Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fotoğrafın Ötesi’ne Dair..!
Fotoğrafın Ötesi’ne Dair Ahmet Mücahit Danışmaz Samimi bir sohbet sonrası kucağıma tutuşturulan diş kirasının içindeki en yeni kitaptı Fotoğrafın Ötesi. Kitabı alıp ismine ilk baktığımda, galiba içerisinde fotoğraflar var ve bunları yazarın gözüyle okuyacağız, diye düşündüm. Ancak kitabı bir solukta okuyup hakkında bu yazıyı yazmadan önce tam
Fotoğrafın Ötesi
Fotoğrafın ÖtesiDursun Çiçek · Muhit Kitap · 202123 okunma
(...) Karar söz konusu olduğu zaman, bu kararı alacak olan kim­dir? Elbette kendininkini. Evet, birileriyle istişare edebilirsiniz, danışabilirsiniz; ancak en sonunda karar alma aşamasında o kararı alan kimdir? Sadece sizsiniz. İşte o zaman yalnız olduğunuzu hissedersiniz. Allah da şöyle buyuruyor: "ve şâvirhum fîl emr. " (İş konusunda onlarla istişare et.) Ve ayet şöyle devam ediyor: "Fe iza 'azamte fetevekkel alâllâh." (Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah'a tevekkül et.) Bu ayeti hayatın şiarı yapmak lazım. Bakın ayet ne ka­dar zarif anlamlarla yüklü. İşlerinde başkalarıyla istişare et; ama kararını verdiğin anda ... İşte o anda yapayalnızsın. O son ka­rar anında sen karar almalısın. Peki, yalnızlık zor, ayet burada da "Allah'a tevekkül et." diyor.
Sayfa 348 - Âl-i İmrân Sûresi, 159.
Reklam
İstiklâl (oksızlık)
Bir devlette gerçek istiklal sadece idarecilere değil halkta da olursa ancak o zaman gerçek bağımsızlık gerçekleşir.
Kalp asli fıtratına göre doğruyu bulmaya kabiliyetli, içerisine konulmuş olan şehvet ve hevâ sebebiyle doğru yoldan ayrılmaya meyillidir. İkisinden biri kalbi fethedinceye ve onu mesken edininceye kadar sürekli olarak kalpte melek ve şeytan orduları birbirlerine saldırırlar. Biri kalbi ele geçirdikten sonra diğerinin oraya girmesi aldatma yoluyla olur. Yüce Allah bu hususta şöyle buyurmuştur: "O sinsi vesvesecinin şerrinden..." (Nas, 114/4) O vesveseci, Allah zikredildiği zaman hemen siner ama gaflet anında harekete geçer. Kalplerin çoğunu şeytan fethetmiş ve onlara sahip olmuştur. Böylece bu kalpler dünyayı tercih edip âhireti bir kenara bırakmaya davet eden vesveselerle dolar. Kalbin istila edilmesi hevâya uymakla başlar. Kişi şeytanın ordusunu kalbinden ancak Allah'ı zikrederek kovabilir. Çünkü şeytanın ordusu zikrin olduğu yerde duramaz.
Sayfa 668Kitabı okudu
Dediğim gibi Wilde, başkalarının karşısına bir tören mas. kesiyle çıkardı, şaşırtmak, eğlendirmek, bazen kızdırmak üzere. Hiçbir zaman karşısındakini dinlemez, düşünce kendi dü. şüncesi olmadığı sürece onu hiç ilgilendirmezdi. Tek başına parlamadığı an, kendini gözden silerdi. O zaman ancak onunla baş başa kalınca yeniden ortaya çıkardı. Baş başa kaldığı an hemen söze başlardı: "Dünden beri neler yaptınız?" O sıralar benim yaşamım inişsiz çıkışsız olduğu için, anlatacaklarımın hiçbir ilginç yanı yoktu. Sıradan birkaç olay sayardım, Wilde'ın alnı kırışırdı. "Gerçekten bunlar mı yaptıklarınız?" "Evet." "Doğru söylüyorsunuz, değil mi?" "Evet, tabii." "Peki o zaman niye anlatıyorsunuz? Hiç ilginç değil ki. Bakın, iki dünya vardır: Sözü edilmeden var olan dünyaya gerçek dünya denir; çünkü bu dünyayı görmek için sözünü etmeye hiç gerek yoktur. Öteki ise sanat dünyasıdır, bu dünyadan söz etmek gerekir; çünkü ancak sözü edildiğinde var olur.
Saygı, diğer kişinin, dilediğince büyüyüp gelişmesine duyulan ilgi anlamına ge­lir. Böylece saygı, sömürünün yokluğunun kanıtıdır. Ben sevdiğim insanın, bana hizmet etmesi için değil, kendi istediğince, dilediği gibi büyüyüp gelişmesini isterim. Eğer bir başkasını seviyorsam, onu benim yararlanacağım bir nesne olarak değil, o olarak alır, ister erkek olsun ister kadın, onunla kendimi bir kılarım. Saygının, ancak ben bağımsızlaşmayı başarmışsam, eğer birisini sömürüp hükmüm altına almadan, koltuk değneksiz ayakta durabi­liyor, yürüyebiliyorsam, işte o zaman gerçekleşeceği açıktır. Saygı ancak özgürlüğün temelleri üzerinde varo­labilir. Şu eski Fransız şarkısının dediği gibi, "l'amour est l'enfant de la lıbeıt", sevgi özgürlüğün çocuğudur. O asla zorbalığın çocuğu olamaz.
Reklam
İnsan psikolojisi ya da sahip olma sürecinin kendisi, bir tüketim malına sahip olmanın yol açacağı mutluluğu engelleyebilecek belli bazı yönler içerir; ancak örneğin bir araba reklamı bu yönlerimizle asla yüzleştirmez bizi. Araba reklamı, söz konusu araca bir süre sahip olduktan sonra onu unutup yeni şeylere sahip olma arzusuyla yanıp tutuşacağımızdan kesinlikle söz etmez. Bir şeyi yüceltmeye son vermenin en hızlı yolu ona sahip olmaktır; tıpkı bir insanı yüceltmeyi engellemenin en hızlı yolunun onunla evlenmek olması gibi. Hepimiz birtakım başarılar elde ederek ya da belli bazı şeylere sahip olarak sürekli bir tatmin hissine kavuşacağımız düşüncesini taşırız. Hepimiz, mutluluğun dik ve yaman yokuşunu bir süre tırmandıktan sonra dümdüz ve uçsuz bucaksız bir platoyla karşılaşacağımızı zannederiz. O dik yokuşun sonunda sürekli bir tatmin bizi beklemektedir. Oysa bize şu hiçbir zaman hatırlatılmaz: zirveye ulaştıktan çok kısa bir süre, yeniden inişe geçecek, kendimizi yine endişenin ve arzunun yere yakın topraklarında bulacağız.
Sayfa 232
Bir mutluluğu yaşarken onu kavramamız zordur; ancak o geçip de arkamıza baktığımız zaman, birdenbire biraz da hayranlıkla ne kadar mutlu olduğumuzu anlarız.
216 syf.
·
Puan vermedi
Veronika yaşamak istiyor..
Evet, kitabı bitirdiğimde ben de bunu düşündüm (bu yorumu daha önce de duymuştum). Veronika ölmek değil yaşamak istiyor. Genç bir kızın hayatta artık yaşayacağı hiçbir şey tadacağı hiç bir zevk kalmadığına kendini ikna edip intihar etmesiyle başlıyor kitap. Sonra kızımız akıl hastanesine yatırılıyor ve doktorlar ona -yanlış hatırlamıyorsam- bir
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,2bin okunma
Mü'min günah işlediği zaman, ondan kesinlikle tamamen lezzet almaz. Zira o günah işleme esnasında, kalbinde daima bir üzülme duygusu hisseder. Ancak bu duygu ne zaman kalpten çıkarsa, artık kişi kalbinin yasını tutsun." •|| İbn Kayyım (rahimehullah)
Reklam
Her sabah dünya yeniden kurulur!..
"Her zaman yüreğimdeki saflığı, temizliği özenle korumayı başardım, Hıncal Ağbi, ama artık örselendiğimi, sevgiye olan inancımı kaybetmeye başladığımı düşünüyorum, en önemlisi de kendime olan inancımı.." diyor Sezin.. "Lütfen öyle bir yazı yaz ki içinde sevmek, umut taşımak ve inancını kaybetmemek olsun.. Beni kötü zamanlarımda hep
Biraz Uzun Oldu Ama; +1
Burada, bir başka dile ve kültüre neden saldırılır; o dili, kültürü ve insanını, kendi dilimiz ve kültürümüzün, doğru­dan kendimizin bir zenginliği, tamamlayanı, yücelteni olarak görmeyiz de şiddetli bir öfkeyle yok etmeye çalışırız? Bu nasıl bir yönetim anlayışı, nasıl bir insan psikolojisidir ki, sahip ol­madığı ne varsa, ya da yok ettiği ne
Hypatia
Tarih cesur, entelektüel, birikimli, sade bir yaşam çizgisine sahip, özgür ruhlu erkeklerin başarı ve hatta bir tür kutsanma öyküleriyle doludur. Bu erkeklerin bazıları zaman zaman sistemle çatışmalı duruma düşseler ve hatta öldürül­seler bile, bunun nedeni muhalif duruş ve düşünüşleri olmak­ta ve cinsel kimliklerine yönelik bir saldırganlıkla karşılaşma­maktadırlar. Oysa onlarınkine benzer bir yaşam tarzı, duru­şuyla değilse bile düşünsel yapısıyla muhalif bir nitelik taşı­mayan Hypatia'ya, kadın olmasından ötürü çok görülmüştür ve esas olarak cinsel kimliği saldırıların hedefi olmuştur. Onu şehrin baş düşmanı ilan eden, tutucu çevrelerin tem­silcisi kilisedir. Ancak insanların sevgi ve saygı duyduğu bir filozof, gökbilimci ve matematikçiye açıkça saldırmak, kilise için bile kolay değildir. Böylece "sinsi bir kumpas" devreye sokularak çirkin amaçlara yol açılacaktır. Ateşli bir dedikodu mekanizması işlemeye başlamıştır. O bir cadıdır. "Büyücülüğün en tehlikeli türü olan kara bü­yüyle uğraşmaktadır." O, şehirdeki pek çok insana şeytani büyüler yapan, "şeytanca hileleriyle pek çok insanı baştan çı­karan tehlikeli bir cadıdır." Sonunda şehirde ona karşı şiddetli bir rüzgar esmeye baş­lar ve Hypatia, ortamı uygun bulan "kusursuz Hıristiyan" Peter önderliğindeki kalabalık bir lümpen takımı tarafından acı­masız bir linçle ortadan kaldırılır.
Sayfa 134
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.