esra
@anilardehlizi
1998
80 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Şüphesiz 
İlber Ortaylı nın muazzam tarih bilgisi ile bir sohbet havası içinde ele alınmış 
Türklerin Altın Çağı kitabında 14. ve 17. yüzyıl arasında hüküm sürmüş, tarihte büyük izler bırakmış olan Türk devletlerini, efsaneleşmiş hükümdarlarını, tarihi kültürümüzü, tarihteki önemimizi ve yerimizi akıcı bir dil anlatımı ile okuyoruz.
• Kitabın başlangıcında tarih bilincinden, bir tarihçinin nasıl olması gerektiğinden söz edilip, tarihimizi bilmenin önemi vurgulanmış.
• Kitapta Dünya ve Türk tarihinde büyük rol almış ve en parlak dönemlerini yaşamış olan; Timurlular, Altın Orda, Osmanlılar ve Osmanlılara tabi bir devlet olarak varlığını sürdürmüş olan Kırım Hanlığından bahsediliyor.
Devletlerin özellikleri, harem içi yaşantıları, askeri ve devlet idari örgütlenmelerine de yer verilmiş.
• Bu dönemlerde varlığını sürdürmüş olan ve tarihe damga vurmuş Osmanlı devlet adamlarını; Fatih Sultan Mehmet, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman'ı da farklı başlıklar altında toplanmış. Bunların yanı sıra efsaneleşmiş; Sultan Baybars, Emir Timur ve Babür Şah'tan da bahsedilmiş.
Hükümdarların aldıkları eğitimlerden, kişiliklerinden, yaptıkları fetihlerden ve stratejilerinden şehzadelik zamanlarından başlayarak kronolojik sıraya göre ilerler.
• Benim büyük bir keyifle okumuş olduğum bu kitabı tarih severlere ve meraklılarına önerebilirim. Sevgiler ve keyifli okumalar.
Atsız'ın fikir-düşünce dünyasına göz atabileceğimiz harika bir eser. Roman ve şiirlerinin yanı sıra yazar hakkında bilgi sahibi olmak için başlangıçta okunabilecek nitelikte. Dergilerinde yayımladığı makalelerin derlemesi olan bu kitapta; Türkçülük Nedir? Türkçü Kimdir? Türk Ülküsü, Milli Şuur vs. konuları üzerinde yoğunlaşmış. Bunların yanı sıra Türk genci, ahlakı, şuuru ve eğitimi ile ilgili demeçleri de mevcut. Atsız milli şuurun kaybolmasından ve milli kültürümüzün değişmesinden de bolca yakınıyor. Sert mizacı ve akıcı dili ile bizlere, Türk gençlerinin heybesine katacağı birçok fikir var. 
Türk Ülküsü 
Hüseyin Nihal Atsız
#samipaşazadesezai Tanzimat edebiyatının modern kısa öyküsünün kurucusu kabul edilir.
Eserlerinde hürriyet temasını işlemiştir.
Sergüzeştin kelime anlamı maceradır.
•Edebiyatımızda klasikler arasında yer alan #sergüzeşt romantizmden realizme geçiş aşamasında köprü görevi görmüştür. Yazarımız kendi büyüdüğü konaklarda gözlem yaparak ele almış olduğu bu eseri çok başarılı bir biçimde anlatmıştır. Romandaki esaret ve köle konusu tamamen dramatik ve trajik yönden yoğunlaşarak eleştirilmiştir. Yazar; Osmanlı zamanındaki esir ticareti, toplumdaki yozlaşma, sosyal sınıf farklılıkları ve bozulmaları üzerinde yoğunlaşmıştır. Toplumda yerleşmiş olan kölelik sistemini eleştirmektedir. Romanda romantizmin ağır bastığı halde realist gözlem tekniği de görülür.
•Romanın kurgusu; Kafkasya' dan henüz sekiz yaşındayken esir olarak İstanbul'a getirilip satılan Dilber karakterini ve yaşadığı hüznün, ızdırabın, aşkın duygusal, fiziksel ve psikolojik boyutlarını konu edinir. Çocukluktan başlayıp yaşamının son bulduğu döneme kadar esirlik sürecini tüm boyutlarıyla gözler önüne sermiştir.
•Dili ağırdır fakat bu kitap sadeleştirilmiş basım olduğu için rahatlıkla okunabilir. Türk edebiyatında pek sevdiğim eserlerden biridir ⋘Sergüzeşt⋙ Meraklılarına ve severlerine tavsiye ederim. 
Sergüzeşt 
Samipaşazade Sezai
Okur Takip Önerileri
• Peyami Safa büyük bir zevkle okuduğum Türk edebiyatı yazarlarından biri. Bu zamana kadar okuduğum her kitabı beni ayrıca heyecanlandırıp, hikayesini içselleştirmeme sebebiyet verecek derecede etkileyicidir. Buna etken ve bu bakımdan zengin olan kuşkusuz yazarın dil ve anlatımı. Kitaplarında o eski İstanbul ve insanları zihninizde canlanıyor âdeta.
• Kitapta batının tesiri altında kalınabileceği fakat kendi milli kültürümüzü de gözardı etmeyerek, köklerimize zarar vermeden gerçekleşmesi gerektiği vurgulanıyor. Garp ve şark çatışmasının sentezlendiği bir roman.
• Kitabın konusundan bahsetmeye gerek görmüyorum, dizi sektörüne konu edinmiş, hepimizin muhakkak aşina olduğu bir eser. Türk edebiyatı severlerine ve okumak isteyenlere tavsiyemdir.
Fatih Harbiye 
Peyami Safa
Cengiz Dağcı • Korkunç Yıllar
• Yazarımız #cengizdağcı Kırımlı olup "Türkçe bana anamın konuştuğu dil." diyerek yazı dili olarak Türkçe'yi seçmiştir.
• Romanlarında 2. Dünya savaşında Kırım Türklerinin, Rus ve Alman ordusundan gördükleri zulümleri, acıları ve esir kamplarında yaşadıklarını gözler önüne sermiştir.
• Yazar, bizzat yaşadıklarından yola çıkarak bu romanı kaleme almıştır.
• Kitapta; dil, din, vatan ve milletin bütünlüğü göz önündedir. Bu değerlerin önemine sık sık atıfta bulunmuştur.
• 2. Dünya savaşıyla beraber çocukluğunda başlayan eziyetler, zulümler, zorunlu göçler ve bu süreci izleyen yıllarda ruslar için harbe katılmak zorunda kalan bir genç... Almanlara esir düşüp, birçok vatandaşının, arkadaşının ölümüne tanık olan ve yaşadıklarının etkisinden asla kurtulamayan Kırımlı Türk genci Sadık Turan'ın hâtıraları. Fazlasıyla duygu dolu, psikolojik ve dram yüklü bir kitap. Okurken insanın gözleri doluyor. Türk edebiyatı okumayı sevenlere tavsiyemdir. 
Cengiz Dağcı 
Korkunç Yıllar
Türk Edebiyat'ının önemli psikoloji romanları arasında yer alır şüphesiz. Kitap bir olay örgüsü etrafında şekillenir. Karakter analizlerine, içsel çatışmalara ve melankoliye sıkça yer verilmiştir. Peyami Safa'yı okuyupta seven biri "Yalnızız" romanına bayılacaktır. Peyami Safa
Norveçli romancı #knuthamsun' un kişiliğini ve ününü oluşturan psikolojik romanı #açlık.
Dünya edebiyatında önemli bir yere sahip olan kitap ayrıca 100 temel eser arasında da bulunmaktadır.
Roman, karmaşık ve yoğun bir zihne sahip olan gencin; ünlü bir yazar olma yolundaki çektiği sefaleti, yoksulluğu ve açlığını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Ruhsal tasvirleri etkileyici bir eser. Yarı otobiyografik tarza yazılmış bu kitap yazarın hayatından izler de taşıyor. Açlığın kendisini nasıl çökerttiğini; bu konuda yazan, konuşan bütün şair ve açlardan daha canlı ve daha vurucu Knut Hamsun anlatmıştır. 
Knut Hamsun
Yine Cengiz Aytmatov ve yine bir bozkır hikayesi. Sarı Özek bozkırlarında ömrünü geçirmiş Kazangap'ın ölümüyle ve yakın dostu Yedigey'in, vasiyet üzerine Ana Beyit'e gömmek üzere yola çıkmasıyla başlar her şey. Yol uzun ve meşaketlidir. 1 gün sürecek olan yol, Yedigey için bir asır gibi gelir. Yedigey yol boyunca kendi iç dünyasında mukayeselere başlar ve hayatı bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçip gider. İşte o vakitdir ki "Gün Olur Asra Bedel". Kitap içerisinde bazı kısa efsanelere ve Kırgız geleneklerine de yer verilmiş. Bu da ayrıca farklı bir serüven olarak karşımıza çıkıyor.
Kitabın devamı sayılan "Cengizhan'a Küsen Bulut" kitabına da bakabilirsiniz. Okumuştum ve hikaye ne yazık ki mutlu son ile bitmiyor. Tavsiyedir. 
Cengiz Aytmatov
Victor Hugo bu eserini yazma amacı kuşkusuz Paris'te bulunan 850 yıllık tarihi Notre Dame Kilise'sini yıkılmaktan kurtarmaktı. Eser Katedral'in yıkılmasını engellemiş ve yenilenmesinde büyük rol oynamıştır.
Kurgusuyla, betimlemeleriyle, psikolojik analizleriyle tam bir baş yapıt olan "Notre Dame'ın Kamburu."
Yaklaşık 200'e yakın sayfasına kadar okuduğumu idrak etmekte güçlük çektiğimi söylemeliyim. Kitap buraya kadar tarihi Notre Dame Kilise'sinin ve Paris'in mimari tasvirleriyle ve o günün sosyolojik yapısının anlatımıyla dolu olduğundan okuyucuyu fazlasıyla zorluyor. Yazar betimlemeleriyle o günün Paris'ini yaşatıyor okuyucuya. İstikrarlı davranıp kitabı okumaya devam edenlerin ise duyacağı hazzı anlatmak çok güç. Victor Hugo, doyumsuz Paris betimlemelerini bitirdikten sonra kitap ana karakterlerin üzerinde yoğunlaşmaya başlıyor ve akıcılığı fazlasıyla artıyor. Karakterlerin duygu dünyası ve trajik yaşantılarını anlattıkça kitaba ilginiz fazlasıyla artacak ve kendinizi olayların içerisinde bulacaksınız. Muhteşem kurgusuyla muhteşem bir romantizm örneği. Klasik severlere tavsiyedir.
Victor Hugo
