Kemal Tahir ile ilgili o kitabın incelemesinde uzun uzun bahsetmiştim. İsteyenler okuyabilir. #191317613 linki burada. Orada hayatını yazarımızın öğrenebilirsiniz. Önemli detayları geçtim.
Esir Şehrin İnsanları 100 temel eserden biridir. Biliyorsunuz zamanında bu liste siyasi bazı nedenlerden dolayı kaldırıldı. Milli Eğitim
Evet, okuyup aşık olduğum kitapları tekrar tekrar paylaşıp insanları bıktırıyorum kabul :D
Bu iletinin altında da çok sevdiğim kitapları ama en çok sevdiğim ve mükemmel olanları yazacağım.
Tabi hepsi faydalı kitaplardır okuyanlara bir şey katar ve tek tek hangi konuda iyi olduklarıyla beraber buraya ekleyeceğim :)
Okumak isteyenler için bir
Bir efsane bir insanı bu kadar üzer mi ya? Üzdü vallahi. Ah Gülbahar'ım. Bu erkeklere yaranılmıyor gerçekten. Hem üzgün hem kızgınım.
Yaşar Kemal, Ağrı Dağı efsanesinden güzel bir kitap ortaya çıkarmış. Kitabı bu kadar güzel yapan zaten Yaşar Kemal'in o müthiş anlatımı, yerli yerinde betimlemeleri, bayıldığım ruhsal tahlilleri, okuyucuyu sıkmadan akıp giden tarzı. Duyguları o kadar yoğun yaşadım ki! Aynı şey Yılanı Öldürseler kitabında da olmuştu. Kitabı bitirdikten sonra öfke seline kapılmıştım. Burada da yoğun bir şekilde üzüntü hissediyorum. "Alt tarafı efsane canım!" deyip kendimi avutmaya çalışıyorum. Çok uykum gelmiş olmasına rağmen gece gece kitabı bitirmeden elimden bırakamadım. Anlattığı mekanları gidip görmemiş olsam da Yaşar Kemal sayesinde görmüş kadar oldum :)
Kitabın konusuna gelecek olursak çok hoş bir aşk hikayesi. Genel tema bu fakat birçok alt tema da vardı. Gelenek göreneklere bağlılık, birlik olmak, halkın zulme karşı paşaya bile boyun eğmemesi,o aşıkları kavuşturmak için birlik olmaları... Kitabın sonunda Ahmet'in neden öyle bir tepki verdiğini anlayamamıştım açık açık söylememiş çünkü, anlama kısmını bize bırakmış yazar. Anadolu'da bir kadının bir erkeğe saçından tutam vermesi, o erkeğe olan sevgisini gösterirmiş. Bunu bilerek okuyunca daha net anlaşılıyor. Ben çok beğendim, okumayı düşünenlere önerilir :)
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,3bin okunma
Aşk mıdır ki bî vefa güller elinden geceler
İnletip bülbülleri ta subh-u güya eyleyen
Neredeyse 2 buçuk haftada sindire sindire okuduğum bu kitap, Kara Fazlî’nin 2450 beyitlik Gül-ü Bülbül’ünün Türkçeleştirilmiş halidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa’ya ithaf edilmiş olup, ithaf edilen kişiden de anlaşılacağı üzere Divan
Bu söz çok sevdiğim bir hocama ait. Hocamız bu şiirin Attila İlhan'ı gölgelediğini, araştırmacı, gazeteci özellikle romancı kişiliğini geride bıraktığını söylemişti. Yazarın romanlarını okumaya başladıkça hocamın sözüne daha çok hak vermeye başladım.
Bu incelemede önce genel olarak Attila İlhan'ın romanlarına sonra da Kurtlar
" İnsanın ilk öğrenmesi gereken dil, tatlı dil " diyor Barış Manço. Ve " Saçlarımdaki teller kadar bilirim Anadoluyu... " O, geceden ve yıldızlardan rengini almış simsiyah saçlarına Anadolu'nun rüzgarını özgürlük çiçeği gibi takıp, müziğiyle, yüreğinin ve ruhunun rengiyle yollara düşmüş 56 yıllık yaşamı dahilinde. Gittiği
Malumunuz 12 Eylül darbesi, ülkemizi ve demokrasimizi ciddi boyutta sekteye uğratan en şiddetli müdahale olarak tarihimizde bir utanç sayfası olarak yer alıyor. Bu elim olayın amaçlarını, işleyiş sürecini, sonuçlarını ise hemen hemen hepimiz ezbere biliyoruz artık. İnsanları işkence kapsamına almak, gözaltlarında tutmak, yargılamak ya da
"5. " Kanları bir araya toplayacağım; kemikleri bir araya,
6.[ O] kalabalığı ayağa kaldıracağım adı "insan" olsun,
7. [O] kalabalığı yaratacağım adı "insan" [olan],
8.[Tanrılar] dinlensin diye tanrıların işleri onların üzerine kalacak,
9.Tanrıların yaşayışlarını akıllıca değiştireceğim,
10. Hep birlikteyken saygı
Aşık Veysel’e sorarlar: “Dünyadan ne anladın?”
Aşık cevap verir: “Say ki koca bir pazar yeri dolandım. Üç metre bez aldım, gidiyorum.”
Ölümsüz bir isim, yazacak çok şeyi olan ve en iyi yazacak isimlerden biri.
Uzunca yaşamış ama ‘hayatı’ 102 sayfaya sığdırmış.
İtiraflarım dediğine bakmayın, anlattıkları, yaşadıkları, anlayana, vasiyet olacak
Yakın çevremiz, türkülere olan derunî muhabbet ve mahabbetimizden haberdardır. Türkülerde Anadolu coğrafyasındaki bin yıllık maceramızın izlerini, hülasasını, bu topraklardan beslendiğimiz değerler manzumesinin neler olduğunu yakalamaya çalışırız. Türkü dinlemekten muradımız; derin irfan kaynağından zerre de olsa nasiplenmektir.
Neyse,
Çoğunu okumadım sağdan soldan derledim:
Aşkın Şehidi - Ahmet TURGUT (Bozkırın Sırrı Türk Peygamber romanını öneririm)
Aşkın Elçisi - Ahmet TURGUT
Aşkın Secdesi - Ahmet TURGUT
Rus edebiyatının talihsiz bir dehâsı: Puşkin
Ey güzel ülke! Uzak ülke.
Ey bilmediğim ülke!
Ne kendi isteğimle geldim sana,
Ne de soylu bir atın sırtındl
Beni bu yiğit delikanlıyı,
Gençliğin ateşi sürükledi sana.
Bir de başımdaki şarap dumanları..
Ataol Behramoğlu'nun çevirdiği, Nadir Göktürk'ün bestelediği Tanju Duru'lu, Emin İgüs'lü ‘’Ezginin