Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sultan suleyman ve ivan
Latinlerdeki dictator'un, İslâm'daki müstebid'in karşılığı olarak düşünülmelidir. Bu terimler, bugünkü olumsuz anlamıyla, "zulüm" veya "tyrannie"nin karşılığı olarak düşünülemez. ... Geleneksel İslâm devleti otokrat olabilir, ama bu despot anlamına gelmez. B. Lewis, "On the Quietist and Activist Traditions in Islamic Politic Writing", Bulletin of SOAS, University of London, c. XLIX, 1986, s. 1; aynı yazar, The Political Language of Islam, Chicago, 1988, s. 156, "İstibdat".
Bu olayla birlikte Fauche, Bonaparte karşısında saygınlık kazanır ama onun sevgisini kazanamaz. Zira otokratlar hatalarına, haksızlıklarına dikkat çeken kimselere asla minnet duymazlar ve savaş esnasında kralın hayatını kurtaran, bir bilgenin isabetli öğüdü uyarınca hemen kaçmak yerine kralın müteşşekkir kalmasını bekleyen ve bu arada kellesini yitiren Plutarkhos hikayesi ebediyen geçerli kalır. Krallar kendilerini bir zaaf anında görenleri, despot mizaçlar kendilerinden bir kez olsun daha akıllı çıkan danışmanlarını sevmezler.
Sayfa 141 - Can Yayınları
Reklam
512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Eylül Çıkmazı #okudumbitti Kendi butik pastanesini işleten Eylül. Güçlü hayat dolu bir genç kız. Despot, baskın, aşırı korumacı az birazdan fazlada odun bir Poyraz. Hal böyle olunca olaylar olaylar. Poyraz ile Eylül bu olayların içinde tanışıyorlar ama poyrazın menderesi kıskanması yokmu muhteşem. Mendereste adam hani yani. bol aksiyon harika bir kitap. Aksiyon sevenler burda mı acaba hadi bekleme yapmayın hemen okuyun yazarımız
Aslı Kaya
Aslı Kaya
yüreğine kalemine sağlık. Ve teşekkürler
Ephesus Yayınları
Ephesus Yayınları
Eylül Çıkmazı
Eylül ÇıkmazıAslı Karabulut · Ephesus Yayınları · 2016213 okunma
720 syf.
7/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Allah ım bizim yazarları anlamıyorum gerçekten yediyüz sayfa ne demek yahu Ve dönüp bakıyorum çoğu şeyde aynı sürekli aynı şeyler dönüyor. Arda ile Hazal in tanışması güzeldi sonrası da güzeldi fakat kızımızın sürekli benim söylediğim olacak durumları oğlumuzun kıskançlık ve despot tutumları kitap boyunca devam ediyor. Aşık olmasını okuyoruz kitap boyu ikilinin fakat anlamadığım kız sürekli kıskanıyor fakat arda kıskanma yapınca yok ben kimsenin sözü ile hareket etmem yok şöyle yok böyle abes kalmış çoğu yerde. Ama Türk yazarları okumayı seviyorum bazen bu yazarda kendini okutturdu .aşk okumayi sevdiğim için sanırım neyse kitap öyle bir şekilde başlıyor ki zaten hemen anlıyorsunuz ve öyle bir yerde bitiyor ki ne oluyor diyorsunuz şimdi ikinci kitaba bakalım nasıl devam etmiş yazar korkuyorum oda altıyüz sayfa
Kör Talih
Kör TalihMüjde Aklanoğlu · Parola Yayınları · 2014229 okunma
Birinin yüreği üzerinde sahip oldukları gücle o yürekte kendi kendine serpilen yalın sevinç duygularını baskı altına alanlara lanet olsun dedim.Bütün hediyeler dünyanın bütün iyilikleri bir an bile böyle bir insanin kendi yüreginde duymak istedigi ama baskasının despot kıskanc keyifsizligi tarafından engellenmis olan bir sevinc duygusunun yerini tutamaz.
ESİN PERİLERİ VE LAF EBELERİ
Tarihimizin hiçbir noktasında coşkun bir ruh, toplumsal bir arzu ve fedakarlık duygusu yaratılmasına bugünkü kadar ihtiyaç duymamıştık. Karamsarlık tiradları entellektüel bir çaba gerektirmez, dünya onlar olmadan da pekala başının çaresine bakabilir. Ama, insanları umut ve cesaretle uyandırmak, zeka ve duyarlılık karışımı gerektiren bir iştir.
Reklam
Fatmagül Berktay
Çoğunluğun iradesi egemen olduğu zaman, herkes bu çoğunluğa boyun eğmek zorunda kalacaktı. Benjamin Constant, birey açısından bakıldığında, tek bir despot tarafından mı yoksa toplumun bütün üyeleri tarafından mı baskı altında tutulduğunun fazla bir fark yaratmayacağını söylediğinde, genel bir kaygıyı dile getirmekteydi. Ona göre, ikincisi daha bile kötüydü çünkü despotu öldürmekle despotizmden kurtulabilirdiniz, ama geniş bir çoğunluktan kurtulmanız mümkün değildi.
158 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
"Zengin olmayı düşleyen yoksul ve despot bir babanın cehenneme çevirdiği ergenlik döneminden sonra iki yıl Los Angeles Üniversitesinde gazetecilik bölümüne devam eden Charles Bukowski (Henry Chinaski) kararını verir. Babası gibi biri zengin olmayı isterse o tersini isteyecektir. Aylaklığı. Ancak erken yaşta saptadığı bir hedefi vardır. Yazar olmak. Mukavva bavulunu alıp yola düştüğünde yirmi iki yaşındadır. Ucuz pansiyon odalarında sefaletle boğuşup yazmaya çalışırken kendine gerçek bir dost edinmiştir: Alkol. (Kitaptan alıntı)" hemen hemen on yıl boyunca eyalet eyalet gezdiği, sarhoş olduğu, yazmak için para gerekmesi ve bunun içinde hiç istemediği sayısızca işte çalışması ve ucuz otel odalarında sayısız gün geçirdikten sonra Jann'ı yitirmesi özet olarak geçilebilir. Ama benim bu kitapta asıl dikkatimi çeken chinaski'nin hayat karşısında ki umursamaz tavrı, çünkü o boş verdiği ve içtiği kadar bukowski'dir. O asla bir kalıba sığmamış, hayatı hep olması gerektiğinden çok daha sağlam bir boşvermişlikle yaşamıştır. Okuyacak olan arkadaşlara iyi okumalar diliyorum.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,884 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Yorumları çok ciddiye almamanın gerekliliğini bana bir kez daha hatırlatmış olan kitaptır bu. Okumadan önce 1000K'daki inceleme ve puanları görüp tereddüte düştüğüm, yine de okuyup kendin karar ver diyerek başladığım ve iyi ki okumuşum dediğim kitaptır bu. Okuduğum "Çok sıkıcı ve kötü bir kitap." , "Zaman kaybı" ,
Kibritleri Çok Seven Küçük Kız
Kibritleri Çok Seven Küçük KızGaetan Soucy · Can Yayınları · 2016539 okunma
Hristiyanlık özünde hoşgörülü, özgürlüklere saygılı, demokrasiye yatkın mıdır? Soruyu bu şekilde ortaya koyarsak, hayır demek zorunda kalırız. Çünkü, son yirmi yüzyıl boyunca din adına bol bol işkence yapıldığını, zulüm uygulandığını ve katliamlara girişildiğini, inananların ezici çoğunluğunun siyahi köle ticaretini, kadınların ezilmesini, en kötü
Sayfa 45
Reklam
390 syf.
7/10 puan verdi
* Satır Çizgileri; . * İnsan başına gelmeden bilemiyor ama her musibet, dayanma gücüyle birlikte geliyor. . * Tuhaf bir mahluktu insanoğlu. Belki de en büyük gücü, başka çıkar yol olmadığını hissettiğinde, araziye uyum sağlamasıydı. . * Kurt dumanlı havayı severdi. . * Ayrılığın acısı da ölüm acısı gibi keskin. . * Kitap Yorumu; . Osmanlı'nın son demlerinde bir konak ve bu konakta yaşanan olayları ve osmanlının bir nevi son birkaç yılınının hane üzerinden anlatılması denebilir. Ayşe Kulin ile ilkez bu kitapla tanışıyorum güzel ve akıcı idi. Ahmet Reşat beyin yaşadıkları, yeğeninin ittihaki terakki den aranması onu kendi evinde korumaya çalışması yeğeninin sarıkamış gazisi oluşu teyzesi saraylıhanım her nekadar despot bir tablo çizsede ileri zamanlardaki belkide sevimli halleri mehpare varki dillere destan kemal ile birlikte :) Zevcesi behice hanım ve kızları konakta yaşanan kıtlık ingiliz, fransız, italyan, yunan işgalleri istanbulun payitahtın içinde gezinen ecnebi askerlerin halka yaklaşımını gözler önüne seriyor. En çok zoruma gidenlerden biride osmanlı paşalarının rütbelere bakılmaksızın yabancı askerlere selama zorlanmaları. Ahmet Reşat'ın padişah Vahdettin'e bağlılığı ve anadolu ayaklanmasına ait bilgiler Milliliciler genel olarak sıkmadı okuturken kendini olayları yaklaşımlar her kişinin ayrı dertleri sıkıntıları da dahil akıcı bir kitap. . Keyifli okumalar...
Veda
VedaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202314,3bin okunma
1.082 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.