev yanan şehrinin sokaklarını dolduran İspanyol askerlerini gördüğünde ağlamıştı ve yanı başındaki annesi, ona söylediği şu sözlerle tarihe geçmişti: "Ağla, ağla, şimdi sana ağlamak yakışır. Erkekler gibi müdafaa edemediğin bu şehir için şimdi kahpeler gibi ağla!"
Sayfa 455 - Sultan Vahdettin'in şehri terketmesi üzerineKitabı okudu
Reklam
Bir gözüm ağlarken ayrılık günlerinde Öbürü soruyordu: "Ağlamak da niye?" Ama yaklaşınca kavuşma günleri Dedim: "Ağla gözüm, şimdi sıra sende.
Sayfa 100 - Kardeş Türküler "Özgürlüğe 100 Şiir" (22 ülke-64 ozan)Kitabı okudu
Küçük Kara Balık
Yılın en uzun gecesi, Çille Gecesi’ydi. Denizin dibinde yaşlı bir balık, çocukları ve torunları, on iki bin yavru balığı çevresine toplamış onlara masal anlatıyordu: “Bir varmış, bir yokmuş. Bir derede annesiyle birlikte yaşayan bir Küçük Kara Balık varmış. Bu dere, dağın kayalıklarından çıkar, akar gidermiş. Küçük Kara Balık ile
Sayfa 12 - Can Çocuk - Çevirmen: Haşim HüsrevşahiKitabı okudu
Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret; Karıncaya göz atsa "niçin, nasıl?" ve hayret... Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür; Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür. ... Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın! Şimdi anladığını, sonra anlayamazsın!
İhtiyar "Yevsey"
Yevsey Klimkov yetim kaldığında henüz dört yaşındaydı; babası, bir orman korucusunun kurşunuyla can verdi. Daha yedi yaşına basmadan da öksüz kaldı; anası ekin biçerken tarlada apansız ölüverdi. Yevsey’in küçük aklı büsbütün durdu ölüm karşısında; ne duygu, ne düşünce; anasının ölüsüne bile korkmadan baktı. Amcası Piyotr, Demirci
İthaki Yayınları
Reklam
Ağla Tuna arkamdan, ağla Kocadede'ye, Toprağın öz sahibi şimdi ñerdedir diye!
Sayfa 359Kitabı okudu
"Ağla sevgilim, çünkü ağlamanın zamanıdır şimdi! Küçük öykümün kahramanı bir süre önce öldü. Eğer bir teselli olacaksa senin için, o zaman bil ki, yeterince huzurlu ve herkesle barışık olarak öldü."
Sayfa 95 - Can YayınlarıKitabı okudu
"...Şimdi de ağlıyorsun... Ağla... Ağla... Yitik yılların için ağla..."
Sayfa 78 - LucieKitabı okudu
"Ağla" dedi. "Şimdi ağla... Daha sonra ağlamamak için."
Sayfa 76 - Epsilon Yayınevi
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.