Kızılbaş Adının Kaynağı
Kurnaz, telkin kabiliyetine sahip ve aynı zamanda faal bir insan olduğu anlaşılan Safevi şeyhi, dolaştığı köylü ve göçebe Türkler arasında dedelerinin nüfuzunu da kullanarak sayısı hiç de az olmayan bir topluluğu kendisine mürit yaptı. Kendisinin Hazret-i Ali soyundan geldiğini söylüyor ve faaliyetinin siyasi yönlerini de gizlemiyordu. Muhtemelen
Sayfa 143 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Uzun Hasan'ın kızı Alemşah Begüm (Halime Begüm) ile evlenen Şeyh Haydar'ın bu evlilikten oğulları sırayla Sultan Ali, Ibrahim ve Ismaıl doğdu.
Sayfa 29Kitabı okudu
Safeviler, Şah İsmail, Kızılbaş meselesi:
"İran'da Akkoyunlu Devleti'nin yıkılmasından sonra Safeviler adı altında yeni bir devlet kuruldu. Bu devletin başında bulunanlar, Erdebilli Şeyh Safiyüddin neslinden geldikleri için devletin adına Safevi denmiştir. İran'ın batı taraflarında büyük bir ün kazanmış olan Safiyüddin'den sonra bu sülaleden gelen Cüneyt ve Haydar beyler zamanında Safevilerin gittikçe taraftarları artmış, hele Haydar Bey'in, Uzun Hasan'ın kızı Âlemşah Banu ile evlenmesi, nüfuzlarının büsbütün çoğalmasına sebep olmuştur. Bu evlenmeden doğan Şah İsmail sülalenin en kudretli şahsiyetidir. Haydar Bey taraftarlarına kızıl külah giydirdiği için sonraları bu yüzden İranlılara Kızılbaş denilmiştir."
Sayfa 89Kitabı okudu
Alemşah Begüm(Anne)-Şah İsmail(oğlu)
Yeryüzünde merhametin kaldıramayacağı bir suç, affedilmeyecek bir günah, İhsan ile kapatılmayacak bir ihtiyaç yoktur.
Sayfa 63 - KapıKitabı okudu
III. Murad, tahta geçtiğinde ilk iş olarak kardeşleri Mustafa, Osman, Süleyman, Cihangir ve Abdullahı öldürttü. III. Murad'ın oğlu III. Mehmed de tahta geçtiği gün Mustafa, Osman, Abdullah, Abdurrahman, Hasan, Ahmed, Yakub, Alemşâh, Yusuf, Hüseyin, Korkut, Ali, İshak, Ömer, Alâeddin, Bayezid, Selim, Cihangir, Davud adlarında on dokuz kardeşini katlederek mutlak hâkimiyetini sağlamlaştırmaktaydı. III. Mehmed daha sonra oğlu Mahmud'u da öldürtmüştür.
Sayfa 80 - bilge kültür sanatKitabı okudu
Alemşah
Meğer şeyh olmak nasıl kerametle onaylanırsa şah olmak da can almakla mühürlenirmiş.
Sayfa 57 - KapıKitabı okudu
Uzun Hasan'ın kızı Alemşah Begüm (Halime Begüm) ile evlenen Şeyh Haydar'ın bu evlilikten oğulları sırayla Sultan Ali, İbrahim ve İsmail doğdu (17 Temmuz 1487)..
Sayfa 29 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Nolmuş ki sadece 200 bin asker.
***
Hercene’deki durumdan haberdâr olan Rüstem-i Âlemşah, yetişip bir nâra urdu. "Ey kavm-i melâin, canınızı almadan nereye gidersiniz?” deyip silahlarını kuşanarak yalnız başına bu kadar Fireng askerine girişti.
Selim "Bursa'da bulunan kardeşi Mahmut’un oğulları Kastamonu sancakbeyi Musa, Orhan, Emir, Kardeşi Alemşah'ın oğlu Çankırı sancakbeyi Osmanşah, kardeşi Şehinşah'ın oğlu Niğde sancakbeyi Mehmet'i boğdurdu." 11
11 Solakzade Tarihi, Agy.
HÜSNÜŞAH HATUN [ö. 1511'den sonra] Kimi kaynaklarda adı Hüsnüşâd'dır. II. Bayezid'in eşi, Şehzâde Şehinşah'la Sultanzâde'nin annesi. Karamanoğlu Nasuh Bey'in kızı gösterilmesi yanlıştır. Künyesi "Hüsnüşah binti Abdülcelil," cariye kökenli olduğunun kanıtıdır. İ.H. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi'nde ve Belleten'deki makalesinde, Konya Mecmuası'nda çıkan bir yazıya göndermede bulunarak bu hatuna, II. Bayezid'in oğullarından Şehinşah'ın (doğumu 1464) annesiydi derken bu padişahın öteki şehzâdelerinin (Abdullah, Alemşah, Mahmud, Mehmed, Ahmed, Korkud ve Selim) annelerinin adlarına, gördüğü kaynaklarda rastlamadığını belirtmektedir. Uluçay ise “Bayezid II Ailesi" makalesinde, Topkapı Sarayı Arşivi belgelerindeki mühür ve imzalarda "cariye Hüsnüşah" ve “valide-i Şehinşah" okunduğunu yazmaktadır.
Sayfa 188 - Alfa Yayıncılık, 1. Baskı: Kasım 2015 {Genişletilmiş, geliştirilmiş yeni baskı}
öfke sevdiğini unutuyor
Hatta bir ara Alemşah Begüm kendini kaybedip oğlunun suratına tükürdü ve evlat sevgisini yere çalmış oldu. O an anladım ki sevgi ile öfke aynı kaba giremiyordu İnsanın zihnine takılan öfke gönüldeki sevgiyi örtüyor ve göstermez oluyordu Yoksa sevgiyle emzirdiği, kucağında sarıp sarmaladığı vakitlerde onun rahat etmesi için kendi rahatını terk ettiği, gecelerde uykusunu böldüğü yavrusunun sevgisini nasıl unutup da böyle bağırabilirdi? Öfke, öfkeyi doğuruyordu. Şah Efendimiz de buna çok öfkelendi ve arkasından, "Şimdi zaman biziz! Kimi kaldırırsak yücelir, kimi alçaltırsak alçalır!" diye heyecanla haykırdı. Sonra da annesinin öldürülmesini emretti.
Sayfa 56Kitabı okudu
Zafer sarhoşluğu anne kâtili olacak kadar gözü kör edebiliyor demek...
Burada Şah İsmail'in katliamlarını detayları ile anlatsım sayfalar sürer. Onun canilik boyutunu günümüze taşıyan nice esere rasdayabilirsiniz. Hatta son dönemde epey dikkat çeken Alevi yazarımız Reha Çamuroğlu'nun İsmail isimli kitabı bu mevzuu tüm ayrımıları ile aktarmaktadır. Kitapta, İsmail'in ana katili olduğu hadise şöyle anlatılmaktadır: "Yaptığı katliamlar üzerine Uzun Hasan'ın kızı, İsmail'in annesi Alemşah Begüm, hışımla girdiği odada, doğru İsmail'in yanına gitmiş ve avazı çıktığı kadar bağırmıştı: 'Bu cinayetleri ne zaman durduracaksın? Katil!' Zafer sarhoşluğundan daha kurtulamamış olan Şah İsmail, annesinin sözleri karşısında ne yapacağını şaşırmış ve şoke olmuştu. Ancak o güçlü bir şahtı ve karşısındaki annesi dahi olsa onunla bu şekilde konuşamazdı. Nitekim şaşkınlığı kısa sürede geçti ve gözünü kırpmadan öz annesini ölüme gönderdi, yay kirişiyle boğdurdu. Tebriz' e girdiğinde Şiiliği kabul etmeyen Sünni halkın tamamını idam ettirdiği gibi annesine de acımamıştı."
Sayfa 193Kitabı okudu
Alemşah Begüm
İnsan olmanın ayırt edici özelliği Allah'ı seven olmaktan çok, Allah'ın sevdiği olmaktır.
Sayfa 56