İSTANBUL İLE NEDEN EVLENDİM?
29 Mayıs 1999 tarihinde İstanbul'da toyum oldu. Nikahım eşimle kıyıldı toyum İstanbul ile oldu. Bu sırda ibretin bir parçası böyle oldu.
O toy neyin toyu idi?
29 Mayıs 1453 tarihinde Türk'ü yeniden kim doğurdu?
İstanbul
O İstanbul doğudan zulmü bitirmek için sefere çıkan bir yaralı bir çocuğu yine
Dinler Tarihi Meğer Çok Oynakmış
Satır aralarına en değerli ilmi sır bilgileri yazmak bu yazın ustasının en değerli hüneridir.
Tarihi olan kültürü olan ve sır taşıyıcıları tarafından değiştirilmesine asla izin verilmeyen bir tek Türkler var. Zaman zaman devleti yöneten gafletler yüzünden yaşanır gerilemeler.
Dijital peygamberler dinler
Mobbing Bank Diyor ki;
Ağlattıklarına Bile Ağlayamaz Hale Geldiler
Zalim olmanın sonu zor!
Hak zalimliği yaşam biçimi haline getirenlerin yüreğine ibretlik bir damga vurarak katı hale getirdi.
O yürek zulmederken yumuşamadı ise bu ibret damgasının mührü sonrası yumuşama belirtisi bile gösteremez.
Daha da gaddar ol dedi zalimlere yaratan onlarda olmak zorunda
Anadolu'nun bir kaderi var: Doğu'yla Batı'nın karşılaştığı yer olmak. Bu kaderdir ki, birden coğrafyayı tarih, tarihi medeniyet karşılaşması, onu da iki düşüncenin, iki mizacın, iki ana dünya görüşünün, realizmle hayalciliğin, idealizmle oportünizmin...
İnsanların batıdan doğudan gelip bağrında birbirinin boğazına sarıldığı devirlerin yanında, Anadolu; yol gibi, köprü gibi çiğnendiği zamanları gördü.
⋇⋆✦⋆⋇
Sayfa 27 - Diriliş yayınları, 6. Baskı. Sezai karakoçKitabı okudu
Anadolu'da Artuklu Devri Türk Mimarisi'nin GelişmesiAra Altun · Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları · 19781 okunma
Siyaset Bataklığı
EDEBİYAT ÖĞRETMENLERİ VE BİLİMCİLERİNE.
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ
Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasından bir süre sonra Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acem dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
Türk Ortodokslarının Gözünden Nüfus Mübadelesi
Olayları bir Türk Ortodoksunun gözünden incelediğimizde trajik bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Anadolu'da doğup büyüyorsunuz, Türk'sünüz, Türkçe konuşuyorsunuz, Türk olduğunuzu her fırsatta dile getiriyorsunuz, sırf isyancı Rumlar ile aynı din ve mezhepten olduğunuz için bu vasıflarınız göz ardı ediliyor, Rumlarla birlikte ülkeden gönderiliyorsunuz. Bu gözle baktığımızda Türk Ortodokslarının mübadele kapsamına dahil edilerek yurtdışına gönderilmelerinin bu insanlara yapılan büyük bir haksızlık olduğunu kabul etmemiz gerekir. Ancak, Türk hükümetinin de haklı gerekçeleri olduğu göz ardı edilmemelidir. Türk hükümeti, Türk Ortodokslarını kolayca gözden çıkarmış değildir. Bilakis Türk hükümeti son ana kadar Türk Ortodokslarının Anadolu'da kalması için uğraş göstermiş, belirttiğimiz nedenler dolayısıyla bu insanların mübadelesine razı olmak durumunda kalmıştır.
Sayfa 97Kitabı okudu
Var olmak
