lslamiyette kadının Hukuktaki ve Toplumdaki yeri, maalesef hiç de iyi değildir. Bu inkarı imkansız bir gerçektir. Bunu pekala bilen Müslüman yazarlar, durumu kurtarmak için, İslam Öncesi Arabistan'da kadının durumunun çok daha kötü olduğunu, bunun İslamiyet sayesinde düzeldiğini özellikle vurgulamışlardır. Bu fikre karşı çıkan ciddi Batılı ve Doğulu bilginlere göre, kadın'ın Cahiliye Dönemindeki durumu hiç de iddia edildiği gibi feci değildi. Bu hususta Corci Zeydan isimli Arap araştırıcının, Türkçede 5 cild halinde yayınlanmış "lslam Medeniyeti Tarihi"nde yeterli bilgi verilmiştir. Almanya'da, lslam Tarihini iki büyük cild halinde ilk defa tümüyle ele alan Prof. August Müller'in açıklamaları da ilgi çekicidir.
Biz en çarpıcı örnek olarak, ilk eşi Hatice'nin Hz. Muhammed'e, bir kadın olarak, evlenmeyi önce kendisinin teklif etmiş olmasını gösterebiliriz. Bu, bugün en ileri toplumlarda bile az rastlanan bir davranıştır. Keza Peygamberin ölümünden hemen sonra, bir Arap kadını olan Secah'ın, kendi peygamberliğini ilan etmesi ve etrafına pekçok erkeği toplayabilmesi olayı da, sonradan İslamiyette erkeğin tek sözüyle boş düşen yani boşanmış sayılan, yarı-köle, evine hapsedilmiş, camiye bile sokulmayan, çarşaf ve peçe içinde sadece gözleri ve burnunun ucu görünen bir öcü haline getirilen Müslüman kadınların hayal bile edemeyeceği bir durumdur.