Aldatmaca, göz boyama ve el çabukluklarından oluşan karmakarışık bir dünya yarattığınızı bile bile, kime neden gücendiğinizi kestiremeden, bütün bu aldatmacalar, karışıklıklar arasında içiniz sızlar da sızlar; bilmedikleriniz arttıkça sızılarınız o ölçüde çoğalır.
"Anlattıklarımın hepsi saçma şeyler, Momo." Sonra kederli bir sesle ekledi: "Görüyorsun ya, yine çok içtim. Kabul ediyorum, son zamanlarda çok fazla içiyorum. Yaptığımız işe başka türlü dayanamam. Dürüst bir duvar ustasının vicdanı sızlar. Harcın içine haddinden fazla kum katmak ne demektir, bilir misin? Böyle bir bina dört beş yıl dayanır. Sonra biri öksürse, yıkılıverir. Hepsi aldatmaca, haince aldatmaca, hile! En kötüsü bu da değil, yaptığımız evler! Bunlar aslında ev bile değil. Bunlar, bunlar ruh ambarları bunlar! İnsanın midesi bulanır! Amaaan, bana ne bundan canım? Ben paramı alıyorum ya, ona bakarım! Evet, devir değişiyor! Evvelce başka türlüydüm. Yaptığım işle gurur duyardım.
"Hele bakılmaya değer bir şey yaptığımızda. Ama şimdi... Bir gün yeterince param olduğunda, zaten bu mesleği bırakıp başka işler yapacağım."
“Life is a trick.
If you live long enough,
you learn that nothing is surprising…”
(‘Yaşam bir aldatmaca.
Eğer yeteri kadar uzun yaşarsan,
hiçbir şeyin şaşırtıcı olmadığını öğrenirsin.’)
Harcın içine haddinden fazla kum katmak ne demektir, bilir misin? Böyle bir bina dört beş yıl
dayanır. Sonra biri öksürse, yıkılıverir. Hepsi aldatmaca haince aldatmaca, hile! En kötüsü bu da değil, yaptığımız evler! Bunlar aslında ev bile değil. Bunlar, bunlar ruh ambarları bunlar! İnsanın midesi bulanır!
Hiçbir şey olduğundan fazla değil, her şey başka bir şey olma iddiasında, göründüğü gibi olmayı reddediyor; akıl almaz yüzlerce aldatmaca doğuyor böylelikle...