Yukarıdaki geçen ifadede ne demek istediğimi birazdan dile getireceğim. Fakat öncesinde kitabın kendisiyle ilgili iki üç kelam etmek isterim.
Kitap tamamen “Ahmet Ümit” üslubunda kitap olmuş. Diğer romanlarından farklı olarak şehir bu sefer İstanbul değil, Konya olarak seçilmiş. Yine her kitabında bildiğimiz Baş komiser Nevzat yok bu romanda.
Farkında değil misiniz?
Hepimiz hayat boyu kendi zindanlarımızı oluşturuyor sonra oluşturduğumuz zindanlara kendimizi mahkûm ediyoruz.
En acısı da bütün emeklerimizin bu zindanı inşa etmeye gitmesi...
"Hakikat şu ki, hepimiz kendi yarattığımız zindanda yaşamaya mahkûm edildik." (s. 248)
Hiç düşündünüz mü ne için
Daha önce hiç gitmediğiniz bir şehire gittiğinizi düşünün. Orada yaklaşık 5-6 saat gezme fırsatınız var. Yani 3-4 yere rahatlıkla gidebilirsiniz. En sona, gidilebilecek en güzel yeri mi bırakırsınız yoksa diğerlerine nazaran biraz daha gölgede kalmış yeri mi? Bu soru her ne kadar kişiden kişiye farklılık gösterse de güzel olan bence en sona
Sene 1878. Osmanlı Rus Savaşı yani tarihe adını 93 harbi olarak yazdıran o savaşın yapıldığı sene. 2.Abdulhamid padişah o dönem malumunuz. Panslavizm muhabbeti yani sıcak denizlere inme merakı olduğu dönem Rus tatilcilerin. Pardon askerlerin. Malumunuz sonrasında yani günümüzde biz Türklerin alamadığı o güzelim villaları, yazlıkları onlar
YAŞA, VAR OL KARAMAZOV!
Adın çıkmış Karamazov'a! İnmez soyluya. Mujiklerin dilinde bile kötü anılır Karamazov adı. Şanın iyisi kötüsü olur mu? Oluyormuş, darağacının, sürgünün, kodesin, psikolojik çöküntülerin tadı damağına erişince anlaşılıyormuş. Masumiyetin, doğruluğun canı cehenneme, hele olaylar silsilesi birbirine uygunsa kanıtların da
Ahmet Ümit'in kalemiyle Kayıp tanrılar ülkesi ile tanıştım. Mitoloji ile polisiyenin muhteşem bütünlüğü doğrultusunda yazılan bir romandı. Severek ve heyecanla okudum.
Ardından yeni kitabı çıktı diye duydum, ve bir aşk masalı'nı aldım.
Masal kitabı okumayalı yıllar olmuştur. Nasıl olur sürükler mi, sıkılır mıyım diye düşünürken çoktan
Doğru işlemeyen akıl keskinmiş neye yarar? Saatin iyiliği koşmasında değil, doğru gitmesindedir.
Vouvenargues
Bir saatini bile boşa harcamaya cesaret eden insan, yaşamın değerini henüz keşfedememiş demektir.
Charles Darwin
Ne büyük erdemdir topluma kulak vermek onu kalben hissetmek ve ne büyük bir yüceliktir bunu kendine dert edinmek.
Halbuki