Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğu Buhara'daki çileler ve 4 ağustos 1922'de Pamir dağları eteklerindeki dramatik son, bu cildin konularıdır.
Kurban Olmaya Geldim / Ağustos 2019 youtu.be/U3aR_lF0J5g https://1000kitap.com/YouTube aracılığıyla‬ 🇹🇷✒️🎶 facebook.com/share/v/V4CTaaL... 2000 yıllarının başında büyük emek vererek oluşturduğumuz eser; KURBAN OLMAYA GELDİM / GÖKHAN FURKAN ER ✒️🌷🌹 blog.milliyet.com.tr/kurban-olmaya-g...
Reklam
TEMSİLİ REJİMLERDE SAYI VE NİTELİK
Devlet oraganlarını oluşturucu seçim sistemine karşı tekrar tekrar yöneltilen en basmakalıp sözlerden biri de şudur: (seçimde) 'sayı en yüksek yasadır' ve 'devletin siyasal gidişini belirleme bakımından, yazı yazma bilen (ya da bazı ülkelerde, okuma yazma bile bilmeyen) herhangi bir ahmağın düşünceleri tamamı tamamına, kendi olumlu çabalarını devlete ve ulusa hasreden bir kimsenin düşünceleri kadar değerlidir'1 vb. 1 Burada yansıtılandan (Mario Silva, Critica Fascista (Faşist Eleştiri), 16 Ağustos 1932), bazıları daha hoş ve güzel çok sayıda ifade vardır ama içerikleri hep aynıdır. (yazarın notu)
Sayfa 159Kitabı okudu
Elma Veriyorum Sana
"aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden çok farklı bir dil gerekir." Ferdinand Victor Eugéne Delacroix 26 Nisan 1798, Saint - Maurice, Fransa 13 Ağustos 1863, Paris, Fransa Yeryüzünde var olan dillerden çok farklı bir dili kendisi zaten kullanmıştır. Kullandığı bu dilde hiçbir şey kendin olmadığı gibi, algıların farklılaşmasından kaynaklı bu dile her bakan farklı sonuçlarla karşılaşabilir. Bu farklılık o dilin gizemidir. Dünya üzerinde evrensel olan tek dil sevgidir..
Sayfa 18 - Omca Yayınları
Hain içimizde
Genel vali Burhan şehidi ve kumandan Tao ülkenin savaşsız Komünist Çin'e teslim edildiğini ilan edince Osman Batur yanında kalan az sayıdaki murabıtla birlikte 28 Ağustos 1950'de Makay'a çekildi.
26.04.2024
2022 Ekim[40] ve 2023 Ağustos[70] aylarında bir kaç sayfa okuyup kitaplığa kaldırdığım Hikem-i Ataiyye. Uzun zamandır aklımda olan fakat okumayı ertelediğim bu kıymetli esere bugün tekrar başlamak nasip oldu, Elhamdülillah. İnşaAllah bu kez bir kaç sayfa ile iktifa etmeyiz.
Reklam
Sülün
seninle kim sıkıntılar sülünü alır gider göğe vuran dumanı? el değmemiş kumaşların hayvanı bunca yıllık bakışların ürünü ağustos bir savaştı, krallık babadan oğula kalan bir ölüm eski kutsal kitaplardan bir bölüm deniz diye gösterilen karanlık savurmada şimdi sülün bir göğü gece ağaçları tutup yaz sonu en güzel gözlerinin balkonu her şiirde bir gülün büyütüldüğü
Şehid'in Hayatından...
Belki bir çokları, Muhammed Yusuf Havvâş’ın kim olduğunu soracaklar O, riyasızca İslâm için çalışan, İslâm uğrunda her şeyi feda eden, fedakârlıkları karşısında ne şöhret ne de mevki arayan ve ecrini yalnız Allah’dan bekleyen binlerce gençten biri idi. 1954 yılında henüz 31 yaşında iken İslâm hareketinin binlerce mensubu arasında hapishaneye girdi. Fakat mahbuslar arasında sabır ve celâdeti, derin ve asîl imanı ile birden parlayı vermişti. Bu yüzden 15 yıla mahkûm edilmesi hayretle karşılanmadı. Şehit Muhammed Yusuf Havvâş, hâkimlerin zanlarını boşa çıkarmadı. Çilesi arttıkça ve devam ettikçe imanı arttı. Bu arada ağır hastalıklara yakalandı hapishaneye katlandığı gibi onlar da katlandı. Sıhhî durumunun bozulması ve kötüleşmesi üzerine 1954 yılının Ağustos ayında tahliye edildi. 10 yılı aşan hapis hayatından ve Seyyid Kutub’un tahliyesinden 4 ay sonra Mısır otoriteleri, müslüman kardeşlerden tahliye edilenler gibi onu da göz hapsine aldılar. Muhammed Yusuf Havvâş 10 yıl sonra hapishaneden, dâvanın hakikatına ermiş, yolunda tecrübe geçirmiş, İslâmî, en güç şartlar altında, en sarp yerlerinden geçerek tanımış ve onu fâni hayatın geçici zevklerine tercih etmiş olarak, çıktı. Bu yüzden ikinci tevkif hamlesinin ilk hedeflerinden biri olmuştu. Fakat bu ikinci tevkifin en acâib tarafı, 1965 ağustosumda tevkif edildikten iki gün sonra tahliye edilmesi ve yine iki gün sonra Mısır İslâm Hareketi dâvası ikinci sanığı ve kafilesinin ikinci şehidi olmak üzere yeniden tutuklanması idi. Biz onun ve kardeşleri Seyyid Kutub ve Abdülfettah İsmail’in neden idam edildiklerini biliyorsak da, bu acâib icraatın sırrını bilemedik gitti...
Sayfa 60 - Cağaloğlu Yayınevi
Ağustos 2018'de Türkiye'ye giren uygulamanın dünya çapında en çok kullanıldığı üçüncü ülkeyiz. 52 milyon sosyal medya kullanıcısının bulunduğu Türkiye'de TikTok'un kullanıcı sayısı 30 milyona yakın. Yani her iki sosyal medya kullanıcısından biri TikTok'u kullanıyor..
Sayfa 59 - Mundi KitapKitabı okuyor
yine ben kaldım
Herkes gitti. Bir ben kaldım. Her şeyden vazgeçtim. Bir kendimi dinliyorum. Her yerde gürültü var. Bastırıyor bunu duygularım, düşüncelerim. Düşündüklerim birikip birikip her defasında beni kendine getirmiş. Bunu fark ettim. Geç oldu ama fark ettim. Herkesin gidişini izledim her defasında. Ve yine bir ben kaldım ortada. Yolun ortasında yine ben kaldım. 1 Ağustos Salı 2023
Reklam
TOLSTOY 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay Ilyiç Tolstoy, 1812 yılı Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı. Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. “Savaş ve Barış”, “Anna Karanina” insan tahlilleri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir. Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşında, karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı. 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti.
Olsan da bir, olmasan da....
Artık görünmüyor mevsimde hüzün Bulutlar bir garip rüyaya dalmış Ufukta güneşi ağlatan yüzün Bir mültecî gibi tenhâda kalmış Toprak yandı gülüm; çeşmeler zehir Şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir Kaç kere çağırdım seni öteden Turnalar uçurdum gittiğin yere Bin parça eyledin kalbimi neden Ruhum bir başına düştü göklere Bana tebessümle bakıyor
Enver Paşa
Madalyalar aldım. Dördüncü, Üçüncü Mecidiye Nişanları, Dördüncü Osmani Nişanı ve altın liyakat madalyası. Ardından da 31 Ağustos'ta Binbaşılığa terfi ettim.
Sayfa 44 - EFSUS YAYINLARIKitabı okuyor
720 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Normal büyümedik ki normal tepkiler verelim" ben..
Helin AKTAN ~Saye GÜNEŞ ~5 Aralık doğum günü ------------------------------------------------------------------------ Yankı SARCA ~ Umut GÜNEŞ ~8 Nisan doğum günü ------------------------------------------------------------------------ Koza ~Poyraz AKTAN ~5 Ağustos doğum
Sokak Nöbetçileri
Sokak NöbetçileriAslı Arslan · İndigo Kitap · 202112,1bin okunma
"Hiçbir kötülük karşılıksız kalmayacaktır. Her kötülük, her suç, er geç ceza görecektir! Ama bu dünya da, ama öbür dünya da! Belki bugün, belki yarın. Belki yarından daha yakın! Bilinmez. Sabır kadar büyük meziyet, iyi huy, Allah nazarında mevcut değildir. Hazreti Peygamberimiz bir “hadisi şerifte buyuruyor ki...” Beytullah Hoca’nın “cemaati müslimin”i esniyor. İçerinin havası gittikçe ağırlaşıyor. Bayram’ın üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi. Gittikçe ağırlaşan bir uyku, gelip göz kapaklarına oturuyor. “Ben öcümü bu dünya da almak isterim! Bugün! Burda! Dostun düşmanın önünde! Benim sorunum bu insanlarla, bugünle, burasıyla!.. Göreceğim adaleti bugün göremezsem, bir değeri yoktur nazarımda! Biz de böyle düşünüyoruz bu kötü aklımızla ey saygıdeğer Beytullah Hoca! Sen ayak ta ve yukarda, biz oturmuşuz ve yerde! Sen ahreti kendine garantilemiş, sen Allah’ın siperine sinmiş, sen ağustos ayında Peygamberin gölgesinde serin; biz, zayıf öküzümüzü, zayıf ineğimizle kağnıya koşup sap çekeceğiz diye tozlu yollarda perişanız Sayın Hocafendi!.. Terliyoruz... Yanıyoruz... Derimiz kavlayıp kalkıyor. Biz de böyle düşünüyoruz ey yaşlı Hoca!..” “Berhudar ol aslanım!” dedi Bayram kendi kendine. “Fakat biz bugünün konuşulmasını istiyoruz. İn, in! Yere in! Yanımıza in! Yanımızda konuş! Atma ordan, yüksekten!..”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.